1.
aynı yunanca şarkılar gibi değişik auraları olan şarkılardır. aynı dil ailesinden olduğu için "flemenkçe" şarkıları da dahil edeceğim. (tabi bağlantıyı kurabilirsek)
2017'de metro fm dinlerken bir şarkılarına denk gelmiştim. ismi voy a bailar'dı. ali b, boef falan vardı kadrosunda. gerçi bu şarkının lisanı çok karışık. sanırım rumence de var ama emin değilim tabi.
daha sonradan aralarında numidia, ronnie flex gibi isimlerin olduğu birkaç şarkılarını daha keşfederek bu ekosisteme bir şekilde girebilmiştim, ancak tuhafsadığım bir şey var. bu ali b, numidia bilmemney alayı fas'lıymış. ben bunları yıllarca hollanda'lı falan sanmıştım. anadilleri arapça. giyim tarzları da daha çok yöresel. ama şarkılarının lisanı genelde hollandaca. çok nadir arapça satırların geçtiği şarkıları da var elbette. "dana ve "ana wiyak" örneklerini verebiliriz sanırım. (evet, şarkının ismi cidden dana. besili mi, değil mi bana sormayın ama.) ve bu şarkının prodüktörü de ilginç bir şekilde "r3hab". bu adamı bilenler bilir, kendisi "trap city" aracılığıyla bizim ekosistemdeydi. buradan da anlıyoruz ki, r3hab'da hollanda'lı. (yani yüksek ihtimalle) zaten trap city kanalı da hollanda merkezli. bunu da hatırlatmakta fayda var. ama r3hab'ın afro asyatik'lerle ne işi var, onu zerre bilmiyorum işte. o sebeple bunu da bana sormayın.
neyse işte bir şekilde hollandaca şarkılar dinleye dinleye ali b'nin "let's go" şarkısında bir detay dikkatimi çekti. başlıkta "prod. by spanker" yazıyor. bune la? dedim bi içimden. sonra bu isim bir yerden tanıdık geldi. lan bu bizim ezhel'in "bir sonraki hayatımda gel" şarkısının da prodüktörü değil miydi? diye bir soru sordum. sonra baktım, harbiden de öyle. garip bir şekilde bizim ülkeyle de bir bağlantıları var. ama spanker türk mü, yoksa hollanda'lı mı onu bilmiyorum. bilmiyorum diye diye bir hal olduk. sormayın işte bana : )
her neyse işte, bu ekosisteme genelde rap şarkılarıyla giriş yaptım. çok sağlam rap şarkıları var bu adamların. (let's go dahil) bizim ülkedeki gibi arkaya kıytırık bir beat atıp böğürmüyorlar, ot gibi de söylemiyorlar. adamlar "gerçek" müzik yapıyor. ve bu eylem hem vokallerindeki armoni ve ritimde, hem de beat'lerinde (yani alt yapılarında) inanılmaz belli oluyor. bunlar edm-trap'te falan da çok iyiler. trap city zaten hollanda'dan çıkma. hollanda'lı birçok elektronik müzik prodüktörü de mevcut, ve işlerinde ise aşırı iyiler. jordan wayne denen elemanı da bunlar sayesinde keşfettim. adam bu fas'lıların şarkılarının prodüktörlüğünü yapa yapa yontulmuş, yumuşatılmış, daha naif bir hale getirilmiş. bu ekosistemden önceki prodüktörlüğünün sertliği "hardstep" dalını bile geçmiş.
son olarak plak şirketlerine ve yayın kanallarına değinmek istiyorum. plak şirketlerini açıkçası bilmiyorum, ama yayın kanalları youtube'da "trifecta" ismiyle mevcut. bu saydığım tüm isimlerin hemen hemen tüm şarkıları bu kanala yüklenmekte. belki trifecta bir plak şirketidir, o kadar araştırmadım.
eğer farklı lisanda şarkı dinlemeyi seven birisiyseniz, bu ekosisteme de bir göz atın bakalım.
2017'de metro fm dinlerken bir şarkılarına denk gelmiştim. ismi voy a bailar'dı. ali b, boef falan vardı kadrosunda. gerçi bu şarkının lisanı çok karışık. sanırım rumence de var ama emin değilim tabi.
daha sonradan aralarında numidia, ronnie flex gibi isimlerin olduğu birkaç şarkılarını daha keşfederek bu ekosisteme bir şekilde girebilmiştim, ancak tuhafsadığım bir şey var. bu ali b, numidia bilmemney alayı fas'lıymış. ben bunları yıllarca hollanda'lı falan sanmıştım. anadilleri arapça. giyim tarzları da daha çok yöresel. ama şarkılarının lisanı genelde hollandaca. çok nadir arapça satırların geçtiği şarkıları da var elbette. "dana ve "ana wiyak" örneklerini verebiliriz sanırım. (evet, şarkının ismi cidden dana. besili mi, değil mi bana sormayın ama.) ve bu şarkının prodüktörü de ilginç bir şekilde "r3hab". bu adamı bilenler bilir, kendisi "trap city" aracılığıyla bizim ekosistemdeydi. buradan da anlıyoruz ki, r3hab'da hollanda'lı. (yani yüksek ihtimalle) zaten trap city kanalı da hollanda merkezli. bunu da hatırlatmakta fayda var. ama r3hab'ın afro asyatik'lerle ne işi var, onu zerre bilmiyorum işte. o sebeple bunu da bana sormayın.
