#ödüllü filmler
1990 yılı abd yapımı film. sam ve molly, birbirlerine aşık bir çifttir. bir gün saldırıya uğrarlar ve sam hayatını kaybeder. ama saldırının nedenini öğrendiğinde ,molly'nin de tehlikede olduğunu anlar ve onu uyarmak için bir medyuma gider. onu duyabilen tek kişi medyumdur. imdb: 7,1/10.
yönetmeni: jerry zucker
oyuncular
patrick swayze
demi moore
whoopi goldberg
tony goldwyn
rick aviles
vincent schiavelli
oyuncular
patrick swayze
demi moore
whoopi goldberg
tony goldwyn
rick aviles
vincent schiavelli
en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar'ı
1991 · whoopi goldberg
en iyi özgün senaryo oscar'ı
1991 · bruce joel rubin
altın küre sinema dalında en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü
1991 · whoopi goldberg
bafta en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü
1991 · whoopi goldberg
people's choice favori drama filmi ödülü
1991
film dalında en iyi yardımcı kadın oyuncu naacp ımage ödülü
1990 · whoopi goldberg
1991 · whoopi goldberg
en iyi özgün senaryo oscar'ı
1991 · bruce joel rubin
altın küre sinema dalında en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü
1991 · whoopi goldberg
bafta en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülü
1991 · whoopi goldberg
people's choice favori drama filmi ödülü
1991
film dalında en iyi yardımcı kadın oyuncu naacp ımage ödülü
1990 · whoopi goldberg
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "nickimicalmislar" tarafından 09.12.2020 22:29 tarihinde açılmıştır.
1.
an itibariyle bitirdiğim sımsıcak film. sam gece bir soyguncu tarafindan öldürülür sevgilisi molly tehlikede olduğu için hayalet olarak ona yardım etmeye çalışır.
izlemelisiniz şaheser falan değil tabi ama güzel bir filmdi. oda mae karakterine bayildim çok tatlı bir kadındı.
izlemelisiniz şaheser falan değil tabi ama güzel bir filmdi. oda mae karakterine bayildim çok tatlı bir kadındı.
devamını gör...
2.
her izleyişte aynı etkiyi yaratabilecek bir filmdir kanaatimce, ghost. o derece sürükleyici film olmakla birlikte unutulmaz aşk filmlerinden birisidir de. filmde aklımda en çok yer eden şey ise whoopi goldbergin'in oyunculuğu, muazzam performansıdır.
devamını gör...
3.
tam 34 sene önce bugün vizyona giren ve zamanının en ses getiren filmlerinden biridir. imdb'ye göre aynı yılın 21 aralık tarihinde türkiye'de gösterime sokulmuş.
ben bu filme sinemada gitmesem de tv'den defalarca izledim 90'larda. yani 7-8 kere izlemişimdir diye tahmin ediyorum ki cidden de çok beğendiğim bir filmdi.
komik mi yoksa trajik mi... ya da ikisi birden mi... dramatik olduğu kesin ama. gerçekten de başkarakterlerin arasındaki aşktan etkilenmemek mümkün değil. yani pek tabii bu mümkün olabilir de birçok kişi için değildi en azından.
o başkarakterlerimiz sam wheat (patrick swayze) ve molly jensen (demi moore). bu film öyle bir etki etmişti ki 90'lardaki sinemaseverlere, sanki patrick swayze gerçekten de sam idi ve demi moore da molly idi. öyle özdeşleştirmiştik bu oyuncuları, karakterleriyle. bu arada biraz konu dışı olsa da swayze'nin erken ölümüne de gerçekte üzülmüştüm. yani zamanının özel aktörlerinden biriydi bence kendisi. hatta öyle pek bilinmeyen bazı filmlerine denk gelip çok beğendiğimi/eğlendiğimi de hatırlıyorum.
sam ve molly, hayalet filminin başkarakterleri, evet. ama bir de oda mae brown (whoopi goldberg) var tabii... bu kadıncağıza da üzülüyoruz aslında. ama sam'i de anlıyoruz. yani sam'in gerçekten bu kadından başka bir şansı yok molly'ye yardım edebilmek için. spoiler vermeden burasını anlatamam elbette. whoopi goldberg süper oynamış filmde gerçekten. hem komedik hem de dramatik katkısı devasa diyebilirim yapıma. ki en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar'ı, bafta ve altın küre ödüllerini getirmiş kendisine buradaki fevkalade performansı. tebrikler diyoruz.
