her ölenin ardından çok erken gitti demek

ancak insana özgü bir kibir ve hatta zavallılık.

ulan buna siz mi karar veriyorsunuz? koskoca evrende insan kadar ölüme kutsiyet atfeden onu şekilden şekle sokan kendine göre yorumlayan başka bir canlı yok. yani zavallılıkta çığır açıyoruz resmen. kabul edelim dünyanın umrunda değiliz. evet acımasız kendisi.

aslında hepimiz ölecek yaştayız. geç ya da erken diye bir kavram yok.

her ölüm erken ölümdür.*

aslında söylemenin mantıksız olduğunu düşünmüyorum, ortalama yaşam süresi yükseldiğinden 65 ve altı ölümler erken sayılıyor artık. eskiden 60 yaşında bir insan düşününce çok yaşlı gelirdi ama şu an gelmiyor.

doksan küsür yaşındaki bi yakınımıza sapasağlıklı ama yaşlı diye amma da yaşıyo diyorlardı kadının ölmeden mezarını almışlar hazırlamışlardı sonra öldü ağladılar. başsağlığı için her telefon geldiğinde ama. telefon kapanınca yine güldüler ben gözümle gördüm.
şunlara bıraktın meydanı be kadın.
çok erken gittin be nenem..

kimsenin kimseye yakıştıramadığı en büyük gerçek olduğundan böyle

her ölüm erkendir.

birinin ölümünü duyduğunda, ağlamayan tek insan bile bir an düşünüp, "vallahi çok erken gitti ya!" diyordur. oysa kimse o kişinin ölümüne hiçbir şekilde hazır değildi. ama işte insanlar bunu bir alışkanlık haline getirmiştir. hangi yaştan olursa olsun, "çok erken gitmiş" demek, “ben de önemli bir şey söyledim” havası yaratır. oysa bu sözü sarf edenler o kadar erken gitmiş olanların ya da yakınlarının ölümünü bile doğru düzgün hatırlamayacak kadar meşguldürler. ama önemli olan, bu cümleyi söyledikten sonra, "ah be yazık!" derken, aynı zamanda bir yudum çayı ya da kahveyi keyifle içmektir, ya da dağıtılacak olan pideden fazla yiyebilme düşüncesidir. çünkü hayat devam eder. ama o "çok erken gitmiş" cümlesi, kimseye bir şey kazandırmaz. ölene de kalana da.
çünkü ölümün vakti yoktur.

hayatta,
doğumun, nikahın ve ölümün belli.

işte allahu tealaya inananlar, bunun böyle olduğunu bilir ve değişmeyeceğini.

tabii ki belli yaştaki insanlara "erken gitti" demek...

her ölüm erkendir klişesi yapmak istemem ama bazı ölümler geç bile kalmıştır. siyasi mesaç yok hayır...

ama anan baban 50'sinde ölürse, arkadaşın ölürse, erkendir tabii ki.

bizim mekancı selçuk abi 70'inde ama dinç adam, hareketli filan, arkadaşı ölüyor 62 yaşında, erken gitti diyor, ne diyecek adam başka?

çünkü (bkz: her ölüm erken ölümdür).

kaçınılmazdır evet.. ama yakışmaz da ölüm insana.. her ölüm erken ölümdür..
yaşanacak yarınlar varken daha.. kime yakışır ki ölüm..

ölüm herkes için erkendir. çünkü insanoğlu hiç ölmeyeceğini düşünerek yaşar.bu nedenle bütün ölümler erkendir.

ister 10 yaşında, ister 100 yaşında her ölüm erkendir. insanoğlu ne yaparsa yapsın yetişemez yaşama. hep bir şeylerden eksik veya mahrum kalır. her ölüm kendine erkendir. kimi 90 yaşında deniz bile görmemiştir. kimi 20 yaşında yüzlerce ülke gezmiştir. her ölen kendince bir şeylere eksik kalır erken gider. benim annem 43 yaşında vefat etti hiç yurtdışına çıkmamıştı ben 23 yaşındaydım defalarca çıkmıştım. eğer annem yaşında ölürsem erken çocuk yapmadığım için belki çocuğumun ne üniversite ne de lise mezuniyetini göremeyeceğim. işte hayat böyle küçük hesaplardır, zamansız olan ölümdür.

yeteri kadar zaman geçirmedik pişmanlığıdır. hayat gayesi ve koşuşturmalar zamanı harcatır, sevdiklerinize ayırdığınız zaman azalır. bu nedenle o zaman asla yetmez, her ölüm erken olacaktır. daha yapılacak çok şey kalmıştır.

ölen kişi çok yaşlı ve çok hasta ise, iki iyiliğin birini *ister yakınları...
öldükten sonra da "allah kurtardı" derler.