#ödüllü filmler
türkçe adı: harold ve maude
hal ashby'nin yönettiği, colin higgins'in yazdığı, 1971 yılında gösterilmiş olan amerikan romantik ve komedik drama filmidir. konusu; genç ve zengin olsa da intihara meyilli, ölü gibi yaşayan harold'ın, 80 yaşındaki hayat dolu maude ile bir cenazede tanışmasını ve genç adam için her şeyin değişmesini anlatıyor. film, çıktığında pek iyi eleştiriler almasa ve ticari olarak zarar etse de zamanla değer görmeye başlamıştır ve birçok insan için değerli görülen bir yapıt haline gelmiştir.
hal ashby'nin yönettiği, colin higgins'in yazdığı, 1971 yılında gösterilmiş olan amerikan romantik ve komedik drama filmidir. konusu; genç ve zengin olsa da intihara meyilli, ölü gibi yaşayan harold'ın, 80 yaşındaki hayat dolu maude ile bir cenazede tanışmasını ve genç adam için her şeyin değişmesini anlatıyor. film, çıktığında pek iyi eleştiriler almasa ve ticari olarak zarar etse de zamanla değer görmeye başlamıştır ve birçok insan için değerli görülen bir yapıt haline gelmiştir.
yönetmen:
hal ashby
oyuncular:
ruth gordon
bud cort
vivian pickles
cyril cusack
charles tyner
ellen geer
eric christmas
g. wood
judy engles
shari summers
hal ashby
oyuncular:
ruth gordon
bud cort
vivian pickles
cyril cusack
charles tyner
ellen geer
eric christmas
g. wood
judy engles
shari summers
*valladolid enternasyonal film festivali (1974) - en iyi film: altın çivi ödülü [hal ashby]
*ulusal film muhafaza kurulu (1997) - ulusal film kaydı
*ulusal film muhafaza kurulu (1997) - ulusal film kaydı
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eniyisipencere" tarafından 11.02.2021 12:04 tarihinde açılmıştır.
1.
1971 yapımı, asıl senaryosunu colin higgins’in yazdığı bu filmin yönetmenlik koltuğunda hal ashby oturmaktadır.
filmin türüne kara komedi demek pekâlâ uygundur diye düşünmekteyim.
filmin ana konusu, 20’li yaşlarının başında depresif ruh halinde, oldukça ölüme yatkın bir genç olan harold’un (but cort),
80’li yaşların başına gelmiş olan pozitif, neşeli, dopdolu bir yaşam sevincine sahip olan maude’un (ruth gordon) birbirleriyle bir cenaze töreninde karşılaşmalarını ve bu karşılaşma sonucunda ortaya çıkacak olan dostluklarını, arkadaşlıklarını ve aşklarını izlemiş oluyoruz.
harold, çok küçük yaşta babasını kaybetmiştir ve bu yüzden ilgisiz ve sevgisiz büyüyen bir çocuk olarak büyümüştür. bu yüzden bu depresif karakterimiz, annesinin karşısında sayısızca sahte intihar denemelerinde bulunmuş ve annesinden ilgi görmek istemiştir. fakat annesi olan mrs.chasen (vivian pickles), fazlasıyla soğukkanlı bir kadındır ve oğlunun bu davranışlarına alışıktır bundan dolayı oğluna hiçbir şekilde ilgi göstermez.
az önce dediğim gibi, maude seksenli yaşlarının başlarında olmasına rağmen çok neşeli, yaşamayı olabildiğince seven bir kadın. aslında ‘harold’ karakterinin tam tersi. belki de bu iki karakterin zıtlıkları birbirlerini birleştiren, tamamlayan özellik oldu.
avusturya asıllı bir amerikalı olduğunu öğrendiğimiz maude’un filmin ilerleyen sahnelerinde kolunda görmüş olacağımız dövmesi sayesinde, zamanında toplama kamplarında bulunmuş olabileceği fikrini çıkartmak pek de zor değil.