ve de metrodaki hayalet vincent schiavelli... bunun adını bilmiyoruz. sam gibi "insanlığına" şahit olmadığımız ve filmde kendisinin geçmişi anlatılmadığı için bu karakter metro hayaleti (subway ghost) olarak geçiyor sadece, film ile ilgili bilgilerde. yani vincent, bu tuhaf tipli aktörün adı. kendisi 2005 senesinde vefat etmiş. toprağı bol olsun diyelim. bu adamın tipi zaten bu rolü oynaması için yeterli ama performansı da gayet iyi diyebilirim ki filmde en çok akıllarda kalan karakterlerden birisi kendisi, az sayılabilecek sahnede yer almasına rağmen. bu da sam için yine çok önemli bir tipleme. sam... başka türlü nasıl bazı şeyleri halledebilirdi ki? şurada söyleyeceğim en ufak konuyla alakalı başka bir şey gene spoiler olur. yani belki z kuşağından olup da filmi izlemeyenler vardır. o yüzden önemli spoiler vermek istemiyorum burada.
filmin müziklerinden biri olan unchained melody... yani bu çok daha eski ve klasik bir şarkı elbette ama bu film sayesinde ortalığı bir kez daha sallamış oldu... demem o ki, filmin en unutulmaz sahnelerinden biriyle özdeşleşti adeta bu şarkı, sonraki kuşaklar için.
öyle çok romantik drama hastası olmasam da, 90'larda bir yandan da tv'lerde ne çıkarsa izliyorduk... onun da etkisi var bu filmi izlememde. yine de iyi film, iyi filmdir; tür fark etmeksizin. ve ghost gerçekten de iyi bir film bence. yani filmin fantastik boyutu da var elbette ama buradaki fokus noktası kesinlikle iki karakter arasındaki "engel tanımaz" aşk. yani bu bir romantik drama filmi olsa da temelinde, bir yandan da kahramanlık teması ve aşkın gücünü hiçbir şey durduramaz mesajı da ihtiva ediyor.
işin fantastik boyutu ise "imkansız"ın başarılması minvalinde olaya bir bakıma epik bir boyut da katıyor. yani spoiler vermeyeceğimi söylemiştim ve vermedim de. böyle filmlerin hepsi mutlak bir zafer ve ardından gelen mutlu bir sonla bitmez. bu filmin nasıl sonlandığından da burada bahsetmeyeceğim elbette.
ve film, en iyi orijinal senaryo oscar'ını da kapmış... burada alkışlar, senaryo yazarı bruce joel rubin'e gidiyor elbette.
wikipedia'dan baktım da... gişede de muazzam bir iş yapmış ghost. 1990'ın en büyük iş yapan filmiymiş ve o tarihe kadarki filmler arasında da 3. olmuş bu bakımdan. bence hakkıdır ya. yani 90'lardan sonra bir daha izlemedim filmi galiba ama hala birçok sahnesi hafızamdadır. bazı replikleri bile aklımda hatta. elbette türkçe dublajlarıyla. yoksa 90'larda orijinal dilinde film izleyecek kadar iyi ingilizcem yoktu.
filmin bilinirliğin azalmaması ve bir nevi unutulmaması da söz konusu olmalı zira 1990'ların başlarındaki bir filme göre imdb'de aldığı rating sayısı da epey fazla. yani belli bir tarihten önce çıkan bazı filmlerde bu tabloyu göremiyoruz; mesela zamanını yine kasıp kavuran bir film oluyor ama imdb'deki oylanma sayısı epey az kalıyor ki bu da bir nevi tozlu raflarda kalması anlamına geliyor diyebiliriz kanımca. an itibarıyla imdb'de 238k kişi tarafından oylanmış bir 90'lar filmi, hayalet. ki bu mühimsenesi bir şey.
"ben sekizinci henry'yim, sekizinci henry'yim!"
ben bu filme sinemada gitmesem de tv'den defalarca izledim 90'larda. yani 7-8 kere izlemişimdir diye tahmin ediyorum ki cidden de çok beğendiğim bir filmdi.
komik mi yoksa trajik mi... ya da ikisi birden mi... dramatik olduğu kesin ama. gerçekten de başkarakterlerin arasındaki aşktan etkilenmemek mümkün değil. yani pek tabii bu mümkün olabilir de birçok kişi için değildi en azından.
o başkarakterlerimiz sam wheat (patrick swayze) ve molly jensen (demi moore). bu film öyle bir etki etmişti ki 90'lardaki sinemaseverlere, sanki patrick swayze gerçekten de sam idi ve demi moore da molly idi. öyle özdeşleştirmiştik bu oyuncuları, karakterleriyle. bu arada biraz konu dışı olsa da swayze'nin erken ölümüne de gerçekte üzülmüştüm. yani zamanının özel aktörlerinden biriydi bence kendisi. hatta öyle pek bilinmeyen bazı filmlerine denk gelip çok beğendiğimi/eğlendiğimi de hatırlıyorum.
