ilk buluşmaya çiçekle giden erkek

her şeyi baştan ele vermiştir. kadına diz çökmüştür, belini bükmüştür. zayıftır. anlık, kadınların hoşuna gitse de ilişkiye geçildiği zaman adamın karakterinin zayıflığı gözüne batmaya başlayacaktır. zira kadınlar güce tapar.

çok naif erkektir , çok üzerler kendisini. en azından daha ilk buluşmadan kendisini bu kadar naif göstermemesi gerekir.

merve boluğur'un videosunu izleyip önerisine uymuştur..........

bizimki gibi ortadoğu ülkelerinde yaşayan kadınlar için yapılmaması gereken bir hareket olduğunu öğrenmesi gereken erkektir.

''gelirken çiçek lazım mı?'' diye soran erkeğin yanından bile geçemez.

bulusmaya cicekle gelmek zarifliktir, ama evine gidiyorsaniz. yani evinde zaman gecirecekseniz veya evinden aliyorsaniz guzeldir, cicegi hemen bir vazoya koyabilmesi icin. baska turlu cicegi bulusma boyunca yaninda veya elinde tasimak zorunda kalmasi, zariflik olmaktan cikar, kadina eziyet olur.

buluşacağı kadını internetten bulmuştur veya görücü usulü ailesi bulmuştur. yoksa tanımadığı biriyle neden buluşur insan!

her şeye o kadar geç kaldım ki, sanırım bir kaç yıla hayatımda olabilitesi olabilecek kişiye yüzükle bile gidebilirim.

t: eli boş gitmemek isteyen erkektir. yanlış algılanabilir.

zarifliktir. tabi böyle ince düşünebilenler kaldıysa.

yani olacağı varsa oluyor.

incedir, soyu tükenmesindir.. böylesine zarif bir insanı bulursam yüzüğü ben takarım sorun etmesin*
t: hayatı boyunca hiç çiçek almayan beni ilk buluşmada ağlatabilecek erkektir..

dünya bu arkadaşların hatırına dönmektedir; kıymetlerini bilin, soyları tükenmek üzeredir.

ince, naif, hoş ve değerli bir düşünce.

fakir varoştur. mesela ben deste deste dolar ile gidiyorum ve istediğimi aldıktan sonra yol verip yoluma devam ediyorum.

ilk buluşma olduğu için buluşacağı kişinin gelmeme ihtimali var. birbirlerini ilk defa göreceklerse uzaktan görülüp yanına gitmeme ihtimali var. biz bu davranışları tasvip etmiyoruz ama bunlar hayatın gerçekleri. diğer yandan kızlar çiçek seviyor. ben üniversitedeyken kız arkadaşımı bekliyorum metro çıkışında. o zamanlar da nasıl aşığım roketsiz marsa giderim o derece. neyse çiçek aldım ama kendisi geç kaldı malum istanbul trafiği. metrodan her çıkan bana bakıyor ve gülüyordu. arada kızlar, yaaa çok şeker bize de çiçek alan yok ki falan diyor böyle yanındakine. velhasıl ilk buluşma olsaydı belki de o kızlardan birine verirdim çiçeği. vermezdim de veren verir yani. kız istemeye beraber gittiğinde kızı vermediklerinde o kıza talip olan var. neler oluyor neler yani.

kaldı mı böyle kibar , asil, ince beyefendiler nerdeee

öylesine sohbet edip bir şeyler içmek için ilk defa buluştuğumuz bir beyefendi yanında şu solmayan hep yaşayan çiçeklerden getirmişti. çok dramatik ve zor bir dönem geçiriyordum ona istinaden düşünmüş. öyle iyi gelmişti, öyle mutlu olmuştum ki yıllar geçti üstünden hala saklarım.

özel bir randevu için de ufak bir hediye getirmek; çiçek olabilir ya da karşındaki insana özel herhangi bir şey düşünüp hazırlamak ve hediye etmek çok şık hareket. en sevdiği şiir kitabını hediye etmişti mesela. beni tanımladığını düşündüğü şiirin sayfa arasına da bir minik kurumuş çiçek koymuş. ne kadar özenli incelik dolu bir hareket. yıllar oldu ama hala o kitap beni gülümsetir, kendisini güzel hatırlatmayı başarmıştır...

sadece yoldan geçerken aldığınız, çocuk gibi elinize tutuşturulmuş tek güller, boynu bükülmüş papatyalar biraz özensiz duruyor bunu da es geçmeyin. böyle bir şıklık yapacaksanız özenle ve gerçekten ince bir düşünceyle yapın.

bazı insanlar elinde çiçek taşımaktan hoşlanmıyor, anlıyorum bunu. böyle bir kültür olmadığından galiba sakil duruyor bizim millette. o özgüvensiz duruş da ilk buluşmanız için bazı insanlarda kötü bir izlenim yaratabilir bilemiyorum altan, herkes ince düşüncenin kıymetini bilemiyor neticede. belki buluşma sabahı güzel bir jest için evine yollayabilirsiniz hanımefendinin. zaten en güzeli bakıp büyütebileceği bir çiçek yollamak, sanki sevgini emanet ediyormuşsun gibi bir izlenim yaratıyor insanda. galiba bu tamamen samimiyet belli bir seviyenin üstündeyse ve niyetler gayet belliyse yapılmalı sanırım. çok belirsiz bir durumsa yine bilemiyorum altan tamamen karşınızdaki insana bağlı. bu nezaketi anlamayan bir kadınsa da kendi yolunuza bakmanız daha iyi olmaz mı?! *

yine de neden böyle çamur attığınızı, şöyleymiş böyleymiş, zayıfmış diye aşağılandığını anlayamadığım erkektir. aslında bu hareket özgüvenli bir erkek için ekstra güç göstergesidir. nezaketin kendisini zayıf göstereceğini yalnızca özgüvensiz insanlar düşünür. fazla uzaklaşmaya gerek yok bizim topluma şöyle bir bakın; nerede kendisine karakterine güvenmeyen insan varsa hepsinin sesi çok çıkar, kaba saba hareketlerle kavga gürültüyle, korku yaratarak kendilerine toplumda yer edindirmeye çalışırlar. siz siz olun nezaketten, zariflikten, beyefendilikten şaşmayın...

niyetler belliyse minimalist ve estetik bir çiçekle olabilir. meşale gibi taşımalık çiçekler pek de hoş değil.. tabii normal bir buluşmaysa saçma olur.

ya sarhoştur ya da aşık.

takdir edilesi erkek modeli.