gecenin ortasında egzozu bağırta bağırta gezen tipler

o****u evlatlığında başa oynar hep.

ikinci veya üçüncü olsa yetmez. illa en o****u çocuğu ben olacağım diye çabalıyorlar. eylemlerine başka bir anlam yükleyemiyorum.

ben orul orul ortam çocuğuyum, annemi falan hiç sevmiyorum diye bas bas bağıran tiplerdir.
onlara hak ettiği değeri verip, beşikten mezara kadar önemsediği maddi manevi bütün değerlere küfürler etmeye devam edebiliriz.

bunlar babadan oğula nesil heralde…..

(bkz: kendine sövdüren insan)

geçen yaz birini pazar kasası ve demir çekecekle dövdüler. uyku sersemi bunları bulabilmiṣler herhalde.

kulaklarının çınlanmasından zevk alan insancık tipleridir.

geçen gece annemin oturduğu sokakta birisi dayak yedi. kulaktan kulağa yayıldı herhalde ses seda yok dedi annem. önünü kes ve dayağı at. bu kadar basit.

ilgi çekmek için yapılan ama bir o kadar itici duran hareket

yaşadığım yerde hiç karsilasmadim şanslıyım. bir semtte bu tarz köylü dallamalarin sayısı ne kadar azsa evler o denli pahalı olur .

o sesi duyduğu anda kızların deniz kızı gibi sırılsıklam olduğunu ve keban barajı gibi boşaldığını sanan kekodur. halbuki kızlar sahra çölü kadar kurudur ve hissettikleri şey iğrenme, korkma, başkası adına utanmadır.
arkadan manukyan kadar darbe almış full macun şahinine iki tane hella taktın, ön tamponu amele sümüğü gibi yere yapıştırdın, kıçına kızgın demir bastırılmış eşek gibi anırttın diye kimse sana vermez. aç da iki kitap oku edebiyat yap belki bir şansın olur serseri stayla kardeşim.

ha bir de şu bankların sırt dayama yerine oturup oturma yerine ayaklarınızı basmayın. insan gibi oturun.

üniversite dönemimde bu daltarakların arabasına bozuk para fırlatırdım. ne de olsa en kıymetli şeyleri arabaları.

orhan evlatlarıdır başka söze gerek yok

herkesin tepe tepe küfür yağdırdığı eylemlerin sahipleri.
çözüm: gece karanlığında balkonda sigara yakıyorsunuz (ışık kapalı) ve ayakta izleme yapıyorsunuz.
3-4 tur aynı aralıklarla geçen bu arkadaşlara uygun zaman aralığını yakalayarak ve de aracın hızını belirlendikten sonra tepeden bir celsede tek bir (1 x) çay bardağını kaputa gelecek şekilde yolluyor ve yerinize oturuyorsunuz.
siz oturduktan takriben 0.2-0.4 saniye sonra bardağın kırılma sesi ile birlikte bir fren sesi duyuyorsunuz.
o gece konu kapanıyor devamı da belki bir kez daha oluyor, sonrası bu it tayfası sizin oradan geçmiyor.

sadece geceyle sınırlandırmamak lazım. her vakit egzoz bağırtanlar mevcut.
ben anlamıyorum. bu nasıl bir zevk? ne oluyor bağırtınca, o sokuk sikko, dandik arabanızı ve 100 liralık motorunuzu, iğrenç bir egzoz sesinden başka bir özelliği olmayan o rezalet vasıtalarınızı bağırtınca?

hayatlarında noksan olan neyi tamamlıyorlar yahut kimleri etkiliyorlar acep?

bu toplumda hiç değişmeyecek varoşluklardan ve görgüsüzlüklerden biri bu egzoz bağırtma olayı. eğitilmez bunlar. uruspilar.

(bkz: ıslandım)