gençliğe hitabe ile dalga geçen belediye personeli

başakşehir belediyesi sosyal yardım işleri müdürlüğü’nde görev yapan bir personelin, 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı’nda arkadaşları ile çektiği videodur.
kendi meşrebince komiklik yaptığını sanan videodaki o vicdansız genç kız 24 yaşını görmüş müdür acaba?
bak bir fidan intihar etmiş duymuş mudur acaba? zerre vicdanı sızlayıp düşünmüş müdür acaba niye böyle ? komik değilsiniz, sadece insanlarda tiksinme uyandırıyorsunuz..

bana çürümüşlüğün videosunu çekebilir misin abidin?
buradan

başakşehir belediyesi'nde sosyal medya işleri müdürlüğü personeli olarak çalışan fatma yüksel isimli kişi.



kaynak: onedio.com/haber/basaksehir...

böyleleri çalışırken kendi işsizliğimi sorgulatan başlık.

linke tıklamadan kafamda oluşan imajı birebir karşımda görmemle şaşırmadığım durum...

sayesinde orada oturabilip, o küstahça ve aşağılıkça konuşmayı yapabildiği mustafa kemal atatürk, işte bu zihniyeti yok etmek için çalışmış, ama ömrü yetmemişti...

ve evet arkadaşlar, siyasal islam tam olarak da budur.

embesil.

tesettür önemli tabi, saçının bir teli bile gözükmemeli. kadın hem din ile, hem yardımlaşma ile, hem de atatürk'ün gençliğe hitabesi ile dalga geçiyor. olay unutulunca yine görevine döner bu "kişilik". ne de olsa 23 nisan ve gençliğe hitabe ile dalga geçmiş.

bir adet zevzeğin, geri zekalının olduğu videodur.

lakin şu her başı örtülü görüldüğünde ''miyasal islam keke'', ''başörtünü aç hava girsin len ağağağa'' yapanların ağzından içeriye beton dökmek istiyorum. 100 tane başı açık yapıyor tık yok, böyle saçma sapan hareketleri 1 tane örtülü biri yapınca vay efendim islam zart zurt. şimdi ağzımı bozmak istemiyorum. açık biri yapınca ''işte laiklik'', ''işte atatürk gençliği'', ''ateyiz bunlar hele hele'' falan deniyor mu alakasız alakasız? aman neyse yav. ben de yoruldum artık.

hadsiz.

%100 kanıtlanmış bu gibi durumlarda bireyin bir daha devlet işlerinde çalışabilmesine karşıyım.

sokaklarda gençliğe hitabe'yi bütün gün adam gibi okuma cezası verilmeli. sonra da performansını beğenmedik diyerek kapıya konmalı.

soytarı kadrosundan işe girmiş.

hitabe de geçen “ iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler” tanımlamasının vücut bulmuş halidir. ama unuttuğu sahip olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kan da mevcut olduğudur

gençliğe hitabe'de bahsedildiği üzere, yetkilerini doğrudan doğruya ülkenin kurucu lideri mustafa kemal atatürk'ten alan bir türk genci olarak,

yetkilerimi saklı tutuyorum. amma, seni unutmayacağım yaratık...

izleyince, tanrıya bu kadar aptal olmadığım için, aileme de beni bu kadar bayağı bir insan olarak yetiştirmedikleri için teşekkür ettiğim videodaki personeldir.

videodaki kadına çokça küfür ederdim lakin düşününce cinsel organımın haysiyeti, bu haysiyetsiz ile birlikte anılmayı kaldırmıyor.

az önce denk geldim haber dinlerken. kafalar bunun için ne demiş diye bakayım dedim.
yazık ki ne yazık. sanki cebinden veriyor k*v*şe kadın. sinirlerim alt üst oldu.
devlete bile muhtaç olmak ne kadar zor şu zamanda.
önce vicdan ve merhamet olsun, gerisi kendiliğinden gelir zaten.
cidden yazık

maymunlarla festivale katılmış zebani kılıklı yaratık! resmen, atatürk ve yüce türk milletinin şan ve onuruyla alay eden haris canavar! gariban ve muhtaçların ekmeğiyle dalga geçen haysiyetsiz! başında başörtüsünün arkasına sığınıp akkadın, akgençlik adı altında devletin koltuğunda milletin parasını yiyen şeytan! başında gözlükle, jiplerle sokak sokak gezip oy isteyen, torpille ise girmiş münafıklar sürüsü. daha ne deyim ben.

