göz altı morlukları

yanında kırmızı gözler de varsa azaltın maddeleri.

karşı cinste hafif gözaltı morluğu bende hep çekici geliyor niyedir bilmiyorum.

günlük kullanılan göz altı kremi ve haftada bir kaç kez kullanılan göz altı maskesi ile büyük oranda çözülebilecek bir sorundur.

hem maskenin hem de kremin morluklar için olanı tercih edilmeli. denemelerim sonucu shea yağı içerenlerin etkili olduğunu gördüm.

ayrıca yeşim taşı veya başka taşlardan yapılan yüz masaj aletlerini buzdolabında soğuttuktan sonra sabahları kullanınca göz altı uyandırılmış oluyor.

yüz mesajına da değinmem gerek. özellikle göz çevresi için olan bir hareket var ki göz çevresindeki kasları çalıştırdığı için o bölgedeki kaz ayağı, morluk, şişkinlik sorunlarına iyi geliyor.

göz çevresi için olan egzersiz şöyle;
yüzümüzü sabit bir noktada tutup gözlerimizi önce sağ üste sonra sol üste sonra sağ alta sonra sol alta çevirip her seferinde 4 5 saniye bekliyoruz. en son beşımızı hafif öne eğip en üste gözümüzü dikiyoruz.

çok sık yapılmasını tavsiye etmem açıkçası ben arada bir yapıyorum. çok sık yapınca da farklı etkileri olabiliyor. bu hareketi zeynep şensoy'dan öğrenmiştim. youtube kanalında daha ayrıntılı anlatıyor.

yok mudur şunun bı çaresi a dostlar. karantinada telefon bilgisayar derken zombi olduk mübarek.

pirinç ununa az bişey su katın karıştırın sonra onu buz kalıplarına koyup buzdolabına koyun her sabah göz altlariniza ve yüzünüze sürün .

böyle estetik bişiden insanlar neden kurtulmaya çalısıyo anlamıyorum..

hayır, maço erkek/kadın sevmiyorum..

genelde yaşlılık ve uykusuzluk belirtisidir.

dolgu haricindeki hiçbir şey kesin çözüm değildir. diğerleri göz altlarınızın daha iyi görünmesine sebep olur sadece. benim tavsiyem ise kırmızı bir far ile daha keş görüntüye sahip olunması yönünde.*

renk olarak sıçtın mavisi gökyüzü ile müthiş bir denge ve uyum yakalayan morluklardır. ama televizyondan da öğrendiğimiz gibi tek bir star parçamız olması gerekiyor; bu nedenle her zaman gözaltı morluklarımızı daha ön planda tutup sıçtın mavisi gökyüzünü de arkamıza fon niyetine kullanarak derdimize bin dert katıyoruz arkadaşlar. moda gurusu olan herkes bunu iyi bilir.

pirinç unu ve süt karıştır krem kıvamına getirdikten sonra ister öyle sur yüzüne ister buzluğa koy öyle kullan çok iyi geliyo tavsiye ederim.

ne denediysem geçmedi, gerek annemden tavsiye aldım, gerek kuzenim yardımcı olmaya çalıştı, gerekse eski sevgililerimden bir takım tüyolar aldım, harfi harfiyen de uygulasam geçmedi, geçmiyor.
doktora mı gitsem diyorum da, bunun için de doktora mı gidilir ?

beyaz tenli olduğum için çok belli olan, insanların beni görünce sürekli ''b.... yine uyumamış" veya "torbacının numarası ne?" şeklindeki sorularına maruz kalmama neden ola, aslında çok fazla takmadığım ama dikkat çeken görsel problem.

yumurtanın sarısıyla akını ayırıp içine bir miktar elma sirkesi ilave ederek giderdiğim durum.

bu morluklar genetik bir sorun galiba günde kaç saat uyursan uyu geçmiyor.

insanin barismasi gereken gorunumdur. bana gore kapatmak tam bir iskence. tum gun agir hissediliyor gozler. barisin, kabullenin. genetikse gecmiyor cunku.

eskiden saklamak için türlü numaralar yapardım. başkalarında hoşuma gittiğini fark edince vazgeçtim.

tam altında değil de, göz pınarımın kenarından çıkıp gözaltımın yarısına uzanan morluktur. yumruk yemiş gibi göstermez ama uykusuz kaldığım zamanlarda inanılmaz gözüme batar.

aklıma hep didem madak’ı getirir. ne zaman göz altı morlukları ile ilgili bir şey görsem şu şiir aklımda canlanır.

uyumadığım gecelerin sabahında.. göz altlarımdan mor çocuklar doğardı.. mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları.

insanın dertlerinin saklı olduğu yer.

genetigin ugradigi ve karakteristik bir ozellik biraktigi gorunum. babam, ablam ve ben. simsiyah gozlerle muhtesem ucluyuz.

siz birde beni uykusuzken gorun.

barismak gerekir. kapatmayin onlari.