gençliğinde müjde ar'a içi gitmiş nesil

allah affetsin ama harbi kadından anlamayan abazanlıkta bir marka nesildir. allahtan bunlar andropoza filan girdiler diyelim.

müjde ar, hülya avşar, banu alkan vd.. gerçekten bir dönemin seksi diye yutturulan yıldızları hiç de seksi filan görünmüyorlar buradan bakıldığı zaman.
seksilikle ilgileri yok bana kalırsa.
normal insanlar.

hülya avşar'ı hiç sevmem. kaşarlığından dolayı değil, insan kalitesinin son derecede düşük oluşundan dolayı. ama kadına, hele genç hülya avşar'a çirkin diyeni allah çarpar. giderken geri döner bir daha çarpar.
müjde ar ve banu balkon gibi hatunlar, türk ve arap erkeğinin beğeneceği yapıda kadınlardır. koca kalçalı, koca memeli, akça pakça. her ikisi de bugünün anadolu'lu, elit olmayan gençleri tarafından "uyş anamlar" diye karşılanır.
beğeniler kişiden kişiye değişir. ne benimki, ne sizinki en iyisi değildir.

şimdiki filtreli,makyajlı,estetikli dişilerin çoğunun içinden geçen bir kadınmış.gençlik hallerine bir bakın derim. yaşım 40 üstü değil ama doğruya doğru eğriye eğri demek gerek.

benim yaşım 45, hala dolap kapaklarımın içine sibel can, harika avcı, müjde ar fotoğrafları asarım. bu zamansız bir kültür, aksi düşünülemez bir yaşam biçimidir. mutfak dolabını ne zaman açsam, müjde ar'ı bana gülümserken görür "ben yaşadığım sürece bu adeleli vücudumu o işveli gülüşüne layık tutacağım bebeğim" der, yediklerime dikkat ederim. ahh müjde ah.

seneler geçti, teknoloji çok değişti, araçlarda artık paneller var, yapay zeka kullanılıyor. şimdi sevgili yengelerim, ince bellilerim...
tüm bu teknolojik gelişmelere rağmen, 70'lerde ve 80'lerde doğan erkeklerin araçlarının sağ camından kafanızı uzatırsanız, elleri bir an kapının ortalarına gider ve eski tip araçlardaki kolu tutup çeviriyor gibi bir hareket yaparlar. camı kapatma hareketidir o. anlıktır, kimse anlamaz, refleks ile yaparlar bunu.. ben iffetli bir yazar olarak bunun nedenini yazmayacağım. yalnız biliyorum ki, nice erkekler, bu olayı sevgilileri ile ormanlık bir alanda yaşamak için yutkundu zamanında. ortamlarda "iğrenç" dediklerine bakmayın. 80 kuşağı olan herkes, hayatının bir döneminde taksici cemil olmak istedi. çünkü sert seviyordu bir kısım taksici cemiller. kadın hem biraz acı çeksin, hem de haz denizinde kulaç atsın istiyorlardı. ek olarak araçlarda camlar otomatik değildi. karanlık yıllardı.

normal sözlüğümüzün muhafazakarlık dozu yüzünden gerisini anlatamam şu an. müjde ar'a bayılırım. literatüre yeni bir pozisyon sokmak herkesin harcı değildir. dile kolay geliyor da, aşırı zordur o.

müjde hanım'ın aaahh belinda'daki hallerini ayrı, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni'nde kendisini oynamasını ayrı, arabesk'ini ayrı severim.

gençliğimizde içimizin gittiği şeyler bile, ikonik bir hale geldi. şunun için dedim: götüm gibi olan woke ve z döneminden geriye ikonik şeyler kalmayacağını düşünüyorum. şu an bile, kolektif hafızaya yer etmiş şeyler hep 90'lar ya da 80'lerden çıkıyor. onların ekmeğini yiyor sosyal medya koyunları, moronları... örneğin her yengem elleri ile pıtışına iki bıt bıt yapıyordur mutlaka lakin, kimse o o işi berlin in berlin'de hülya avşar'ın yaptığı kadar güzel yapamaz. giderdi içimiz, yalan yok. imkanlar azdı o zamanlar. saman kağıda basılı şeftali isminde dergi alırdım büfeden, daha gitmesin mi içimiz? haraptık. tutti frutti izlerdim ben abi, gerisini siz düşünün. ucunda yıldız olan memeye salyamız aktı. the blue lagoon filmini, star'ın ilk zamanlarında, şu kırmızı noktalı film dönemlerinde kırmızı nokta ile verdiğini hatırlıyorum. biz bu gibi şeyleri 1 hafta önceden bekler, "osbir partisi" hazırlığı yapardık arkadaşlarla. o dönemlerin osbiri bile candandı. bireysellik azdı. dostlarla sohbet ederek topluca çekerdik osbirimizi. sosyal medya bireyi yalnızlaştırdı yalnızlaştırmasına ama, konuyu çükten alıp buraya da güzel bağladım bence. demem o ki, kadınlar candır. müjde ar'ın hem kişiliğini, hem sanatını, hem asiye nasıl kurtulur tiradını hem her bi şeyini severim sayarım. iyi ki var.

müjde ar'ın gençliğine içi gitmeyen erkekte hafif sıkıntı vardır.

o değil de bir filmde karanlik bir apartmanda gece vakti sokak cocuklarinin tecavüzüne ugrayip öldürüldüğü bir film vardi.sabah eski gazetelerin arasinda çöp tenekelerinin dibinde bulunuyordu ölüsü.rahatsiz edici bir filmdi.müjde ar deyince aklima toplumsal gercekcilik gelir.kimsenin görmek ve duymak istemediği konulari isleyen filmlerde rol almisliği coktur.severiz ya da sevmeyiz ama iyi bir oyuncudur.

edit:basligi bn acmadim.açan topuklamis.

abi ben şahika tekand'a bile iç geçirmiş adamım ya müjde ar ne ki? sevtap parman yüzünden de neyse ya, aile babası, salon erkeği cizgimizden ödün vermeyek.

bir çok filminde ya taciz, yada tecavüz sahnesi olduğu için mi nedir, insanın aklına hemen cinsellik geliyor onun adını duyunca. benimde öyleydi ama geçenlerde bir gazeteciye damcıkkk...dedi ya tüm seksapeli kayboldu gözümde...

fatih terim'den çok ciddi dayak yemiş olma ihtimali yüksek olan nesildir.
muhteremin müjde ar izlerken birin hem de bir gs yöneticisini komalık etmişliği var.

müjde ar'ın gençliği de yani şimdi... iç geçirmediyseniz en hafif tabiriyle ılıksınızdır. olabilir yani.

kadın 70 yaşında.
gençliği 20-40 arası desek en erken 30 yıl öncesi yani.
30 yıl önce birine içim gidecek yaşta değildim ya*

tam tersi hülya avşar'a içi giden adam ortadoğu erkeğidir. hülya avşar'ın fotoğrafını bir alman, iskandinav ya da rus, polonyalı erkeğe gösterin, bizim ülkede bundan bir sürü var diyecektir. avrupalı ya da rus erkeğin müjde ar'ı beğenmesi bile daha olanaklar ihtimalindedir. sarışınların bol olduğu milletlerin erkeklerinde son dönem bir esmer kadın hayranlığı var. kadınlar saçlarını siyaha boyatıyor düşünün.

konuyu toparlayalım: zevk meselesi. herkezin hayatına kimse karışamaz. özellikle herkez yazdım ahahaha.