daha önceden ekşi'de yazdığım yazıdır. buraya da yazıyorum.
-------------------------------------------------------------------

bu oyun, daha doğrusu dlc eklentisi; türk gençleri için korsan indirilmiş gta 4'ü açarken çıkan menüde yanda bulunan, "olm biz gta 4'ü oynuyoruz tamam da bu neymiş lan hiç bakmadık" diyip tıklayınca çıkan başka bir menüde, isminden dolayı dikkat çekmesiyle "gay tony"i açıp birkaç dakika takılıp sonrasında bir şey anlamayıp kapatmaktır.

benim için de öyleydi evet, taa ki yıllar sonra şans verene kadar. özellikle the ballad of gay tony bölümü beni fazlasıyla doyurdu diyebilirim. neyse, episode'ları ayrıca inceleyeceğiz zaten.

genel olarak yorum yaparsam; yıllar sonra oynadığım için benim dikkatimi çeken şey, rockstar'ın gta v'te yapmak istediği/yaptığı şeyleri önceden cesaret edip oyuncuya tanıtmak için bu eklentiyi yapmış olması oldu.
iki bölümün de gta v ile arasında büyük benzerlikler var.

mesela tbogt'nin hikayesini kabaca ele alalım.
emrinde çalıştığımız gece kulübü, banka, yat, kat sahibi ünlü bir milyoner, bize öğütler veren annemiz, bizi kendi pis işlerine çekmek isteyen dominikli arkadaşlarımız, gözünü para ve hırsızlık bürümüş babadan zengin bir arap ve bunların sayesinde karıştığımız türlü belalar.
olayın öznelerini, yerini, zamanını los santos'la, teyzeyle, lamar'la, galerici simeon'la değiştirince...
evet. aklınıza gta v'teki franklin geliyor değil mi?

bunun yarı sıra tlad'te basmakalıp işlenmiş hikaye, tam oyunu kaydetmeye eve gittiğimiz vakit aniden telefonun çalması ve hararetli telefon konuşmasının yapmamız gereken bir göreve dönüşmesi; paraşüt kullanma, golf oynama, ağır silahlar kullanma, yeni spor arabalar gibi gözle rahatça görülür özellikleri zaten saymıyorum. bildiğin rockstar'ın gta 5 için kullanıldığı deneme/yanılma tahtası olmuş işte. bence harika da olmuş.
ama liberty city bunları yapmak için biraz küçük bir harita sanki.

bunun dışında bu bölümlerin hikayeleri gta 4'ün ana hikayesine sadık yazıldığı için bol bol crossover görüyoruz. bu sayede gta 4'teki banka soygunu görevi, rus mafyasının evini bastığımız görev, elmas ticareti gibi tanıdık bir çok enstantaneyi başka bir bakış açısından izleme ve oynama şansımız oluyor. bu da hoş bir selam çakış.

ikisini de birlikte değerlendireceğim bir diğer nokta; gta 2'yi hatırlayanlar vardır. orada görevler genelde absürt oluyordu. zırhlı askeri tankı kaçırma, hapisten adam kaçırma, çin çetesini sıraya dizip sıradan itibaren tarama gibi.
oyuncuların gta 4'ün yavan oynanışından sıkıldığını anlayan rockstar, burada tam tersi bir politikayı uygulamış ve tamamen aksiyon odaklı görevler tasarlamayı tercih etmiş. zaten iki bölümde de oyunu açtığınız ilk dakikadan itibaren aksiyon, çatışma, patlama, çatlama eksik olmuyor.
özellikle the ballad of gay tony'de bu durum iyice abartılmış, bir noktadan sonra sürekli helikopter kullanıyoruz, sürekli bir şey patlatıyoruz, sürekli bir şey çalıyoruz. çok mu kötü, aksine çok iyi!

bu nedenle bu ek paketler de klasik gta severlerin ayrıca ilgisini çekmiştir.

neyse, şimdi bu episode'ları ayrıca değerlendirme vakti.

the lost and damned: bu bölümde her seferinde başka bir belaya yakalanan, etrafındaki insanların onu anlamadığı, hafif melankolik ama bir o kadar da acımasız "punk" abimiz johnny kleibtz'ı canlandırıyoruz.
bu bölümün hikayesi bir temele dayandığı için tbogt'den çok daha iyi olsa da çabucak, ne olduğunu anlayamadan oyun bitiyor. onlar da çabucak bitirmekte haklı, zira senaryo çok "klişe".

oyundaki motorculuk çetesinin çeteden ziyade bir kardeşlik örgütü olduğu vurgulanıyor ve olaylar da her ne hikmetse hep bu yüzden çıkıyor; o bunu polise ispiklemiş, o onunla anlaşmış işi batırmış vs. uzun uzadıya gidecek olsa gerçekten çok sıkıcı bir hikaye olacak, kaldı ki rockstar aslında kurgu yazmayı gayet iyi becerebilen firma, ama oyunun kısa sürmesi bence dozunda olmuş. (başta ne çabuk bitti diye hayıflanıyordum, ama şöyle bir dönüp bakınca çok mantıklı bir seçeneği değerlendirdiklerini anlamış oldum.)

