1.
(bkz: ukdeydim doldum)
kaptan hector barbossa (bkz: pirates of the caribbean) serisinde (bkz: geoffrey rush)'un canlandırdığı bir karakterdir.
bence en az kaptan (bkz: jack sparrow) kadar ilginç bir adamdır. ayrıca kendisi hem film karakteri olarak hem de oyunculuk olarak saygımı kazanmıştır.
şimdi bu karakteri inceleyelim.
hector barbossa'yı ilk olarak serinin birinci filminde tanıyoruz. kendisi dahi deli kaptan jack sparrow'a karşı isyan başlatmış ve sparrow'u bir adaya bir tabanca ve kendisini vurması için tek bir mermi ile bırakmıştır hatırlarsanız.
bundan sonrası full spoiler.
kendisini ilk olarak kadın karakterimiz elizabeth swann'ın bakış açısıyla tanıyoruz. ölümsüzlükle lanetlenmiş ve hiçbir şeyden tat alamamakta hiçbir yiyecek açlığını gidermemekte hiçbir su onu serinletememektedir. lanetten kurtulması için aldıkları hazineyi yerine koyup kan bedeli ödemeleri gerekmektedir.
ilk filmde kendisini sözünü tutmayan, karakersiz bir pislik olarak tanıyoruz. gerek jack gerekse hector her an ihanet etmeye hazır çeşitli alicengiz oyunları peşinde güvenilmez tiplerdir.
ancak seri boyunca her iki karakterin de karakter gelişimlerine tanık oluyoruz. ayrıca karakter gelişiminden önce de bölümler ilerledikçe aslında barbossa'nın sparrow'dan daha deneyimli, bilge ve ne istediğini bilen birisi olduğunu anlıyoruz.
evet jack sparrow'un aksine barbossa her zaman ne istediğini bilen birisidir.
özellikle serinin 5'inci bölümünde bunu daha net anlayabiliyoruz.
barbossa, denizlerdeki her laneti, her kuralı, her büyüyü bilmektedir. ayrıca kendisi başından beridir tek bir hedefin peşindedir. hayatını hep bu hedefe göre biçimlendirmiş, kararlarını bu hedef doğrultusunda almıştır.
bu hedef de kendi filosuna sahip olmak ve deniz üzerinde elit bir hayat sürmektir.
barbossa için kara yaşamak ile kümeste yaşamak arasında bir fark yoktur. karada yaşamayı aşağılar ve karada yaşamaktansa denizde ölmeyi tercih eder.
karakter gelişimine gelirsek barbossa ilk başta sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket eden birisi idi. temel bazı korsan kuralları dışında hiçbir kuralı tanımaz her an verdiği sözden dönebilirdi.
seri boyunca ilk filmde öldürülen barbossa'nın ikinci filmde geri getirildiğini görürüz. devamından jask sparrow ölür bu sefer de barbossa sparrow'u geri getirir. bu git-geller çıkara dayalı olsa da her iki karakterde de değişimlere sebep olur. ancak yine de sert durmak adına direnç göstermektedirler.
serinin 3'üncü filminde (olsa gerek) korsanların denizlerden temizlenmeye çalışılması neticesinde korsanların ittifak ettiklerine şahit oluruz. bu esnada bir çok konuya hakim olan kişi barbossa'dır ayrıca diğer korsanlar üzerinde birleştirici bir etki oluşturmuştur. evet jack'in babası ve elizabeth swann işin devamını getirmiş olsa da olayların barbossa'nın bilgeliği neticesinde geliştirğini görüyoruz.
seri bu şekilde itelemeli yaslamalı devam ederken, nihayet (bkz: pirates of the caribbean dead men tell no tales)'a geliyoruz. burası barbossa için dananın kuyruğunun koptuğu bölümdür.
izleyenlerin bildiği üzere bu bölümde will turner'in oğlu babasının üzerindeki laneti kaldırmak için arayış içerisindedir. bu arayış onu carina ile karşılaştırır ve beraber arayışlarına devam ederler.
barbossa artık hep o hayalini kurduğu filoyu elde etmiş ve denizler üzerinde büyük bir hakimiyet kurmuştur. jack ise sefalet içinde amaçsızca çırpınmaktadır. ancak jack'ın bir salaklığı neticesinde salazar serbest kalmış ve korsanları birer birer yoketmektedir. barbossa'nın gemileri de bundan nasibin alır.
