hıncal uluç'un ölümünden sonra unutulduğu gerçeği

hıncal uluç inanılmaz bir adamdı. müzikten anlardı, edebiyattan anlardı, tenisten anlardı, futboldan anlardı, siyasetten anlardı ve güzel kadınlardan anlardı ; yani kısaca hayata dair ne varsa hepsinden anlardı.

şimdi adamı unuttunuz yakıştı mı size ?

defne joy'un ölümü hakkında yaptığı yorum epey linç yemesine sebep oldu. insanın bazen bilinçli bazen de istemeden sarf ettiği sözler hayatında dönüm noktası olabiliyor. işte o talihsiz sözleri olmasa bu kadar hedefte olmayacaktı. rahmetlinin spor, siyaset, gastronomi, medya, tiyatro, müzik, bale ve bunun gibi çeşitli konularda bilmediği yoktu. ama ben severdim kendisini, konuşurken yaptığı vurgu ve tonlamalar saatlerce dinlettirirdi kendisini.

herkes gibi. biz niye hatırlıyoruz, ailesi hatırlasın.

çok ama boş konuşmaktan kaynaklanıyor olabilir.

(bkz: popüler kültürün gerçeği)

hıncal uluç, 83 yaşında vefat etmiş biri olarak prime time'ı halihazırda sonlanmış bir kimse idi.

adı hıncal (hınç al), kardeşi de öcal (öç al) olan, buradan bile insanı ürküten dengesiz bir beyefendiydi kendisi.

gereğinden fazla dahi hatırlanmıştır.
muhtemelen defne joy foster hakkında söyledikleri kendisini 2-3 yıl daha gündemde tutmuştur.
(evli çocuklu bir kadının başka bir erkeğin evinde kriz geçirip ölmesini eleştirmişti)

çağımız kimseyi ölümünden sonra gündemde tutacak bir çağ değil. buram buram hız ve tüketim çağında yaşıyoruz.
bugün gündemde cüneyt özdemir, fatih altaylı v.s var. 2 sene televizyona, youtube'a çıkmasalar unutulur giderler.

kendisi, çapından fazla dahi hatırlanmış bir kimse olup, iyi ki unutulmuştur.

bir zamanların erkek dergilerine iki günün biri kucağındaki manken kızlarla poz vermesiyle meşhur, içi boş, kötü karakterli bir celebrity idi. ve yaşarken de umurumuzda değildi. varlığı ve yokluğu hayatımızda bir şey değiştirmiyor.

aman be ismail abi sende bu adam öldü kıymetlendi mi yani yaşarken unuttuğuma adamı ölünce asla anmam. hiç sevmezdim kel ölünce badem gözlü olmaz benim kitabımda. yaşarken yaptıkları yetiyor nasıl biri olduğunu anlamaya.

ölmeden önce unutulmuştu. derdinden ölmüş olabilir.

adını görünce nedense olumsuz bir çağrışım yaptı. kendi kapsama alanında belki çok önemli atılımlar yapmış olabilir.
ancak hayattayken de önem verdiğim bir kişilik olmadı. her hangi bir araştırma konusunda feyz alınacak yazıları, yol gösterici eylemleri hiç karşıma çıkmadı.
demek ki ayrı dünyaların insanlarıydık. şurada adını görmesem belki 10 yıl hiç hatırlamayabilirdim.

alllow sözlük abileri, ṣu 90'larla vedalaṣın artık yeter. yeni onyıllara yer açın gönlünüzde.

format geldi kaçtım.

o değil de..
usain bolt 100m dünya rekorunu kırdığı gün.
rekorun hemen akabinde televizyonda bu olayı yorumlamıştı.
oturduğu yerde zevkten dört köşe, dudakları kulaklarındaydı. ağzının içinde tadı sanki hiç eksilmeyen bir tatlının şerbeti vardı.
bir insan ancak bu kadar mutlu olabilirdi.
yanılmıyorsam yayın yarım saat sürdü.
hıncal uluç aşılması belki de artık çok zor olan bir rekora dünya gözüyle tanıklık etmiş olmanın tatmini içindeydi..

belki sadece bu gibi yönleriyle güzel biriydi.
çünkü keyif almayı çok iyi biliyordu.
anlatırken de o hissettiği keyfi izleyicisine hissettiriyordu. özlüyorsam bir tek bu tarafını özlüyorum hıncal'ın.
nur içinde uyusun diyelim.