hastanelerde randevu bulamamak
başlık "saksıdeğilimben" tarafından 18.02.2022 23:30 tarihinde açılmıştır.
1.
3 aydır randevu arıyorum bütün bildirimlerimi açtım çevre illere ilçelere baktım hâlâ bir haber yok herkes de özele gidemiyor haliyle.
devamını gör...
2.
bulsanız bile 3 ay sonra gibi komik zamanlara atıyor. hayır yani nöroloji için o an beynimde ne olduğunu bilmek gerekiyor. ya 3 ay sonra beynim diye bir şey kalmazsa.* kim verecek bunun hesabını.
devamını gör...
3.
özel hastaneler parasız kalmasın diye randevuları kapatıyorlar.
devamını gör...
4.
bizim zamanımızda hastane kuyrukları vardı yeğenim diyenlerin 3 ay evde kuyruk beklediği durum.
devamını gör...
5.
bu sebeple artık evde kendi imkanlarımla tıp okumaya başladım.
inşallah artık kendi tanı, teşhis ve tedavimi gerçekleştireceğim.
bitince eczacılık da okumak istiyorum. kendi ilaçlarımı da yapacağım inşallah. hem evde yapılanı daha sağlıklı, dışarıdakilerin içine ne koyuyorlar belli değil.
ulan iyice hafize ana gibi takılmaya başladım ben. şu hastalık bitse de biraz insan içine karışsam. olmuyor böyle.
inşallah artık kendi tanı, teşhis ve tedavimi gerçekleştireceğim.
bitince eczacılık da okumak istiyorum. kendi ilaçlarımı da yapacağım inşallah. hem evde yapılanı daha sağlıklı, dışarıdakilerin içine ne koyuyorlar belli değil.
ulan iyice hafize ana gibi takılmaya başladım ben. şu hastalık bitse de biraz insan içine karışsam. olmuyor böyle.
devamını gör...
6.
şehir hastanesi, devlet hastanesi poliklinikleri, semt poliklinikleri hepsine bakıyorum yılbaşından beri bir tane bile göz randevusu bulamadım.
muayene olmayacağım, sadece lens alabilmek için göz numaralarımın reçetelendirilmesi lazım. elimde iki adet lens kaldı, bir ay daha randevu bulamazsam özele gideceğim mecburen.
sağlıkta vatanımız cennet yeğenim, isveç'ten ambulans uçakla hasta geliyor ama ben 3 km ötedeki semt polikliniğine gidemiyorum.
muayene olmayacağım, sadece lens alabilmek için göz numaralarımın reçetelendirilmesi lazım. elimde iki adet lens kaldı, bir ay daha randevu bulamazsam özele gideceğim mecburen.
sağlıkta vatanımız cennet yeğenim, isveç'ten ambulans uçakla hasta geliyor ama ben 3 km ötedeki semt polikliniğine gidemiyorum.
devamını gör...
7.
özele geçen, yurt dışına gitmek zorunda kalan binlerce hekimin eksikliğinin sonucu.
inatla 3 kuruş maaş veriyolar doktora sanki devlette yada türkiyede çalışmaktan başka çaresi yokmuş gibi, fırastı olan da bırakıyo devleti.
inatla 3 kuruş maaş veriyolar doktora sanki devlette yada türkiyede çalışmaktan başka çaresi yokmuş gibi, fırastı olan da bırakıyo devleti.
devamını gör...
8.
2 aydır diş randevusu alamıyorum. allah belanızı versin.
oraya buraya beton dökmekle, almanya bizi kıskanıyor demekle, veya 500 kanalda köprü açıp, yaygara kopararak sağlıkta devrim olmuyor.
şu an t.c. tarihinin en rezil sağlık sistemi yaşanmaktadır.
oraya buraya beton dökmekle, almanya bizi kıskanıyor demekle, veya 500 kanalda köprü açıp, yaygara kopararak sağlıkta devrim olmuyor.
şu an t.c. tarihinin en rezil sağlık sistemi yaşanmaktadır.
devamını gör...
