her nefeste ölüme yaklaşıyor olmamız

kovalıyoruz zamanı. umutlar biriktirip hayallere koşuyoruz. sonra yeniliyoruz, direniyoruz ve yeniden güç bulup yine koşuyoruz. nihayetinde hangi dine inanırsak inanalım, istersek inanmayalım her nefeste ölüme birazcık daha yaklaşıyoruz. karamsarlıktan yazmadım, bir durup nefeslen diye söyledim.

hayatın bir gerçeği. her nefeste, her geçen saniyede adım adım kendi sonumuza gidiyoruz. bunu durduracak veya buna çare olacak bir şey de yok. muhakkak "tüm nefisler (canlılar) ölümü tadacaktır."
eğer ölüm kesinse insanoğlu ölümden sonrasını da mutlaka düşünmelidir, hesaba katmalıdır.
çünkü yaşam maksimum 80-90 yılla sınırlıyken ölümden sonrası sonsuzdur.

bir türküden ömür bir nefes derinden.aldığımız her nefes o derin nefesin bir parçası.

okuduktan sonra istemsiz birkaç saniye nefesimi tuttuğum başlık.

tasavvufta bunun için nefes tüketmemek diye bir ifade vardır . o nefes boş insanlar için boş meseleler için hebâ edilmez .

ölümlüler hakkında iç burkan bir detay.

tik... tak... tik... tak... saniyeleri duyuyor musun? bir acelesi var gibi.

off darlandım.

bakış açınıza bağlı.. her nefes yaşadığınızın da kanıtıdır çünkü..

"doğduğumuz gün, ölmeye başlıyoruz be moruk.." dedi.

napalm nefesimizi mi tutalım? e o zaman ölümün kendisiyle tanışmış oluruz direkt.

bu aralar beni fazlasıyla yoklayan durum. ölümüm mü yaklaştı nedir hayrolsun. ölüm korkusu falan yok ama aklıma sıkça, yaşlanınca her gün, acaba bugün ölecek miyim (tabi yaşlılıktan önce başka bir sebeple ölmezsem) düşüncesiyle yaşamak nasıl olacak diye gelip duruyor, durduramıyorum. garip bir şey ya, hayat dolu olup tam gaz yaşasan bir dert, kös kös ölümü beklesen ayrı dert.

rahatlatıcıdır.bu dünya bol imtihanlı.her birinden yüksek puan almaya çalışıyoruz.insanlar sizi tam olarak algılayamıyorlar/algılamak istemiyorlar.bir düşünceniz farklı diye sizi kabul edemiyorlar.bazıları varlığınızdan rahatsız bazıları mutluluğunuzdan...zararsız olsanız bile size zarar vermek isteyen insanlar mevcut.bu dünya iyi ki fani.iyi ki 500 yıl vs. yaşamıyoruz.kardeşlerim cenab-ı hakk'ın istediklerini yapmak için az vakit var.bu güzel bir şey. 500 yıl boyunca farzları yerine getirebilir miydik,düşünsenize.ölümü bekliyorum mutlulukla,doğru bir insan olup beklemenizi tavsiye ederim,ben uygulamaya çalışıyorum.bir şekilde eğlenceli tarafı mevcut.birçok şeyi cennet'e bırakmanın zevki de ayrı hoş.örneğin himalayalara gidip dağ sıçanlarına sarılmak ve konuşmak...cennet'e bıraktım.orada istediğimiz her şey olacak kardeşlerim. oraya varış için ölüm küçük bir kapıdır. :)
o'nun isteklerini en fazla 50 yıl daha yapacaksınız,o'nun bizden razı olması ne hoştur.sırf 24 saatin 1 saatini o'na ayırdık diye mutlu olması.nankör olsak da bizi sevmeye hep devam etmesi.ve en güzeli o'nun bir parçasıyız...süper şeyler bunlar.tabii dünyevi imtihanlar bol olunca düşünüp mutlu olamıyoruz.
dayanın az kaldı, çok daha güzel günlere varacağız inşallah.unutmayın cennet tövbekar müslümanlarındır.şimdi bir estağfirullah demeniz bile küçük günahları dökmeye vesile olabilir.lütfen o'na yaklaşın.mesela yavaştan namazlara başlayabilirsiniz,zikir çekin ya da.az sorumluluğumuz var o'na karşı.başarabiliriz.hep birlikte cennet'e girebiliriz.
dini ve dünyevi dengeyi koruyalım lütfen.
üstadın dediği gibi;
ölüm güzel şey,budur perde ardından haber...hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?
(necip fazıl kısakürek) (allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun.)

iyi biraz daha hızlı alıp verelim bakalim

şu an hayatınızın en yaşlı dönemindesiniz ve bir daha asla bu kadar genç olamayacaksınız

allah'ın bir lütfu aslında. bir gün her şeyin biteceğini bilerek yaşamak insanı rahatlatıyor, inceden korkutsa da bunun bir sonu olduğunu bilmek iyi geliyor yoksa dünyanın kahrı çekilmezdi.

bu hayatı o kadar çok seviyorum ki bu durumu sigara içerek x10 kat hızlandırıyorum.