iki kurdum var diye başlayan kızılderili hikayesi

''benim iki kurdum var , biri karanlık ve kötü öteki aydınlık ve iyi hangisi büyüdüklerinde daha güçlü olur ? cevap : hangisini beslersem'' biçimindeki kızılderili hikayesidir. ama bence yanlıştır.
ben farklı düşüncedeyim: senin beslediğin kurt sadece şişmanlar miskinleşir, tembelliğe alışır, diğer kurt ise yaşamak için yiyeceği kendi kazanmak zorunda kalır, ve yetenekleri gelişir, daima gözü açık, zinde ve tetikte olmak zorunda kalır dolaısıyla daha atletik, atik ve mücadeleci olur.
kızılderili dayı atasözlerin tutsaydı şuan teksas arizona oklahoma hala senin olurdu.

burada verilmek istenen mesaj gayet açık, ben hangisine değer verirsem o benim yanımda kalır diğer kurt ise ona bakmadığı için beni terk eder. beslemek kurdun miskinleşmesini sağlamaz, kızılderili yaşamında bizim bildiğimiz köpek besler gibi kurt beslemiyorlar. onları hantallaştıracak kadar da yemek vermiyorlar.

edit: adamlar elinde silahlarla gelmişler amerika'ya sen diyorsun ki kızılderililere sözünü tutsaydın şuralar senin olurdu.

iyide kızılderili abi kurdu niye beşliyim kedi beslerim köpek beslerim, kuş beslerim balık beslerim deli mi öptü beni.

hikayelerde metafor kullanımı yaygındır ve bu hikayede kurt, metaforik bir öğedir yani, insanın odaklandığı iki yön vardır: biri aydınlık yani iyi şeyler, diğeri ise karanlık yani kötü şeyler. hayatında genel olarak en çok hangisine odaklanırsan, onu büyütürsün. sürekli kötü şeylere odaklanan birinin, hayatta genel olarak başarılı olması beklenmez çünkü, o kişi, nasıl olsa başaramayacağım düşüncesiyle zaten harekete bile geçmez. zaman zaman insanların, karamsar düşüncelere boğulması normaldir ama o düşüncelerden ne kadar erken çıkabilirsen, o kadar kârdır çünkü hikayede de metaforik olarak belirtildiği üzere, hayatında en çok neye odaklanırsan onu büyütürsün...