onun dışında bu bölümü bir noktada gta san andreas'e benzetebiliriz. sonuçta elimizde bir çetemiz var ve rakip çetelere karşı sürekli savaş halindeyiz. mekan basıyoruz, savaş çıkarıyoruz vs. bu konuda mantık san andreas'la aynı mantık.
ha bir de oyunda sıkça bahsedilen "kardeşlik" vurgusu.

görevlere bakacak olursak zaten ilk görevden itibaren aksiyon halindeyiz; sürekli mekan basma, iş bulma, çete savaşı, birinin başımıza açtığı dertler vs. klasik gta mantığı, ama görevlerin zorluğu iyi ayarlandığı için de sürekli çatışmaktan hiç bıkmıyorsunuz.

onun dışında aktivite anlamında bu bölümde ek olarak çete savaşları, motorsiklet yarışları ve bilek güreşi gelmiş. çete savaşlarından bahsetmiştik zaten, motorsiklet yarışları da gayet eğlenceli. hele rakibimize copla vurmamız über bir olay.
bilek güreşi ise oyundaki sert havayı pekiştiren gayet eğlenceli bir eklenti olmuş.

oyundaki müzik seçkisi gayet hoş. eğer rock ve metal seviyorsanız halihazırda güzel olan gta 4'teki radyolar geliştirilmiş, araya bon jovi, queen gibi isimler konulmuş.

ama, iyi bunlar hoş güzel de, oyunun senaryosu bittiği anda ve bu aktiviteleri de yaptığınız anda boş boş haritaya bakıyorsunuz. hiç bir şey yok. sizi çeken bir şey yok, hatta gta 4'te takılabildiğiniz yerler de yok. siz oyuna, o size, boş boş bakıyorsunuz. zaten the lost and damned'ın the ballad of gay tony karşısında sönük durması da bu yüzden.
kısa bir oynanış vadediyor. bir günde 9 10 saatinizi vererek (tabi hayvansanız) herşeyiyle gayet bitirebileceğeniz bir oyun. bir gta oyunu için çok kısa süre değil mi cidden?

neyse, asıl zurnanın zırt dediği yere geçelim.

the ballad of gay tony: bu bölümde ise yukarıda bahsettiğim hikayenin içindeyiz. bünyesinde çalıştığımız banka, gece kulübü, yat kat sahibi milyoner vardı işte. onun yaveri luis lopez'i canlandırıyoruz.onun koruması olmak kolay iş değil aslında; oyunda metedilen bodyguard'lık değil sadece mesele. bitmeyen uyuşturucu ticaretleri, kaçakçılık, ve bunların yanında yusuf amir gibi daha da arıza adamlarla tanışmak... oyundaki adrenalin düzeyi bir an olsun durulmuyor gerçekten.

tlad'ta oyunu bitirince hiçbirşey yapılamadığının farkına varan rockstar bu bölümde haritayı öyle bir doldurmuş ki, gta 4'ün kendi haritasından daha fazla aktivite var. bodyguard'lık yapma, paraşütten atlama yerleri, golf oynama, triatlon yarışları, uyuşturucu satışı yapma, kafes dövüşüne katılma, gece kulübünde dans etme, gece kulübünden düşürdüğümüz kadınlarla sevişme... gerçekten de dolu dolu bir oyun. iv'ü geçtim gta v'ten bile daha dolu hatta.

senaryosuna gelecek olursam tlad'taki kadar bile senaryo kırıntısı yok. zaten senaryoya gerek de yok, basmakalıp karakterlerin üstünden geçilmiş sadece. oyunda aksiyon haliyle daha ön planda.

görevler ise gerçekten ayrı bir boyut. yukarıda bahsettiğim gibi gta 2'deki absürtlük seviyesine bu oyunda yaklaşılmış. uyuşturucu pazarlığına çıkıp özel harekat polisleriyle çatışma, görgüsüz arap için şehirdeki tramvayı yerinden çıkarma, zırhlı askeri tankı çalma, şehirdeki en yüksek binadan insanı aşağıya atma, devlet memurunun taşağına golf topu fırlatma... kabaca tabirle bu şehrin zaptiyesi olma.

görev çeşitliliği aslında dar olsa da her seferinde başka bir enstantane, özellikle de çılgın enstantaneler, yaşandığı için oyun kendisini hiç sıkmamakta. kaldı ki oyunu bitirince de yapabileceğiniz bir ton aktivite var. liberty city için gerçekten fazla olmuş böyle şeyler.

uzun lafın kısası, her ne kadar birkaç parmak farkıyla the ballad of gay tony daha iyi gözükse de ikisi de bir dlc için gayet güzel yapımlar. halen oynamadıysanız oynayın, bu dlc'leri bitirip gta iv'e yeniden başlayın hatta. crossover sahneleri gördükçe gta iv sizin için daha keyifli hale gelecek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"grand theft auto episodes from liberty city" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim