ilk dünyaya geldiğin ana bir şey söyle

geri bas çocuğum bu gezegen sana göre değil.

öncelikle herkese selamın aleyküm arkadaşlar ben dj dikkat.

hangi yıldayız acaba ona göre çıkayım. 2002 ise owww yeah.

gir içeri gir gir gir.

dünya hele bir bak kim geldi.

welcome to hell*

açılın, ben kalender'im.

ölü doğsaydın iyiydi

+nolur norveç olsun
-türkiye
+hoççagalın gidiyom ben

artık çok geç yavrum

ayıp diilmi lan 5 kg-54cm doğuyorsun.

yürüyeceğin yollar biraz zor tatlı kız.
ama allahtan sende az anasının gözü olmayacağın için hepsini hoplaya zıplaya geçeceksin.

asla pes etme!

tünelin ucu bomb*k bir yere çıkıyor kanka gelme

kaybedecek bir şeyin yok ne istiyorsan onu yaşa kimseden utanma ve özgür ol derdim ama anlar mıydı bilemiyorum

pişman olacaksın.

türkiye'de doğduğun için hayat haddinden biraz daha zor olacak küçüğüm. burada envai çeşit saçma insanla muhatap olacaksın, bir çok akılsız, çok önemli mevkilerde olacak. bunlara sinirleneceksin, isyan edeceksin. arkadaşların olacak, grup olarak isyan edeceksiniz hatta. ama bir şeylerin değişmeyeceğini görecek ve bundan vazgeçeceksin üzüle üzüle. hayat seni bireyselliğe itecek. 15 yaşındayken herkesin derdini kendi derdin bilir, yardım etmeye çabalarken, 22 yaşına geldiğinde sadece kendini düşünecek ve kendi çıkarlarına göre hareket edeceksin. buna mecbur olduğunu fark edeceksin çünkü, hayatta hep başkaları için hareket etmek sana hiçbir şey kazandırmıyor, kazandırmayacak.

seni, gencecik yaşında politikayla, envai çeşit aptallıkla, saçma bir sistemle, kötü insanlarla tanıştıracak olan bu hayat,yine de güzel ama ben sana söyleyeyim. neden? çünkü çocukluğun güzel olacak. sokak çocuğu olacaksın bir kere. taso oynayacaksın, top oynayacaksın, saklambaç bileceksin, mahallede boncuklu silahlarla çatışacaksın, meybuz yiyeceksin, misket oynayacaksın, yeri gelicek kökecek yeri gelicek ütüleceksin, sonra okula gideceksin, belli bir yaşa kadar orada da çok eğleneceksin. sonra, çok güzel bir ailen olacak. annen baban belki zengin değil, sana büyük imkanlar sunamayacaklar ama, çok güzel kalpli iki insan. bu yönden çok şanslısın, üstelik en az 22 sene yanında olacaklar. en çok ne kadar bilmiyorum, umarım bunu çok ama çok uzun yıllar öğrenemem.

lisede ilk aşkınla tanışacaksın, çok sevmene rağmen bir o kadar da büyük kazık yiyeceksin. bu senin derini kalınlaştıracak. sevdiğin şehirde, istediğin bölümü okuyacaksın. üstelik herkese rağmen, kimse bu bölümü önermez, herkes işsiz kalacağını söylerken. (bkz: tarih bölümünde okumak) böyle olacak çünkü sen kendi kararlarıyla hareket etmeyi seven bir insan olacaksın. başkalarının tavsiyesini ne kadar dinlersen dinle, en sonunda yine kendi bildiğini okuyanlardan olacaksın. çünkü şunu isteyeceksin; bir hata yapılacaksa, bu, senin hatan olsun. çünkü bir başkasının lafıyla hata yaparsan, bundan pişman olursun. birincisinde ise, en fazla üzülürsün.

öyle yani hocam. şu an 22 yaşında son sınıf bir üniversite öğrencisisin. dünyada pandemi var, yeni yeni bitiyor (galiba). dünyadaki yaşıtlarına göre çok geridesin. özellikle avrupa'da olanlara göre. ama kendi ülkene göre fena sayılmazsın. malum ortalama düşük. şu anda hayatını değiştirecek bazı adımlar atmaktasın, hem de öyle küçük adımlar değil. bunlar, seni yeniden değiştirecek ve hayatına biçim verecek büyük adımlar. umarım bu adımlar seni mutlu eder ve daha huzurlu bir insan olursun.

sen, türkiye'de doğmanın bütün dezavantajlarına rağmen yaşamayı seven ve isteyen biri olacaksın. hayata hiç küsmeyen, ne olursa olsun her şeyin içinde bulunmak isteyen ve bir boğaz manzarasına, bir öğlen birasına yeniden bu hayata aşık olacak biri olacaksın. umarım bu pozitif tutumun hep sürer. umarım, bir öğlen birasından, bir vapur turundan, bir sevdiğin insan sohbetinden mutlu olmayı hiç bırakmazsın. çünkü senin öyle mutlu olmak için harcayacak binlerin, milyonların yok. binlerin belki olur ileride ama, milyonların olacağını hiç sanmıyorum. bu yüzden birazcık zevklerin konusunda seçici olmakta iyi yapmışsın. gidip öyle zengin zevklerine sahip olup üzülmeye gerek yok. bir bardak çay seni mutlu edebiliyorsa senin sırtın yere kolay kolay gelmeyecek bence.

bir de sen kitap okumayı, film ve dizi seyretmeyi, yeni bilgiler edinmeyi ve futbol izlemeyi çok seveceksin. bunlar senin hayatını güzel, yaşanır kılan bazı küçük detaylar. onlara da çok büyük teşekkür borcun olacak.

ilk dünya?

bugünden daha fazla ağladığın günler olacak o yüzden kes ağlamayı da oturup konuşalım. ilkokulda ne yapman gerekiyor lisede kimlerden uzak kalmalısın üniversiteye asla gitmemelisin ve hemen malum partiye üye olup yalak olarak yetişmelisin ki bu hayatın tadını çıkarabilesin gibi konuları konuşacağız daha

korkma!

niye geldin mümkünse çıkış kapısından ölüme doğru kanat çırp.
(bkz: kendini kelebek sanmak)