1.
osmanlı devleti döneminde bursa'da 19. yüzyılda kurulan başta leylekler olmak üzere göçmen kuşların iyileştirildiği "düşkün leylek bakımevi". şu anda da hayvan hastanesi olarak hizmet vermektedir.
devamını gör...
2.
t: ilk olarak 1928 yılında basılan, ahmet haşim'in gazete yazılarının bir bölümünün olduğu kitaptır. bu gazete yazıları çoğunlukla denemevari olup sinemadan giyime mizahtan tiyatroya birçok konunun ele alındığı metinlerden oluşur. aklınızda, haşim'in şiirlerindeki dilin diğer türdeki eserlerinde de olduğu düşüncesi varsa, aklınızı boş verip okuyun. dili oldukça sade, yer yer mizahidir. bazı yazılarındaki düşünceleri bugün dile getirilse hoş karşılanmayabilir fakat kendi dönemi içinde değerlendirmek lazım.
"varlıkların sessizliğine aldanmamalı! mustaripler yalnız "mustaribim!" diye bağıranlar değildir."
"gülüş" istediği kadar insanın ayırt edici bir vasfı mahiyetinde olsun, halka göre gülüş hiçbir zaman gözyaşının vakar ve asaletini taşımaz."
"varlıkların sessizliğine aldanmamalı! mustaripler yalnız "mustaribim!" diye bağıranlar değildir."
"gülüş" istediği kadar insanın ayırt edici bir vasfı mahiyetinde olsun, halka göre gülüş hiçbir zaman gözyaşının vakar ve asaletini taşımaz."
devamını gör...
3.
haşim'in türlü konularda fikrini öne sürdüğü okuyanında üzerinde fikir öne sürebileceği çok güzel biçemle yazılmış denemeler kitabı özellikle kitaba adını veren gurabahane-i laklakan şarkiyatcılığı çok ayrı açıdan ele almış
devamını gör...
4.
osmanlıdaki garabet müthiş..! merd-i kıpti şecaat arzederken firkatin söyler misali ( zavallı çingene övüneyim derken farkında olmadan zavallılığını dillendirir..)bizim osmanlıcılar da osmanlıyı övdüğünü sanırken firkatın söylüyor: ba ba ba
sözümona hasta leylekleri bile düşünüp 'gurabahane-i laklakan' yapmış mış mış..
e 600 yıl anadolunun garip, yoksul halkı için, bir çivi çakmamış.. ya ordunun geçmesi için üç beş köprü, ya saray yardakçısı vergicileri için üç beş bina, ya yine ordu için üç beş çeşme, veya yol ticareti aksamasın diye kervansaray.. işe yarar, halk için zırnık yok. halka vergi, halka haraç, halka zulüm.. nitekim cumhuriyet sonrası kayıtlara geçiyor ki, halk akıl almaz yoksulluk ve hastalıktan kırılır vaziyette, ama osmanlı sarayında şevketlular cariye kovalarken hamamda düşüp ölüyor.
sonra da birileri gelip gurabahan-ı laklakan makamından lak lak yapıyor. gel de gülme..
'şalvarı şallak osmanlı
eğeri kaltak osmanlı
ekende yok biçende yok
yiyende ortak osmanlı...' şimdi ver mehteri rahvan gitsin.. at terli..
sözümona hasta leylekleri bile düşünüp 'gurabahane-i laklakan' yapmış mış mış..
e 600 yıl anadolunun garip, yoksul halkı için, bir çivi çakmamış.. ya ordunun geçmesi için üç beş köprü, ya saray yardakçısı vergicileri için üç beş bina, ya yine ordu için üç beş çeşme, veya yol ticareti aksamasın diye kervansaray.. işe yarar, halk için zırnık yok. halka vergi, halka haraç, halka zulüm.. nitekim cumhuriyet sonrası kayıtlara geçiyor ki, halk akıl almaz yoksulluk ve hastalıktan kırılır vaziyette, ama osmanlı sarayında şevketlular cariye kovalarken hamamda düşüp ölüyor.
sonra da birileri gelip gurabahan-ı laklakan makamından lak lak yapıyor. gel de gülme..
'şalvarı şallak osmanlı
eğeri kaltak osmanlı
ekende yok biçende yok
yiyende ortak osmanlı...' şimdi ver mehteri rahvan gitsin.. at terli..
devamını gör...
5.
gureba leylekleri düşünen ecdadımın mütüş duyarlılığı.
ağlamak istiyorum abi. bu kadar medeni olunmaz ama.
ağlamak istiyorum abi. bu kadar medeni olunmaz ama.
devamını gör...