9.
ahhh şu sorunu herkes çekiyor sanırım yok bulunmuyor zaten biz randevuyu alıpta gidene kadar iyileşiyorum ne anlamı kalıyor o zaman
devamını gör...
10.
1999 yılı şubat ayında büyükbabam için göz ve dahiliye randevusu almak üzere hastaneye gittim.
saat gecenin 3'ünde büyükbabam beni kaldırıp yolcu etti. o saatte otobüs yoktu o yüzden tam 8.5 km yolu kışın o soğuğunda yürüyerek hastaneye geldim.
hastaneye geldiğimde saat 05.05'ti. hastanenin poliklinik kısmı kapalıydı. sırada 3 tane yaşlı amca vardı. ben 4. kişi olarak sıraya girdim. henüz 13-14 yaşlarında bir çocuk olduğum için inanılmaz üşütmüşüm. dedem çok rahatsız olduğu için mecburen ben gelmek zorundaydım. adam sabaha kadar inim inim inliyordu. beni gönderirken de çok tereddüt etti ama başka çaremiz olmadığını biliyordum.
tam 2,5 saat dışarıda amcalarla sırada bekledim. onlar izin verdiler git biraz ısın dediler ama bekçi içeri almıyordu hastaneye. sırada bir sürü hasta insan karla karışık yağan yağmurun altında bekliyordu.
saat 07.30'a kadar bekledik. sonra bizi içeri aldılar.
bir temizlikçi gelip sıra fişlerini organize etti. ben ön sıralarda olduğum için ne yaptığını net olarak görüyordum. fişleri düzenleyip büyük bir kısmını gri önlüğünün ceplerine doldurdu.
saat 07.45'te fiş dağıtmaya başladılar.
sıra bana geldiğinde bir tane göz, bir tane de dahiliye fişi istedim. temizlikçi bana 1 tane dahiliye fişi verip "göz muayenesi bitti" dedi.
ben de çocuk aklımla "cebinizde var. nasıl biter? önümde 3 kişi vardı sadece" dedim.
adam fiş dağıtmayı bıraktı. elimdeki dahiliye fişini de aldı ve beni sıradan kovdu.
basit bir hastane temizlikçisi, gece saat 3'ten beri kışın soğuğunda 8.5 km yol yürüyüp sonrasında 2.5 saat karlı havada dışarıda bekleyen 13 yaşındaki bir çocuğu sıradan kovdu ve hakkı olan sıra fişlerini vermedi. büyükbabam fişleri alamadığımı ve orada oturup ağladığımı görünce hastalığını unutup beni teselli etmeye çalıştı. o gün hastaneye gidemedik.
büyükbabam sonrasında beni göndermek istemedi. o temizlikçiye denk gelirse yine fiş vermez, çocuk boşu boşuna eziyet çekmesin dedi. kendi de gidemedi. sıra fişlerini para ile satıp kendine gelir elde eden ve doktorlardan bile daha fazla forsu olan şerefsiz bir temizlikçinin yüzünden aylarca o sıkıntıyı çekti. sonrasında da vefat etti.
şimdi yukarıdaki entrylerden birinde diyor ki;
"şu an tc. tarihinin en rezil sağlık sistemi yaşanmaktadır"
sen rezillik görmemişsin kardeşim!
eğer rezillik görmek istiyorsan kılıçdaroğlu zamanında ssk'da yaşanan rezillikleri izle youtube'tan.
zeynep kamil hastanesinde annesine "çocuğun öldü' denilerek başka ailelere para ile satılan çocukları izle.
orada doğup, satın alınan ve anne babası farklı olan binlerce çocuk var. hiçbiri bunun farkında bile değil.
insanda biraz adalet duygusu olur.
utanma, haya olur.
her şeyi bir kenara bırakın şu sağlık sisteminde yapılan devrimler dünyanın hangi ülkesinde yapılmış gösterin bana.
daha 1 sene önce bu şehir hastaneleri boşa yapılıyor diye ağlamıyor muydunuz?