filmin sonlarına doğru barbossa ile carina arasında geçen şu diyalogda carina'ın kızı olduğunu anlar.
h: demek yetimsin, hangi isimle çağırlıyorsun
c: adımı en parlak kuzey yıldızından aldım
h: -şakınlık ve dikkatle- bu da carina demek oluyor
c: carina smyth... demek yıldızları biliyorsun
hektor o anda kızı olduğunu anlamıştır.
ben bir kaptanım! diyerek döner ve aldığı haberin sarsıntısıyla güçbela tökezleyerek yürürken eve gitmek için hangi yıldızı izleyeceğimi bilirim! der
işte burası hektor için kırılma noktasıdır.
o artık kaybetmekten korktuğu aynı zamanda da en çok arzuladığı yeni bir şeye sahiptir. nitekim konuşmanın sonunda en çok arzuladığı şeyi gösteren pusula kızı carina'yı göstererek bunu doğrulamıştır.
adaya ulaştıklarında kayıp taşı uzatıp, kızına hayranlık ve merhametle bakarak "finish it carina" derkenki o nefesinin kesilişi, ona avuçta çırpınan bir kuş misali davranması barbossa'nın karakter gelişiminde artık zirveye ulaştığını da göstermektedir.
ve son sahnede kendini feda etmeden önce kızının, hector'un kolundaki dövmeyi görüp babası olduğunu anladığında, kızına sevgiyle bakışı, kızının "ben senin için neyim?" diye sorunca hazinem demesi.
bence gelişimini tamamlamış bir karakter için istediği gibi denizlerde hayatı son bulurken artık hayatta istediğim her şeye sahibim diyebileceği son olmuştur.
istediği gibi bir filosu olmuş, istediği gibi denizlerde ölmüş ve bonus olarak ölmeden önce hiç haberi olmadığı bir kız çocuğunun sevgisini tatmış ve kızının güvende olduğundan emin olarak gözlerini hayata yummuştur.
rolünün hakkını verdin (bkz: geoffrey rush)
kaptan hector barbossa (bkz: pirates of the caribbean) serisinde (bkz: geoffrey rush)'un canlandırdığı bir karakterdir.
bence en az kaptan (bkz: jack sparrow) kadar ilginç bir adamdır. ayrıca kendisi hem film karakteri olarak hem de oyunculuk olarak saygımı kazanmıştır.
şimdi bu karakteri inceleyelim.
hector barbossa'yı ilk olarak serinin birinci filminde tanıyoruz. kendisi dahi deli kaptan jack sparrow'a karşı isyan başlatmış ve sparrow'u bir adaya bir tabanca ve kendisini vurması için tek bir mermi ile bırakmıştır hatırlarsanız.
bundan sonrası full spoiler.
kendisini ilk olarak kadın karakterimiz elizabeth swann'ın bakış açısıyla tanıyoruz. ölümsüzlükle lanetlenmiş ve hiçbir şeyden tat alamamakta hiçbir yiyecek açlığını gidermemekte hiçbir su onu serinletememektedir. lanetten kurtulması için aldıkları hazineyi yerine koyup kan bedeli ödemeleri gerekmektedir.
ilk filmde kendisini sözünü tutmayan, karakersiz bir pislik olarak tanıyoruz. gerek jack gerekse hector her an ihanet etmeye hazır çeşitli alicengiz oyunları peşinde güvenilmez tiplerdir.
ancak seri boyunca her iki karakterin de karakter gelişimlerine tanık oluyoruz. ayrıca karakter gelişiminden önce de bölümler ilerledikçe aslında barbossa'nın sparrow'dan daha deneyimli, bilge ve ne istediğini bilen birisi olduğunu anlıyoruz.
evet jack sparrow'un aksine barbossa her zaman ne istediğini bilen birisidir.