neyse işte bir şekilde hollandaca şarkılar dinleye dinleye ali b'nin "let's go" şarkısında bir detay dikkatimi çekti. başlıkta "prod. by spanker" yazıyor. bune la? dedim bi içimden. sonra bu isim bir yerden tanıdık geldi. lan bu bizim ezhel'in "bir sonraki hayatımda gel" şarkısının da prodüktörü değil miydi? diye bir soru sordum. sonra baktım, harbiden de öyle. garip bir şekilde bizim ülkeyle de bir bağlantıları var. ama spanker türk mü, yoksa hollanda'lı mı onu bilmiyorum. bilmiyorum diye diye bir hal olduk. sormayın işte bana : )
her neyse işte, bu ekosisteme genelde rap şarkılarıyla giriş yaptım. çok sağlam rap şarkıları var bu adamların. (let's go dahil) bizim ülkedeki gibi arkaya kıytırık bir beat atıp böğürmüyorlar, ot gibi de söylemiyorlar. adamlar "gerçek" müzik yapıyor. ve bu eylem hem vokallerindeki armoni ve ritimde, hem de beat'lerinde (yani alt yapılarında) inanılmaz belli oluyor. bunlar edm-trap'te falan da çok iyiler. trap city zaten hollanda'dan çıkma. hollanda'lı birçok elektronik müzik prodüktörü de mevcut, ve işlerinde ise aşırı iyiler. jordan wayne denen elemanı da bunlar sayesinde keşfettim. adam bu fas'lıların şarkılarının prodüktörlüğünü yapa yapa yontulmuş, yumuşatılmış, daha naif bir hale getirilmiş. bu ekosistemden önceki prodüktörlüğünün sertliği "hardstep" dalını bile geçmiş.
son olarak plak şirketlerine ve yayın kanallarına değinmek istiyorum. plak şirketlerini açıkçası bilmiyorum, ama yayın kanalları youtube'da "trifecta" ismiyle mevcut. bu saydığım tüm isimlerin hemen hemen tüm şarkıları bu kanala yüklenmekte. belki trifecta bir plak şirketidir, o kadar araştırmadım.
eğer farklı lisanda şarkı dinlemeyi seven birisiyseniz, bu ekosisteme de bir göz atın bakalım.
devamını gör...
2.
hollandaca dili çok kaba olduğu için şarkı söylemeye çok yatkın değildir. hit olan şarkı sözleri genelde ingilizcedir.
devamını gör...
3.
bununla ilgili komik bir ortaokul anım bulunmaktadır.
anadolu lisesi hazırlık ya da orta 1 idik herhalde (bizim zamanımızda anadolu lisesi hazırlık, ilkokuldan hemen sonra olurdu). elbette deli gibi ingilizce öğreniyoruz. ingilizce hocamız sınıfa bir hollandalı çift getirdi. "yabancı" ya, ingilizce biliyorlar. ehehe. neyse, how are you falan fistan böyle sorular soruyoruz, onlar da bize bir şeyler soruyor falan derken... sınıftan biri ingilizce olarak "bize hollandaca bir şarkı söyleyebilir misiniz?" diye rica etti. tabii, dediler veeee... o melek gibi, sapsarışın, böyle elf gibi çiftten öyle sesler çıktı ki tüm sınıf şoklara uğradık. olmaz olsun böyle şarkı dedik. üstelik çocuk şarkısıymış. lkajsdlkajldkjakdj. durun hatırladığım kadarını söyleyeceğim zira hafızama kazınmış. yani üzerinden 35 sene falan geçse de aklımda cidden. hollandaca bilenler salladığımı anlar ama belki o şarkıyı hatırlar ve fonetiğinin az çok söyleyeceğim gibi olduğunu onaylar kanımca.
voca.ro/199oBQGt5l4U
anadolu lisesi hazırlık ya da orta 1 idik herhalde (bizim zamanımızda anadolu lisesi hazırlık, ilkokuldan hemen sonra olurdu). elbette deli gibi ingilizce öğreniyoruz. ingilizce hocamız sınıfa bir hollandalı çift getirdi. "yabancı" ya, ingilizce biliyorlar. ehehe. neyse, how are you falan fistan böyle sorular soruyoruz, onlar da bize bir şeyler soruyor falan derken... sınıftan biri ingilizce olarak "bize hollandaca bir şarkı söyleyebilir misiniz?" diye rica etti. tabii, dediler veeee... o melek gibi, sapsarışın, böyle elf gibi çiftten öyle sesler çıktı ki tüm sınıf şoklara uğradık. olmaz olsun böyle şarkı dedik. üstelik çocuk şarkısıymış. lkajsdlkajldkjakdj. durun hatırladığım kadarını söyleyeceğim zira hafızama kazınmış. yani üzerinden 35 sene falan geçse de aklımda cidden. hollandaca bilenler salladığımı anlar ama belki o şarkıyı hatırlar ve fonetiğinin az çok söyleyeceğim gibi olduğunu onaylar kanımca.
voca.ro/199oBQGt5l4U
devamını gör...