1.
genelde can sıkıcı durumlarda yapılandır. babadan azar işitirken mesela. ya da misal sıkıntılı bir ev gezmesine, kadın gününe filan gidilmişse. ya da bir şey düşünürken. hatta müzik dinlerken bir yandan melodiye uydurmaya çalışarak bir yandan desenlerde göz gezdirmek var ki onu dünya üzerinde yapan sayısı birden fazla mıdır bilemiyorum. uzun lafın kısası yapılma sebebi ve içeriği kişinin saplantı seviyesine bağlı olarak değişir. halının simetrisi kontrol edilir.
- bir yeşil çiçek orda bir kırmızı bir beyaz bir açık yeşil hoop başa döön bir yeşil. heh doğru yapmışlar, afferim.
- ama şimdi bu desenin yanında o yuvarlak şeklin işi ne.. ne ki zaten bu bee.
gibi gibi uzaaar gideeeer..
gerçi bu eski model halılarda mümkün olabilmektedir ziyadesiyle. zira modern halılar beyaz zemin üstüne dalgalı bikaç çizgiden oluşmakta. ama eskiler öle mi ya. yeşiller allar morlar. garip geometrik şekiller, illa ki çiçekler, uzaylı yaratıklara ya da mutasyon geçirmiş robotlara benzeyen figürler.
- bir yeşil çiçek orda bir kırmızı bir beyaz bir açık yeşil hoop başa döön bir yeşil. heh doğru yapmışlar, afferim.
- ama şimdi bu desenin yanında o yuvarlak şeklin işi ne.. ne ki zaten bu bee.
gibi gibi uzaaar gideeeer..
gerçi bu eski model halılarda mümkün olabilmektedir ziyadesiyle. zira modern halılar beyaz zemin üstüne dalgalı bikaç çizgiden oluşmakta. ama eskiler öle mi ya. yeşiller allar morlar. garip geometrik şekiller, illa ki çiçekler, uzaylı yaratıklara ya da mutasyon geçirmiş robotlara benzeyen figürler.
devamını gör...
2.
küçükken allah herhalde böyle bir şey diye betimlediğim şekiller.
devamını gör...
3.
eski halılar mi sanki hepsinde bir genç kızın hayali saklıydı.
devamını gör...
4.
benim gibi halıdaki desenleri sayarak kategorilere ayıran ikişerli üçerli gruplar halinde kümeleyen var mıdır acaba.
devamını gör...
5.
çocukken babadan işitilen azarlar esnasında ezberlediğim birbirine girmiş iğrenç desenler arasında gizlediğim envai çeşit ırka mensup kahramanların fantastik/uçuk kaçık maceralarını kitaplaştırıp akabinde filme uyarlamış olsaydım eğer kazanacağım milyonlarca dolar ve ödüller ile yirmi birinci yüzyılın tolkein'i olarak anılıp torunumun metresinin çocuklarına bile yetecek servet bırakıp alacağım dualar ile şu fani dünyadan huzur içerisinde göçebilirdim muhtemelen. kitaplarımın arkasında da fonda halı desenleri ile rulokat yiyen fotoğrafım olurdu! lakin olmadı; oturmuş o lanet desenler hakkında sözlüğe fuzuli bir şeyler yazar haldeyim. o eski halılardan da eser yok şimdi!
devamını gör...