özellikle serinin 5'inci bölümünde bunu daha net anlayabiliyoruz.
barbossa, denizlerdeki her laneti, her kuralı, her büyüyü bilmektedir. ayrıca kendisi başından beridir tek bir hedefin peşindedir. hayatını hep bu hedefe göre biçimlendirmiş, kararlarını bu hedef doğrultusunda almıştır.
bu hedef de kendi filosuna sahip olmak ve deniz üzerinde elit bir hayat sürmektir.
barbossa için kara yaşamak ile kümeste yaşamak arasında bir fark yoktur. karada yaşamayı aşağılar ve karada yaşamaktansa denizde ölmeyi tercih eder.
karakter gelişimine gelirsek barbossa ilk başta sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket eden birisi idi. temel bazı korsan kuralları dışında hiçbir kuralı tanımaz her an verdiği sözden dönebilirdi.
seri boyunca ilk filmde öldürülen barbossa'nın ikinci filmde geri getirildiğini görürüz. devamından jask sparrow ölür bu sefer de barbossa sparrow'u geri getirir. bu git-geller çıkara dayalı olsa da her iki karakterde de değişimlere sebep olur. ancak yine de sert durmak adına direnç göstermektedirler.
serinin 3'üncü filminde (olsa gerek) korsanların denizlerden temizlenmeye çalışılması neticesinde korsanların ittifak ettiklerine şahit oluruz. bu esnada bir çok konuya hakim olan kişi barbossa'dır ayrıca diğer korsanlar üzerinde birleştirici bir etki oluşturmuştur. evet jack'in babası ve elizabeth swann işin devamını getirmiş olsa da olayların barbossa'nın bilgeliği neticesinde geliştirğini görüyoruz.
seri bu şekilde itelemeli yaslamalı devam ederken, nihayet (bkz: pirates of the caribbean dead men tell no tales)'a geliyoruz. burası barbossa için dananın kuyruğunun koptuğu bölümdür.
izleyenlerin bildiği üzere bu bölümde will turner'in oğlu babasının üzerindeki laneti kaldırmak için arayış içerisindedir. bu arayış onu carina ile karşılaştırır ve beraber arayışlarına devam ederler.
barbossa artık hep o hayalini kurduğu filoyu elde etmiş ve denizler üzerinde büyük bir hakimiyet kurmuştur. jack ise sefalet içinde amaçsızca çırpınmaktadır. ancak jack'ın bir salaklığı neticesinde salazar serbest kalmış ve korsanları birer birer yoketmektedir. barbossa'nın gemileri de bundan nasibin alır.
filmin sonlarına doğru barbossa ile carina arasında geçen şu diyalogda carina'ın kızı olduğunu anlar.
h: demek yetimsin, hangi isimle çağırlıyorsun
c: adımı en parlak kuzey yıldızından aldım
h: -şakınlık ve dikkatle- bu da carina demek oluyor
c: carina smyth... demek yıldızları biliyorsun
hektor o anda kızı olduğunu anlamıştır.
ben bir kaptanım! diyerek döner ve aldığı haberin sarsıntısıyla güçbela tökezleyerek yürürken eve gitmek için hangi yıldızı izleyeceğimi bilirim! der
işte burası hektor için kırılma noktasıdır.
o artık kaybetmekten korktuğu aynı zamanda da en çok arzuladığı yeni bir şeye sahiptir. nitekim konuşmanın sonunda en çok arzuladığı şeyi gösteren pusula kızı carina'yı göstererek bunu doğrulamıştır.
adaya ulaştıklarında kayıp taşı uzatıp, kızına hayranlık ve merhametle bakarak "finish it carina" derkenki o nefesinin kesilişi, ona avuçta çırpınan bir kuş misali davranması barbossa'nın karakter gelişiminde artık zirveye ulaştığını da göstermektedir.
ve son sahnede kendini feda etmeden önce kızının, hector'un kolundaki dövmeyi görüp babası olduğunu anladığında, kızına sevgiyle bakışı, kızının "ben senin için neyim?" diye sorunca hazinem demesi.
bence gelişimini tamamlamış bir karakter için istediği gibi denizlerde hayatı son bulurken artık hayatta istediğim her şeye sahibim diyebileceği son olmuştur.
istediği gibi bir filosu olmuş, istediği gibi denizlerde ölmüş ve bonus olarak ölmeden önce hiç haberi olmadığı bir kız çocuğunun sevgisini tatmış ve kızının güvende olduğundan emin olarak gözlerini hayata yummuştur.
rolünün hakkını verdin (bkz: geoffrey rush)
devamını gör...