(bkz: gençliğe hitabe ile dalga geçen belediye personeli)

kafacıların bir şey diyip demediği hakkında yorum yapmaktan önce, aramaya inanmak daha iyi sanki, ne dersiniz?

akape zihniyeti budur. fakirleştirdikleri halka bir tas çorba verirken lütuf gibi verir, onun üzerinden analarına küfrederler. başları kapalıdır ama kalpleri leştir. allah belasını versin bu zihniyettekilerin.


edit: bence konu içeriği gençliğe hitabeyle alay edilmesinden çok sosyal yardım alan fakir vatandaşla alenen dalga geçen aşağılayan rezil belediye personelidir. modlar bu konu daha erken açıldı diye belki buraya tanımları taşıdılarsa da sonradan açılan konu başlığı daha uygundu bence.

nasıl, ne, nerede, neden, ne zaman, kim?
kimin ne zaman nerede nasıl yaptığı biliniyor.
ama bir sorunun cevabı yok. neden?
sosyal yardıma ihtiyaç sahiplerine hizmet etmek ile mükellef bir dairede görev yapan memur. nasıl olur da bu kadar vicdansız olabilir.

“şimdi başıma bir şey gelmeyecekse” klişesiyle başlamak istemiyordum lakin hissiyatım da tam olarak budur.

birincisi ben ortada gençliğe hitabe yahut daha genel bir tanımla gazi ile ilgili herhangi bir şeyle ilgili aşağılama, alay yahut benzeri bir şey göremedim videoda. bilmiyorum belki de ben aptalımdır.

ikincisi ola da bilirdi. gerçekten, samimi düşüncemdir bu. kimse de kalkıp benim atatürkçülüğümü sorgulamaya da kalkmasın rica edeceğim ama bu ülkenin insanlarının sevdikleri, inandıkları her şeyi kutsallaştırmasından bıktım, usandım.

arkadaşlar mizah dediğiniz şey sadece sizin gülebileceğiniz, sizin kırmızı çizgileriniz dışına çıkmayan, sınırları olan bir şey değildir. her şeyle, herkesle, her tabuyla dalga geçilebilir, şaka yapılabilir, yahut eleştirile de bilir. bunda bir beis, bir sakınca görmüyorum. o yüzdendir ki açılan başlığı -samimiyetle söylüyorum- doğru bulmuyorum.

üçüncüsü videoda eleştirdiğim bir çok şey var. mesela iş akdinin sonlandırıldığını az önce bir iki internet aramasıyla öğrendiğim hanımefendi bir kamu çalışanı. önündeki yazılı metni okumakta zorlandığını görüyorum, ki önünde yazılı bir metin de olmayabilir ki zaten önemi de yok. hanımefendinin mizah anlayışı bana hiç uymuyor. en azından yaptığı şakalar, espriler beni güldürmedi. gülmedim videoya yani. sadece üzüldüm.

neden üzüldüm?

çünkü önündeki iki satır yazıyı becerip de okuyamayan/ yahut iki satır cümle kurup meramını anlatmakta yetersiz kalan bir bireyi; videodan öngördüğüm kadarıyla sadece ideolojik, siyasi yahut dini tabanlı bir düşünceden hareketle torpil vs yoluyla kamu personeli yapmışlar. bu insan zannediyorum ki haketmediği bir konumda oturup, haketmediği bir parayı dışarıda hakeden binlerce insan dururken kazanıyor. buna üzülüyorum mesela.

bu ülkede işlerin her siyasi kesimde böyle yürümesine üzülüyorum mesela. bundan önce de işlerin böyle yürüdüğünü, bundan sonra da böyle yürüyeceğini öngördüğümden üzülüyorum mesela.

sırf parti içinden, sırf aileden, sırf eş dost çevremizden diye; hata yapana hata yapıyorsun diyememenize üzülüyorum mesela.

bu gördüğümüz ilk saçmalık değil. ne yazık ki son da olmayacak. romantik bir iyimserlikle belki torunlarımız görür bu ülkede bir şeylerin değiştiğini demek geliyor içimden; lakin ona da gönlüm razı gelmiyor...