ayrıca bu eksantrik filmin herkese hitap etmeyeceğini belirtmem gerekir. bu iki aşığın sevgisi çok alışılmışın dışında, çok çok farklı. ilk başta izlerken yadırgayabilirsiniz fakat sonradan alışacaksınızdır. ben bu filmi yüzümde büyük bir tebessümle izledim, insana sebepsiz yere yaşam sevinci aşılıyor sanki.
bu harikulade filmin güzide şarkılarını cat stevens bestelemiş. çok da güzel ve keyifli olmuş. ben şarkıların hepsini beğensem de, bana dokunan iki şarkısı var sizlerle de paylaşayım. miles from nowhere ve if you want to sing out
filmi izleyecek olanlara şimdiden keyifli izlemeler diliyorum. cat stevens’ın bu harika şarkıları size yolda eşlik eden çok iyi bir arkadaş olacak. sevgiler.
filmin türüne kara komedi demek pekâlâ uygundur diye düşünmekteyim.
filmin ana konusu, 20’li yaşlarının başında depresif ruh halinde, oldukça ölüme yatkın bir genç olan harold’un (but cort),
80’li yaşların başına gelmiş olan pozitif, neşeli, dopdolu bir yaşam sevincine sahip olan maude’un (ruth gordon) birbirleriyle bir cenaze töreninde karşılaşmalarını ve bu karşılaşma sonucunda ortaya çıkacak olan dostluklarını, arkadaşlıklarını ve aşklarını izlemiş oluyoruz.
harold, çok küçük yaşta babasını kaybetmiştir ve bu yüzden ilgisiz ve sevgisiz büyüyen bir çocuk olarak büyümüştür. bu yüzden bu depresif karakterimiz, annesinin karşısında sayısızca sahte intihar denemelerinde bulunmuş ve annesinden ilgi görmek istemiştir. fakat annesi olan mrs.chasen (vivian pickles), fazlasıyla soğukkanlı bir kadındır ve oğlunun bu davranışlarına alışıktır bundan dolayı oğluna hiçbir şekilde ilgi göstermez.
az önce dediğim gibi, maude seksenli yaşlarının başlarında olmasına rağmen çok neşeli, yaşamayı olabildiğince seven bir kadın. aslında ‘harold’ karakterinin tam tersi. belki de bu iki karakterin zıtlıkları birbirlerini birleştiren, tamamlayan özellik oldu.
avusturya asıllı bir amerikalı olduğunu öğrendiğimiz maude’un filmin ilerleyen sahnelerinde kolunda görmüş olacağımız dövmesi sayesinde, zamanında toplama kamplarında bulunmuş olabileceği fikrini çıkartmak pek de zor değil.
ayrıca bu eksantrik filmin herkese hitap etmeyeceğini belirtmem gerekir. bu iki aşığın sevgisi çok alışılmışın dışında, çok çok farklı. ilk başta izlerken yadırgayabilirsiniz fakat sonradan alışacaksınızdır. ben bu filmi yüzümde büyük bir tebessümle izledim, insana sebepsiz yere yaşam sevinci aşılıyor sanki.
bu harikulade filmin güzide şarkılarını cat stevens bestelemiş. çok da güzel ve keyifli olmuş. ben şarkıların hepsini beğensem de, bana dokunan iki şarkısı var sizlerle de paylaşayım. miles from nowhere ve if you want to sing out
filmi izleyecek olanlara şimdiden keyifli izlemeler diliyorum. cat stevens’ın bu harika şarkıları size yolda eşlik eden çok iyi bir arkadaş olacak. sevgiler.
devamını gör...
2.
soundtrackleri gerçekten mükemmel olan film. aslında dert eşiği denen şeyin ne olduğunu anlıyorsunuz bu filmi izlerken. derin düşündüğünüzde
dışarıdan absürt gözüken psikolojik şeylerin aslında bir açıklaması var diyorsunuz. spoiler vermeyeyim, özellikle genç arkadaşlara tavsiyedir.
dışarıdan absürt gözüken psikolojik şeylerin aslında bir açıklaması var diyorsunuz. spoiler vermeyeyim, özellikle genç arkadaşlara tavsiyedir.
devamını gör...