şimdi de sıra bulamıyoruz diye ağlıyorsunuz.
ya kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsaydı ve bu şehir hastaneleri olmasaydı ne olurdu düşünün bakalım..
bu chp'de gelecek vizyonu denen şeyin zerresi bile yok. vallahi hepinizi, hepimizi rezil rüsva edecekler.
sizleri, bizleri zerre kadar düşündükleri yok. tek dertleri tayyip gitsin. amerikan mandasını gönülden kabul etmişler adamlar.
adam şehir hastanesinin 2 kilometre asfaltını bile atmadı.
bu adamdan medet umacak kadar kafayı yemiş bu millet.
vallahi belanızı ellerinizle çağırıyorsunuz.
allah size ferasetle düşünebilme, idrak edebilme, iyiyi kötüyü görebilmeyi nasip etsin.
giden gitti mi, geri gelmez. pişmanlığı içinize dert olur.
saat gecenin 3'ünde büyükbabam beni kaldırıp yolcu etti. o saatte otobüs yoktu o yüzden tam 8.5 km yolu kışın o soğuğunda yürüyerek hastaneye geldim.
hastaneye geldiğimde saat 05.05'ti. hastanenin poliklinik kısmı kapalıydı. sırada 3 tane yaşlı amca vardı. ben 4. kişi olarak sıraya girdim. henüz 13-14 yaşlarında bir çocuk olduğum için inanılmaz üşütmüşüm. dedem çok rahatsız olduğu için mecburen ben gelmek zorundaydım. adam sabaha kadar inim inim inliyordu. beni gönderirken de çok tereddüt etti ama başka çaremiz olmadığını biliyordum.
tam 2,5 saat dışarıda amcalarla sırada bekledim. onlar izin verdiler git biraz ısın dediler ama bekçi içeri almıyordu hastaneye. sırada bir sürü hasta insan karla karışık yağan yağmurun altında bekliyordu.
saat 07.30'a kadar bekledik. sonra bizi içeri aldılar.
bir temizlikçi gelip sıra fişlerini organize etti. ben ön sıralarda olduğum için ne yaptığını net olarak görüyordum. fişleri düzenleyip büyük bir kısmını gri önlüğünün ceplerine doldurdu.
saat 07.45'te fiş dağıtmaya başladılar.
sıra bana geldiğinde bir tane göz, bir tane de dahiliye fişi istedim. temizlikçi bana 1 tane dahiliye fişi verip "göz muayenesi bitti" dedi.
ben de çocuk aklımla "cebinizde var. nasıl biter? önümde 3 kişi vardı sadece" dedim.
adam fiş dağıtmayı bıraktı. elimdeki dahiliye fişini de aldı ve beni sıradan kovdu.
basit bir hastane temizlikçisi, gece saat 3'ten beri kışın soğuğunda 8.5 km yol yürüyüp sonrasında 2.5 saat karlı havada dışarıda bekleyen 13 yaşındaki bir çocuğu sıradan kovdu ve hakkı olan sıra fişlerini vermedi. büyükbabam fişleri alamadığımı ve orada oturup ağladığımı görünce hastalığını unutup beni teselli etmeye çalıştı. o gün hastaneye gidemedik.
büyükbabam sonrasında beni göndermek istemedi. o temizlikçiye denk gelirse yine fiş vermez, çocuk boşu boşuna eziyet çekmesin dedi. kendi de gidemedi. sıra fişlerini para ile satıp kendine gelir elde eden ve doktorlardan bile daha fazla forsu olan şerefsiz bir temizlikçinin yüzünden aylarca o sıkıntıyı çekti. sonrasında da vefat etti.
şimdi yukarıdaki entrylerden birinde diyor ki;
"şu an tc. tarihinin en rezil sağlık sistemi yaşanmaktadır"
sen rezillik görmemişsin kardeşim!
eğer rezillik görmek istiyorsan kılıçdaroğlu zamanında ssk'da yaşanan rezillikleri izle youtube'tan.
zeynep kamil hastanesinde annesine "çocuğun öldü' denilerek başka ailelere para ile satılan çocukları izle.
orada doğup, satın alınan ve anne babası farklı olan binlerce çocuk var. hiçbiri bunun farkında bile değil.
insanda biraz adalet duygusu olur.
utanma, haya olur.
her şeyi bir kenara bırakın şu sağlık sisteminde yapılan devrimler dünyanın hangi ülkesinde yapılmış gösterin bana.
daha 1 sene önce bu şehir hastaneleri boşa yapılıyor diye ağlamıyor muydunuz?
