güneş kremini vücuda eşit paylaştıramama stresi

sıcak bir ağustos sabahına uyanılmış, kahvaltı ve giyim evrelerinden oluşan hazırlık bitince de abla kişisiyle birlikte yaklaşık 40 dakikalık bir deniz yolculuğuna çıkılmıştır. yolculukta etrafta bulunan ev, restoran, dağ, taş, deniz benzeri varlıklar incelenmiş ve yaklaşık 2 saat civarı yüzülecek ve sonrasında duş alıp, giyinip yemek yemek için bir restoranına oturulacak tatil yerine gelinmiştir. bir şezlong bulunmuş, o şezlonga çantadaki eşyalar yerleştirildikten sonra güneş kremi karanlık dehlizlerden çıkarılıp özgürlüğüne kavuşmuş ve vücuda sürülmek üzere kapağı açılmıştır. peki ya sonra?

asıl sorun da sonrası işte dostlar... güneş kremi vücuda sürülmeye başlanır başlanmasına ama kremi vücuda eşit oranda dağıtmak benim için hep zordur, hep gurbet... kollarıma çok sürerim, bacağıma az kalır, sağ kolumun arkasına sürmekten önü doğru düzgün kremlenmez, yüzüme sürmeyi unuturum derken krem hep belli yerlerde çoğunlukta, gerisinde de azınlıktadır. bir sembol müdür acaba bu durum? şöyle bir bakınca dünyada da farklı ülkeler, ülkelerde de farklı şehirler, şehirlerin farklı ilçeleri, ilçelerin farklı köyleri, kısacası belli bir zümrenin her bir üyesi de şans, beceri, karakter, eldeki fırsatlar, para, sevgi, yaşam standartları bakımından eşitsizliklerle dolu değil midir ha bayım? bir benim vücuduma sürdüğüm kremin her bir dış organıma dağılışı mıdır yani çokluğu değişen?

belki istesek de sağlayamıyoruzdur eşitçe dağıtmayı her şeyi. belki hakkı da budur bu işin. demem o ki, belki benim kremi dağıtışımda, paylaştırışımda bir hata yoktur da zaten üst bacağım hak etmiyordur fazla güneş kremini. sağ kolumun arkası o gün o kadar da güneş kremi görmemelidir belki. akışına bırakalım, her şeyde bir hayır vardır. bu denli stres yersiz, güneş kremi paylaşımında eşitlik kaygısı boşunadır, ne belli?

bu yüzden bir başkasına sürdürüyoruz.
gerçi bana süren arkadaş bir yerden sonra yoruluyor ama olsundu, sonuçta hatır meselesi yani.
o kadarcık olur*

zaten gunes kremi dedigin zengin luksu oldugundan mutevellit sahsimda olmayan endise. surmedim ki olm, ne ise yaradigindan dahi bihaberim.

eşit dağıtma diye bir olay olduğunu öğrenmeme vesile olan strestir. biz kırkpınar ağası gibi takılıyoz plajda.