sam ve molly, hayalet filminin başkarakterleri, evet. ama bir de oda mae brown (whoopi goldberg) var tabii... bu kadıncağıza da üzülüyoruz aslında. ama sam'i de anlıyoruz. yani sam'in gerçekten bu kadından başka bir şansı yok molly'ye yardım edebilmek için. spoiler vermeden burasını anlatamam elbette. whoopi goldberg süper oynamış filmde gerçekten. hem komedik hem de dramatik katkısı devasa diyebilirim yapıma. ki en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar'ı, bafta ve altın küre ödüllerini getirmiş kendisine buradaki fevkalade performansı. tebrikler diyoruz.
ve de metrodaki hayalet vincent schiavelli... bunun adını bilmiyoruz. sam gibi "insanlığına" şahit olmadığımız ve filmde kendisinin geçmişi anlatılmadığı için bu karakter metro hayaleti (subway ghost) olarak geçiyor sadece, film ile ilgili bilgilerde. yani vincent, bu tuhaf tipli aktörün adı. kendisi 2005 senesinde vefat etmiş. toprağı bol olsun diyelim. bu adamın tipi zaten bu rolü oynaması için yeterli ama performansı da gayet iyi diyebilirim ki filmde en çok akıllarda kalan karakterlerden birisi kendisi, az sayılabilecek sahnede yer almasına rağmen. bu da sam için yine çok önemli bir tipleme. sam... başka türlü nasıl bazı şeyleri halledebilirdi ki? şurada söyleyeceğim en ufak konuyla alakalı başka bir şey gene spoiler olur. yani belki z kuşağından olup da filmi izlemeyenler vardır. o yüzden önemli spoiler vermek istemiyorum burada.
filmin müziklerinden biri olan unchained melody... yani bu çok daha eski ve klasik bir şarkı elbette ama bu film sayesinde ortalığı bir kez daha sallamış oldu... demem o ki, filmin en unutulmaz sahnelerinden biriyle özdeşleşti adeta bu şarkı, sonraki kuşaklar için.
öyle çok romantik drama hastası olmasam da, 90'larda bir yandan da tv'lerde ne çıkarsa izliyorduk... onun da etkisi var bu filmi izlememde. yine de iyi film, iyi filmdir; tür fark etmeksizin. ve ghost gerçekten de iyi bir film bence. yani filmin fantastik boyutu da var elbette ama buradaki fokus noktası kesinlikle iki karakter arasındaki "engel tanımaz" aşk. yani bu bir romantik drama filmi olsa da temelinde, bir yandan da kahramanlık teması ve aşkın gücünü hiçbir şey durduramaz mesajı da ihtiva ediyor.
işin fantastik boyutu ise "imkansız"ın başarılması minvalinde olaya bir bakıma epik bir boyut da katıyor. yani spoiler vermeyeceğimi söylemiştim ve vermedim de. böyle filmlerin hepsi mutlak bir zafer ve ardından gelen mutlu bir sonla bitmez. bu filmin nasıl sonlandığından da burada bahsetmeyeceğim elbette.
ve film, en iyi orijinal senaryo oscar'ını da kapmış... burada alkışlar, senaryo yazarı bruce joel rubin'e gidiyor elbette.
wikipedia'dan baktım da... gişede de muazzam bir iş yapmış ghost. 1990'ın en büyük iş yapan filmiymiş ve o tarihe kadarki filmler arasında da 3. olmuş bu bakımdan. bence hakkıdır ya. yani 90'lardan sonra bir daha izlemedim filmi galiba ama hala birçok sahnesi hafızamdadır. bazı replikleri bile aklımda hatta. elbette türkçe dublajlarıyla. yoksa 90'larda orijinal dilinde film izleyecek kadar iyi ingilizcem yoktu.
filmin bilinirliğin azalmaması ve bir nevi unutulmaması da söz konusu olmalı zira 1990'ların başlarındaki bir filme göre imdb'de aldığı rating sayısı da epey fazla. yani belli bir tarihten önce çıkan bazı filmlerde bu tabloyu göremiyoruz; mesela zamanını yine kasıp kavuran bir film oluyor ama imdb'deki oylanma sayısı epey az kalıyor ki bu da bir nevi tozlu raflarda kalması anlamına geliyor diyebiliriz kanımca. an itibarıyla imdb'de 238k kişi tarafından oylanmış bir 90'lar filmi, hayalet. ki bu mühimsenesi bir şey.
"ben sekizinci henry'yim, sekizinci henry'yim!"
devamını gör...