şimdi de sıra bulamıyoruz diye ağlıyorsunuz.
ya kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsaydı ve bu şehir hastaneleri olmasaydı ne olurdu düşünün bakalım..
bu chp'de gelecek vizyonu denen şeyin zerresi bile yok. vallahi hepinizi, hepimizi rezil rüsva edecekler.
sizleri, bizleri zerre kadar düşündükleri yok. tek dertleri tayyip gitsin. amerikan mandasını gönülden kabul etmişler adamlar.
adam şehir hastanesinin 2 kilometre asfaltını bile atmadı.
bu adamdan medet umacak kadar kafayı yemiş bu millet.
vallahi belanızı ellerinizle çağırıyorsunuz.
allah size ferasetle düşünebilme, idrak edebilme, iyiyi kötüyü görebilmeyi nasip etsin.
giden gitti mi, geri gelmez. pişmanlığı içinize dert olur.
devamını gör...
11.
yaklaşık bir aydır randevu almaya çalıştığım bölümde direkt olarak aramanıza uygun randevu bulunamamıştır diyor. doktor mu yok nedir bir türlü anlayamadım.
devamını gör...
12.
tam da yaşadığım durum. çarşamba günü ameliyat kararı verildi istenen tetkikleri bile randevu ile yaptırıyorum. doktor sadece ameliyat günü verecek ama evrakları randevu olmadan kabul etmiyor ve bilin bakalım ne yok?
devamını gör...
13.
sanatçıların arkasında aslında şunlar var diyenlerin zerre kafa yormadığı durum. her konuda uçuk komplo teorileri sallayabilenler neden şu soruyu sormuyor bir türlü: sağlıkta doktora şiddet dahil tüm bu yaşananlar doğal seyrinde gelişen şeyler mi? bir şarkının arkasında bile pensilvanya arayabilenlerdeki bu aymazlık beni delirtecek sonunda.
bunun bir tesadüf ya da doğal işleyen bir sürecin sonucu olmadığını düşünüyorum.
bunun bir tesadüf ya da doğal işleyen bir sürecin sonucu olmadığını düşünüyorum.
devamını gör...
14.
yaşlılarımız hep yağ kuyruğu derdi. şimdi biz de yaşlanınca hastane kuyruğu diyeceğiz. her nesil bir kuyruk oluşturacak anladığım kadarıyla.
devamını gör...
15.
geçmiş dönemde eleştirmenin ötesine geçip habire sallayanların daha beterini yaşattıklarına şahit olduğumuz için şaşırtmayan hadise.
tek harekette akla gelenler için;
yağ kuyrukları
akaryakıt kuyrukları
ekmek kuyrukları
tanzim kuyrukları
bunların tabiri ile eski türkiye'de olan hiçbir şeyin, gene bunların tabiri ile yeni türkiye'de olmaması gerekiyor ya hani;
e var işte.
gören göz görüyor kardeşim.
emekli sandığı'na ne oldu derim sana, sgk'ya 1'e alınıp 20'ye satılan ilaç ve tıbbi cihaz hatta ekipmanlardan haber var mi derim, ülkenin en önemli kesimine saldıran cahil maganda sürüsüne kınamaktan başka hangi yaptırım var derim...
derim de derim ama sesimin yankısından başka ne duyarım?
hiç.
boşsunuz yani aslında hep boştunuz da asla farkında olamayacaksınız.
allah kimseyi edep ve hayadan yoksun bırakıp da başkasına edep ve haya yoksunu diye saldırmayı nasip etmesin.
o kadar eğreti duruyor ki üzerinizde ve o kadar farkındasınız ki bu olmamışlığın becerememişliğin;
tedavi olamayıp da bundan yakınan insanlara bile saldırmakta beis görmüyorsunuz.
acıyamıyorum bile size.
tek harekette akla gelenler için;
yağ kuyrukları
akaryakıt kuyrukları
ekmek kuyrukları
tanzim kuyrukları
bunların tabiri ile eski türkiye'de olan hiçbir şeyin, gene bunların tabiri ile yeni türkiye'de olmaması gerekiyor ya hani;
e var işte.
gören göz görüyor kardeşim.
emekli sandığı'na ne oldu derim sana, sgk'ya 1'e alınıp 20'ye satılan ilaç ve tıbbi cihaz hatta ekipmanlardan haber var mi derim, ülkenin en önemli kesimine saldıran cahil maganda sürüsüne kınamaktan başka hangi yaptırım var derim...
derim de derim ama sesimin yankısından başka ne duyarım?
hiç.
boşsunuz yani aslında hep boştunuz da asla farkında olamayacaksınız.
allah kimseyi edep ve hayadan yoksun bırakıp da başkasına edep ve haya yoksunu diye saldırmayı nasip etmesin.
o kadar eğreti duruyor ki üzerinizde ve o kadar farkındasınız ki bu olmamışlığın becerememişliğin;
tedavi olamayıp da bundan yakınan insanlara bile saldırmakta beis görmüyorsunuz.
acıyamıyorum bile size.
devamını gör...
16.
icabında dişimizi kerpetenle çekeriz ama partimizi satmayız.
dış güşlere teslim etmeyeceğiz ülkeyi.
düzeltirse yine akp düzeltir.
dış güşlere teslim etmeyeceğiz ülkeyi.
düzeltirse yine akp düzeltir.
devamını gör...
17.
hala "kılıçdar ssk" diyen tipler var. kılıçdar ne alaka arkadaş. bu nasıl bir cehalet. kılıçdar sadece bir memurdu ve iktidarın politikalarını uyguladı. madem o zaman kötü iken ssk müdürü yüzüne, o zaman şimdi öve öve bitiremediğiniz, şehir hastaneleri diye yaygara kopardığınız sağlık sistemi de akp ve rte yüzüne değil, şimdiki sgk müdürü yüzüne.
tekrar ediyorum; şu an sağlık sistemi rezil bir halde.
ulan dişe 2 aydır randevu alamıyorum gelmiş kılıçdar diyor. insanların asabını bozmayın ulan artık.
bir de gelmiş hala garanti ödemesi olan, beton yığını şehir hastaneleri diyor.
anneme nöroloji için 15-20 günde randevu alamadım.
kendime diş için 2 aydır randevu alamadım.
gram utanmanız, gram vicdanınız, gram ahlakınız yok. tek bildiğiniz partizanlık, taptığınız zihniyet zeval gelmemesi.
insanlar ölse; kılıçdar yae diyeceksiniz.
insanlar hasta olsa; algı yapıyorlar diyeceksiniz.
gerçi bunlara kalsa ekonomi de süper. eskiden yağ kuyruğu vardı. abd'de enflasyon felaket falan filan.
++
tekrar ediyorum; sağlık sistemi hiç olmadığı kadar rezil bir halde. rezil bir halde. nokta.
tekrar ediyorum; şu an sağlık sistemi rezil bir halde.
ulan dişe 2 aydır randevu alamıyorum gelmiş kılıçdar diyor. insanların asabını bozmayın ulan artık.
bir de gelmiş hala garanti ödemesi olan, beton yığını şehir hastaneleri diyor.
anneme nöroloji için 15-20 günde randevu alamadım.
kendime diş için 2 aydır randevu alamadım.
gram utanmanız, gram vicdanınız, gram ahlakınız yok. tek bildiğiniz partizanlık, taptığınız zihniyet zeval gelmemesi.
insanlar ölse; kılıçdar yae diyeceksiniz.
insanlar hasta olsa; algı yapıyorlar diyeceksiniz.
gerçi bunlara kalsa ekonomi de süper. eskiden yağ kuyruğu vardı. abd'de enflasyon felaket falan filan.
++
tekrar ediyorum; sağlık sistemi hiç olmadığı kadar rezil bir halde. rezil bir halde. nokta.
devamını gör...
18.
oğlumun vücudunda kızarıklık ve şişlikler oluyor şehir hastanesine gittik doktor bakıp hemen üniversiteye alerji bölümüne yönlendirdi.
üniversiteyi ağustos ayında randevu için aradığımda 2022 aralık ayına randevu verebileceklerini söylediler. tam 4 ay sonrasına. hastanelerimiz süper uçuyoruz kaçıyoruz.
şimdi napacaz? mecburen özel hastaneye gidecez. özel hastanede de alerji fiyatları ne kadardır kim bilir. böyle düzenin aq.
üniversiteyi ağustos ayında randevu için aradığımda 2022 aralık ayına randevu verebileceklerini söylediler. tam 4 ay sonrasına. hastanelerimiz süper uçuyoruz kaçıyoruz.
şimdi napacaz? mecburen özel hastaneye gidecez. özel hastanede de alerji fiyatları ne kadardır kim bilir. böyle düzenin aq.
devamını gör...
19.
üzerine yüksek lisans yaptığım alandır. şimdi şöyle yapıyoruz arkadaşlar. mobil uygulamadan ne kadar takip ederseniz edin talep de oluştursanız bazı bölümlere randevu bulmak imkansız ya da ciddi zaman ve sabır gerektiriyor. uygulamayı kovalamak yerine çağrı merkezi üzerinden randevu daha kolay alabiliyorsunuz. üstelik maksimum 15-20gün sonrasına. ancak bazı minik ipuçları var.
aradığınız zaman uygun randevu yok dediğinde mutlaka listeler hangi tarihte yenilenecek diye sorun. denemeniz gerekiyor gibi bir cevap alırsanız inanmayın tekrar kararlı bir şekilde sorun çünkü söylemeleri yasak olan bir bilgi değil.
yeni randevu listesinin yükleneceği tarihi öğrenince gerisi kolay. listeler 16:00 da yenileniyor. yani size verilen tarihte 182yi 15:57 gibi bir saatte ararsanız operatöre bağlanma süresini de hesaba katarsak karşınıza muhatap çıktığı zaman istediğiniz doktoru bile size soracak kadar müsait oluyor tüm listeler. eliniz boş dönemezsiniz çok kez tecrübe ettim ettirdim.
işiniz düşmesin elbet ama düşerse de böyle çözersiniz. no stres yes huzur.
aradığınız zaman uygun randevu yok dediğinde mutlaka listeler hangi tarihte yenilenecek diye sorun. denemeniz gerekiyor gibi bir cevap alırsanız inanmayın tekrar kararlı bir şekilde sorun çünkü söylemeleri yasak olan bir bilgi değil.
yeni randevu listesinin yükleneceği tarihi öğrenince gerisi kolay. listeler 16:00 da yenileniyor. yani size verilen tarihte 182yi 15:57 gibi bir saatte ararsanız operatöre bağlanma süresini de hesaba katarsak karşınıza muhatap çıktığı zaman istediğiniz doktoru bile size soracak kadar müsait oluyor tüm listeler. eliniz boş dönemezsiniz çok kez tecrübe ettim ettirdim.
işiniz düşmesin elbet ama düşerse de böyle çözersiniz. no stres yes huzur.
devamını gör...
20.
aylardır cildiyeye aradığım randevuyu bugüne bulmuştum ama bulmaz olaydım, randevu saatinden yarım saat önce gidip üstüne bi de 50 dk beklememe rağmen yine sıra bana gelmedi. totalde 1.5 saatim çöp oldu. soruyorum sıranızı gelecek diyorlar, bekle baba bekle, giden sevgililerimi bu kadar beklememişimdir. en sonda dayanamayıp çıkıp gittim. madem randevu bir işe yaramıyor, sıra sistemi geri gelsin kardeşim. gideriz paşalar gibi bekleriz, saate göre işimizi ayarlıyoruz. rezil bir sistem gerçekten.
devamını gör...