honogurai mizu no soko kara

takvim 2002 yılını gösterdiği bir vakit vizyona giren film, şimdiki duruma kıyasla çok klişe olarak gelebiliyor. fakat zamanına göre bence gerilimli bir film diyebiliriz. hatta yönetmeni meşhur halka filminin yönetmenidir. başka bir filmini izlemek açıkçası iyi hisettirdi.

gerilim-korku türünde bir japon filmi. bu filmin 2005-amerikan yapımı uyarlamasını çok önceden izlemiştim. biraz önce de orijinal olan 2002 yapımı japon versiyonunu izledim ve beklediğim gibi ürkütücü bir filmle karşılaşmadım, bu beni oldukça şaşırttı. filmin son 20 dakikasında bir şeyler olmaya başlasa da o da çok korku dolu anlar yaşatacak kadar değildi. amerikan versiyonunu izlerken daha çok gerilmiştim aslında.

eşinden boşanmış bir kadın çocuğun velayetini almak için mücadele ederken diğer taraftan eski bir eve taşınarak hayata tutunmaya çalışır; ancak yaşadıkları dairede garip, tuhaf şeyler olmaya başlamasıyla onlar için işler pek de yolunda gitmeyecektir .

izlemeden önce ringu filmiyle bir bağlantısı bulunduğunu düşünmüştüm, çekim dönemleri yakın olduğu için esinlenmeler bulunuyor sanırım.

yönetmen koltuğunda ringu serisinden tanıdığımız hideo nakata bulunan, ringu'nun yazarı koci suzuki'nin dark water isimli kısa öyküsünden sinemaya uyarlanan, harika başlayan, harika devam eden ama sonunda insana ''ee ama yani...'' diye sitem ettiren, korku-gerilim kısmına aldanmadan izlemeniz gereken, drama konusunda son zamanlarda izlediğimi vermi bir film honogurai mizu no soko kara...

spoiler vermeden biraz konusundan başlayalım, sonra da biraz eleştiri getireyim filme.

film eşinden ayrılmış, kızının velayetini kaybetmemek adına çabalayan, başka bir şehre, kötü bir eve taşınan bir kadının öyküsüyle başlıyor. bu kadının psikolojik sorunları olduğunu söylüyor bize en başında, yeni taşındıkları evde de tuhaf bir rahatsız edilme durumu baş gösteriyor... küçük bir kız adeta bu anne - kız ikilisine fena halde musallat oluyor diyebiliriz.

filmde harika korku öğeleri olmasına rağmen bir türlü, ''aaaa!'' diye bağıracağımız bir yer olmaması beni çok üzdü. filmin korku-gerilim kısmı için ekşi'de yazanlara bakıyorum, aynı filmi izlemedik mi diye iç geçiriyorum, öyle bir anlatmışlar ki dünyanın en harika korku filmi diye önümüze sunmuşlar resmen ama o konuda tırt...

oyunculuklar harika, özellikle küçük kız öyle bir oyunculukla ilerliyor ki bazı kısımlarda insanın gözü dolmuyor değil, dramayı çok kuvvetli nüksetmiş bizlere.

filmin sesleri fena değil, görüntüler de bir japon korkusundan bekleyeceğim o yosun yeşili renk efektiyle süslenmişti, büyük ihtimalle handycam ile çekmişlerdir.

filmin senaryosu ne yazık ki çok tekrara düşmekle birlikte tıkanıyor, son kısmında da hiçbir şeyi açıklamadan açıkladığını düşünmüş gibi kayboluyor gidiyor, çok daha iyi olabilirdi diyerek girdiyi sonlandırıyorum, görüşürüz.