house of the rising sun

muazzam bir the animals şarkısıdır. artık rock klasiklerinden biridir.

--! şarkı sözleri !--

there is a house in new orleans
new orleans'ta bir ev var

they call the rising sun
adı yükselen güneş'tir

and it's been the ruin of many a poor boy
ve orası pek çok zavallı çocuğun enkazı oldu

and god ı know ı'm one
ve tanrım biliyorum ben de onlardan biriyim

my mother was a tailor
annem bir terziydi

she sewed my new bluejeans
benim kot pantolonlarımı dikti

my father was a gamblin' man
babam bir kumarbazdı

down in new orleans
new orleans'ta

now the only thing a gambler needs
şimdi bir kumarbazın ihtiyacı olan tek şey

ıs a suitcase and trunk
bir bavul ve bagajdır

and the only time he's satisfied
ve tatmin olduğu tek zaman

ıs when he's on, a drunk
oynadığı ve sarhoş olduğu zamandı

oh mother tell your children not to do what ı have done
ah anne çocuklarına benim yaptıklarımı yapmamalarını söyle

spend your lives in sin and misery in the house of the rising sun
hayatını yükselen güneş evi'nde günah ve ıstırap içinde harcamak

well, ı got one foot on the platform
bir ayağım platformda

the other foot on the train
diğeri trende

ı'm goin' back to new orleans
new orleans'a geri dönüyorum

to wear that ball and chain
hüküm giymek için

there is a house in new orleans
new orleans'ta bir ev var

they call the rising sun
adı yükselen güneş'tir

and it's been the ruin of many a poor boy
ve orası pek çok zavallı çocuğun enkazı oldu

and god ı know ı'm one
ve tanrım biliyorum ben de onlardan biriyim

--! şarkı sözleri !--

çok güzel olmasının yanında klibiyle beni sırıtmaya zorlayan şarkı, neden anlamadım gitti

the animals’ın 1983 tarihli power company albümünün çıkış parçasıdır:

yıllardır telefon zil sesi olarak kullandığım nadide bir parçadır. şarkının dramatik bir hikayesi de vardır new orleans' ın güneşin doğduğu evde geçen.

şarkının girişi beni benden alır.

wolfenstein the new order oyununda hoş bir almaya temalı versiyonu olanda bir şarkıdır. ayrıca sons of anarchy versiyonunu da dinlemenizi naçizane tavsiye ederim.

orjinalini ben pek tutmadım. the white buffalo bu parçayı çok güzel coverlamış. adamda bir ses var, israfil sura üflüyor sanırsınız.

heavy young heathens sizi alıp başka yerlere götürür

çoğu grup ve sanatçı tarafından değişik şekillerde yorumlanmış olan bir çeşit amerikan türküsüdür. takribi güneyli sanatçılar daha böyle country'ye kayanlar daha iyi icra ederler. ilk yanılmıyorsam animals söylüyor.

sonrasında elbette hepimizi ıpıslak eden white buffalo coverı vardır. ama elbette ondan da iyisi vardır ki o da geçtiğimiz sonbahar'da online konserinde ilk defa çalmış olan metallica'nın coverıdır.

ulan jeymz şu parçayı keşke 20 sene önceki çatallı viskiyle mayalanmış bariton sesinle söyleyeydin...

sözlükte cehaletimi ortaya çıkaran 897654. başlıktır.

the white buffalo'nun muhteşem şarkılarındandır, sons of anarchy'i öpüyorum burdan

five finger punch yorumu da oldukça güzeldir. dinlememişler için bıyırsınlar:

coverlanmaktan ciğeri solan parça.
white buffalo favori.

1940’larda woody guthrie yorumuyla popüler olmaya başlayan eski bir ingiliz folk şarkısıdır. şarkıyla ilgili birden fazla orijin hikayesi var ama kesinliği bilinmiyor.
benim şarkı sözlerine istinaden yorumum kaçtığı eve dönmek istemeyen birinin sarkastik sitemi olduğu yönünde. zamanın örselediği her şey gibi şarkı sözlerinin benim bildiğim haline gelene kadar ne derece değiştiği konusunda fikrim yok elbette. kendi orijinimi en sevdiğim yorum olan the animals’ın 1964 yorumuna dayandırıyorum bu nedenle.
nina simone, bob dylan, joan baez, alt-j, ramin djavadi gibi dinlenilesi yorumlarıda var.

the white buffalo'dan dinlediğim ve daha çok beğendiğim şarkıdır aynı durumu oops i did it again şarkısında da richard thompson abimizde yaşamıştım.

the animals grubundan dinlemeyi çok severim ama alternatif olarak joan baez yorumuna da bakabilirsiniz
buradan

(bkz: yanlış bilinen şeyler)
bilinenin aksine animals parçası olmamakla beraber, ilk kez kimin yazdığı bilinmemektedir. hatta parçanın ne kadar eski olduğu bile bilinmemektedir. 1930-lardan bir folk müziği.

insana her dinlediğinde iki sigara yaktıran muazzam bi şarkıdır.

animals şarkısı değildir ama kimse (bkz: eric burdon) gibi söyleyememiştir. bu arada mevcut en eski kayıt zannedersem bu fakat şarkının halk arasında söylenişi daha bile eski olabilir.

ses ve yorumda rüştü ıspat şarkısı. bunu söylemeyen şarkıcı olamıyor adeta !
sinead o'connor tarafından bile söylendiydi düşünün.
georgia turner ve bert martin tarafından yazıldığı tahmin ediliyormuş. zaten 1937 yılında bu şarkıyı ilk söyleyen de o.
georgia turner de kim diyenlere aşağıda bir fotoğrafını bırakıyorum