hikaye anlatır gibi şarkı söylemek

cumartesi tespiti. eskici bir adam için yapılacak en iyi aktivitelerden biri tabi ki eski albümleri dinleyip satır aralarını ortaya çıkarmak olabilir. işsizlik evet. bence kaliteli bir işsizlik. hatta keyifli ama bunu o cahil zihnin ile tartışacak değilim elbette. konumuza dönelim.

evet! (bkz: teoman) ilk albümünde bolca yapmış bu eylemi. hikaye anlatır gibi söylemiş şarkılarını ve öyle klasik teoman gamsızlığı oturmadığı için dinleyeni etkileyebilecek kadar güzel. yani farkında olmadan yaptığı iyi işlerden bir tanesi de bu eylem olmuş.

bira ve tekila dolu bir gecenin sonunda sana boşuna tanker demiyorlarmış demişti bana. erdinç ve sen dedi fıçı gibisiniz. benim dedim gazım kaçmış biraz. su gibiyim. neyse şimdi özelimizi de çok paylaşmayalım sonra (bkz: feridun abi hikayelere başlamışssın) durumları ortaya çıkıyor.

bir hikaye anlatmak da şarkı söylemek gibidir aslında. onu da başka bir başlıkta konuşurum kendi kendime.

nick cave'in çok sık uyguladığı teknik. (bkz: murder ballads) albümü tam bu konseptte yapılmış bir albümdür ve seri katil hikayelerine odaklanır. o albümdeki şu iki şarkı ise özellikle incelenmedir.

(bkz: where the wild roses grown)
(bkz: song of joy)