her daim mağdur olan insanlar

başına ne gelirse gelsin haketmediğini düşünür. hatalı dahi olsa bir şekilde kendini mağdur durumuna sokmayı başarır böyle insanlar. canını sıkan her olayı da büyük travmalara çevirmeyi severler. evden geç çıktığı için otobüsü kaçırır, şoför durup onu almadığı için şoförü suçlar, birinin arkasından dedikodu yapar duyulunca duyuranı suçlar, sınava çalışmaz düşük not alır zor sorduğu için hocayı suçlar... bu böyle uzar gider.

ancak madur olursam sevilirim psikolojisindeki insanlardır. mesela bacağım çok ağrıyor, kalkamıyorum maduriyetinin asıl anlamı "ben acınası bir durumdayım beni sevin"dir. asıl amaç aslında kendini sevdirmektir. yeşilçam filmlerinde çok vardır bu olay. çok çile çekersen iyi insansındır. çok çile çekersen sevilirsin. insan sevilmek için şekilden şekile girebiliyor aslında. estetik yapılıyor mesela güzel görünüp sevilmek için, para kazanılmaya çalışılıyor param olursa sevilirim diye, başkasını kendinden önce düşünmeler... mağdur edebiyatı da bunlardan birisi. bir ağrı kesici verin ve sevin onları.