1.
ikta, özel mülkiyette olmayıp hükümdarın mülkü olan topraklara ait vergilerin veya daha genel anlamda gelirlerin, asker veya sivil erkâna, devlete hizmetlerinin karşılığı olarak, yani maaşlarına karşılık verilmesidir.
islam devletlerinde mülkiyeti devlete, kullanım hakkı ikta sahibi denilen şahıslara ait olan toprak grubudur. devlete askeri ve mali alanda büyük güç kazandırmıştır. ikta olarak verilen toprakta ikta sahibi devlet adına bölgeden vergi toplar. ikta sahibi vergi ile kendi maaşını karşılar. savaş halinde bölgeden toplanan eli silah tutan atlı birlikler oluşturularak orduya katılır ve bu askerlerin tüm ihtiyaçlarını ikta sahibi karşılar. ikta sahibi aynı zamanda sorumlu olduğu bölgenin güvenliğini ve bu bölgedeki tarımsal üretimin devamlılığını sağlar.
islam dünyası’nda genel ikta uygulaması idari ikta tarzıdır, askeri ikta ender olarak uygulanmıştır. askeri iktayı ilk düzenleyenin büyük selçuklu devleti’nin ünlü veziri nizam-ül mülk olduğu kabul edilir. bazı araştırmacılara göre orta asya geleneğinden izler taşıyan bir düzenlemedir. büyük selçuklular’dan sonra gelen diğer müslüman türk devletlerinde de uygulanmış “toprağa bağlı ordu” düzenidir. bu şekilde askerlere maaş ödenmesi için önce vergi toplanması külfetinden kurtulunmaktadır. nizam-ül mülk’ün belirlediği prensiplerin çok büyük ölçüde büyük selçuklu’da uygulandığı belirtilmektedir. bu prensiplerde, ikta edilenin (mukta) mülkiyeti sultana ait olan miri arazi’nin üzerinde yaşayan reaya üzerinde herhangi bir tasarruf hakkının olmadığı, bunun aksine hareket ederek reayaya zulm edenlerin cezalandırıldığı, ikta gelirlerinin önceden belirlenip kayda alındığı, ikta verilen arazinin mukta tarafından bir başkasına devredilemediği, asker beslemesi şartı varsa ölenlerin ya da bir nedenle ayrılanların bildirilmesi gerektiği, bir şikayet durumunda kovuşturma yapılacağı, iki yıl süre ile tahsis edileceği belirtilmektedir. bu son prensip uygulamada aksamış ve bir süre sonra babadan oğula devredilmeye başlanmıştır. arazi kullanımının askeri iktayla sarayın kontrolüne alınması, üstelik ikta sahiplerinin bu arazi ve üzerinde yaşayan reaya konusundaki yetki ve tasarrufunun sınırlandırılması, orta çağ islam devletlerine özgü bir payitaht düzeni, merkeziyetçi bir devlet düzeni yönünden önemli olmuştur.
selçuklularda ve osmanlılarda toprakların büyük kısmı devlete aitti ve tarım yapılan topraklar ikta denilen bölümlere ayrılırdı. iktalar hizmet veya maaş karşılığı belirli süreler için askerlere, komutanlara ve devlet adamlarına verilirdi. ikta sahipleri ise toprakları işleme karşılığında belli sayıda askerin ihtiyacını karşılar ve savaş zamanlarında askerlerle birlikte orduya katılırdı. bunun yanında bazı vergileri toplayan ikta sahipleri bulundukları yerin de güvenliğini sağlardı. böylece devlete hem ikta sahiplerine maaş vermek zorunda kalmaz hem de ordunun ihtiyacı olan askeri yetiştirmiş olurdu. türk ve islam devletlerinin birçoğunda toprak yönetimi bu şekildeydi. selçuklular gibi bu sistemi geliştirerek uygulayan devletlerden biri de osmanlı devleti'ydi.
kaynak
devamını gör...
2.
gelirleri hizmet ve mal karşılığı komutanlara, askerlere ve devlet memurlarına verilen topraktır.
geleneksel türk toprak sistemidir. osmanlı devletindeki adkı 'tımar sistemi'dir.
geleneksel türk toprak sistemidir. osmanlı devletindeki adkı 'tımar sistemi'dir.
devamını gör...
3.
selçuklu ve akabinde osmanlı'da feodalizmin ortaya çıkmasına engel olmuştur. merkezi idare bu yöntem sayesinde, hem vergilerini daha rahat bi şekilde toplayabilmiş, hem tarımsal üretimin devamlılığını sağlamış, hem taşradan daha sistematik bir şekilde asker sağlamış, hem de taşradaki memurlarına maaş vermekten yırtmıştır.
devamını gör...