herkesin suratı sirke satarken sabah sabah gülen insan

geveze değilse umut veren insandır. güne dair yaşanabilir izler bırakır. herkesin negatiflik yaydığı ortama pozitiflik getirir.

sayısı her geçen gün azalan umut dolu insanlardır.

sabahların insanıdır. akşam geç yatmayanlardandır.
her güzelliği üstüne alınıyordur.
kesin şu an kahvaltı yapıyordur.
kafasında da ne giyeceğini planlıyordur.
afiyet olsun.

bu insan benimdir. çevremki arkadaşlarım sürekli neşeli olmama o kadar alışkın ki en ufak bir moral bozukluğunda neyin var diye soru yağmuruna tutuyorlar.

manasız bir enerji, anlamsız bir mutluluk. sensiz günaydın. pişmiş kelle seni.

uyanamamıştır, gece gördüğü muhteşem rüyanın etkisiyle pis pis sırıtıyordur.

bu benim. sabahları o kadar enerjik oluyorum ki işi gücü bırakıp samba yaparak sokaklarda dolaşasım geliyor. gerçi gün içinde de enerji patlaması yaşıyorum ama sabahki kadar değil.

ben de sabahları sirke satma işine girdim.
sabahları gülümseyen ve gülen insanlara hayranım, o ben olsam bari.

pozitifdir,enerjiktir.

limoncuyum ben sirke kullanmam,kullanmadığım şeyi de başkalarına satmam güleç insanım ben gün doğmuşsa kutlanmali.günaydin

fındığı bu sene iyi fiyata satmıştır.

canım kendim.

bu benimdir.

hayat üzülmek, kırılmak ve kötü enerjilere sahip olmak için çok kısadır düşüncesinde ve bunu çevreye hissettiren tiptir.

cidden öyle, arkadaşlarım da der genelde sünger gibisin. hiç mi üzülmezsin? o işler öyle değil tabii de, seni neden üzeyim be canım. her şey hallolur, kayıp giden vakitler geri gelmez.

...ben hep sete öyle giderdim, ta ki kadrolu bir yardımcı oyuncu grubu, hayatımın en rezil günlerinden birinde, "hep gülüyorsun, inanılmaz güzel bir enerjin var, sayende enerjimiz yükseliyor...ah bir zamanlar ben de senin gibiydim ama hayat, insanı üzüyor, yoruyor, gülecek hal bırakmıyor!" diye peşpeşe benzer ifadeleri replik gibi saydırana dek...
sadece, "sandık odası dolu olanlar en iyi oyunculardır, iyi palyaçoluk diyelim.", dedim ve arada sete eşini hastaneye götürdüğü için geciken ve içlerinde en yaşlı olan, usulca beni takip edip yanıma gelerek "ben de senin gibiyim, hayatım çok zor, saymakla bitmez dertler arasında öyle mutlu görünüyorum ki herkes inanıyor!", demişti. işte o kadın bence oscar adayı... dilerim yaşıyordur ve öylesine değil, gerçekten mutludur... bir daha dünyaya gelirsem sinemacı olmayacağım, ama yönetmen asla...