hamas liderinin yahudilere düşman değiliz açıklaması

hamas lideri konuşmasında, yahudi halkına değil tüm düşmanlıklarının siyonist düşünce ile filistin topraklarını işgal edip, halkı yerinden edenlere olduğunu söylemiş.

kaynak:www.indyturk.com/node/68987...

siyonistlere düşmanlar aga. bunu bilmeyen adam ne yahudi tanımını biliyordur ne de tel aviv de sokakta kalaşnikofla gezenin yahudi değil siyonist olduğunu

yahudi islam ortaklığının itiraflarından birisidir bu. antisemitizm ve hıristiyanlık, batılıların icadıdır; dikkatli inceledi mi görürsünüz. neturei karta diye antisiyonist bir yahudi gurubu var, onlar da filistin konusunda islamcılarla birlikte hareket ediyor. (bkz: yahudi ile siyonist farkı)

çünkü ümmetçiler ve ümmetçilerin milli duruşu çok sayıftır.

zaten yaptıkları saldırılarda da canını yakmak değil oyun istiyorsunuz dimi.
(bkz: oyun istiyor abisi denilen köpek)

kur'an'a göre bir müslüman sadece zalimlere düşman olur. yahudi, hristiyan, müslüman fark etmez inancından ötürü düşmanlık olmaz. evet. arkadaş onu mu kasdetti, bilinmez? yahudilerde de, siyonistler zalimdir, dünyayı ele geçirmek için yapmadık zulüm ve kötülük bırakmadılar.

takiyye loading... ama artık yenmiyor.at terli..!!

hamas yahudilere değil siyonizme ve siyonist hükümete düşmandır.

ideoloji olarak işid i mumla aratacak hamas ın açıklamasıdır.

geçiniz.

bir narsisist manipülasyonudur. alıcısı müslümanlar değil, topyekün batı ve batılı ülkelerde yaşayan insanlardır. başta gazze ile yahudiye ve samarya'da * yaşayanlar olmak üzere müslümanlara nasıl seslendiklerini de gayet iyi biliyoruz.

batılı insanlarda, temelinde iyi niyet olan bir enayilik vardır. aslında enayilik değildir de neysssee... orta doğulu gözünden bakarsanız öyle görünür.

batılılar, böyle mağdur ve zayıf olduğunu düşündükleri herkesin sözüne direkt inanırlar. islamcı teröristler de aptal veya geri zekalı değildir ve batı'nın zayıf noktalarını hesaplayabilirler. onları nasıl manipüle edebilecekleri konusunda uzmanlaşmış durumdadırlar ve buna uygun şekilde takiye yaparlar. bu tip söylemler, gerçek veya sahte çocuk ölümlerinin görsel ve videoları, şişirilmiş ölü ve yaralı sayısı... bunlar sadece batı'yı dolandırmak için yapılan propagandalar. yoksa islamcıların hakim oldukları yerlerde kadınların, çocukların, bebeklerin ne muameleler gördüğünü gayet iyi biliyoruz. yahudi nefretlerini de... "yahudiler kendileri dışında herkesi hayvan ve köle olarak görür" derken attıkları iftiranın bir narsisist yansıtma savunma mekanizması olduğunu da biliyoruz. çünkü müslümanlar kendileri dışında herkesi kafir olarak aşağılar, onları hayvandan bile aşağı görür, hepsinin öldürmeye veya köleleştirmeye çalışır. müslümanlarla ölümüne mücadele etmek zorunda kalan hintliler, iranlılar hatta çinliler de bunun farkındadır. onlarla anladıkları dilden konuşurlar. özellikle çin ve hindistan/bharat bu konuda uzmanlaşmıştır. tıpkı israel gibi.

şu nihilistin söylediği gibi aslında ortada bir yahudi-müslüman çatışması yok. ibrani-arap çatışması da yok. soykırımla yok edilmek istemeyen bir ülkenin ve halkın, kendilerini ortadan kaldırmaya çalışanlarla mücadelesi var.

git onu kudüste söyle burada ne işiniz var?

hamas'ı ve filistin'i hiç sevmem ama hamas'ın sorunu siyonistlerle. buradaki açıklaması da tüm yahudilerin siyonist olmadığının vurgusunu yapmak. önce yahudilerle, siyonistler ayırt etmeyi öğrenmelisiniz.

olamaz bu bensonun ciasal islamcı tayfasını çok kızdıracak dostum!

gayet doğru bir açıklamadır. ayrıca ilk kez böyle bir açıklama yapmıyorlar, siz cahil ve gündemi sadece kendi oluşturduğunuz "paradigmalar" üzerinden incelediğiniz için ilk kez böyle bir açıklama yaptıklarını zannediyorsunuz sadece. neo-ignorance

sözlükteki bazı arkadaşların ciddi bir ilmi tenkite ihtiyacı var. daha neyi bilip bilmediğinizi bilmiyorsunuz.

tarih boyunca filistin'de yahudiler, müslümanlar ve hristiyanlar birlikte barış içinde yaşadılar. osmanlı imparatorluğu döneminde bu üç topluluk arasında ciddi bir çatışma olmadı. ancak, 19. yüzyılın sonlarında siyonist hareketin ortaya çıkması ve filistin topraklarında bağımsız bir yahudi devleti kurma hedefi, yerel filistinli arapların haklarını ve yaşam alanlarını tehdit etmeye başladı. bu durum, filistinlilerde bir direniş duygusunu tetikledi. (evet sevgili yazar, 7 ekim'de başlamadı mesele. 19. yüzyıldan da geride aslında ama orası mühim değil şimdilik.)

1917'deki balfour deklarasyonu'nu ele alalım. ingiltere'nin yahudilere filistin'de bir milli yurt vaat etmesi onlar için kendi toprak haklarını ve kaderlerini tayin etme haklarını hiçe sayan bir gelişmeydi.

1948'de israil devleti'nin kuruluşu ve ardından gelen nakba, filistinliler için büyük bir felaketti. yüz binlerce filistinli evlerinden zorla çıkarıldı ve mülteci durumuna düştü. bu acı deneyimler, filistinlilerin siyonist politikalarına karşı direnişini daha da pekiştirdi.

tarihsel açıdan baktığınızda da göreceğiniz üzere bu direniş, yahudi halkına karşı değil, siyonist ideoloji ve uygulamalara karşıdır. hamas ve diğer filistinli direniş gruplarının söylemlerinde de bu açıkça görülür.

dolayısıyla, batı'nın "iyi niyeti" ve "empatisi" diye gevelemek yerine insan olmak ve filistinlilerin mücadelesinin haklı sebeplerini anlamaya çalışmak lazım.

tarih önce sizin vicdansızlığınızı sonra da cahilliğinizi yazacak. iki sayfa bir şeyler okuyup kendinizi aydın sanmanız çok komik, fikren bir 10 sene gelişirseniz bu yazdıklarınızı utançla okuyacaksınız. sizin o okuduklarınızı da, eğer böyle söylemek gerekiyorsa, bizim çevreler dişine damlatıyor.