türkçe adı: ölümsüz sevgili
bernard rose'un yazıp yönettiği ve başkarakterini ünlü isim gary oldman'ın canlandırdığı birleşik krallık ve abd ortak yapımı biyografik filmdir. 1994 senesinde gösterime giren yapımda efsane figür ludwig van beethoven'ın hayatı ve ölümü işlenir. kompozitörün isimsiz bir sevgiliye yazdığı aşk mektubunun muhatabının izinin sürüldüğü filmde bu gizem aydınlatılabiliyor mudur? hayatından birçok kadın geçmiş olan müzikal dahi beethoven'ın bu "ölümsüz sevgilisi" esasen kimdir ve onun kişisel sekreteri ve biyografı anton schindler bu sırra ulaşabilecek midir?
bernard rose'un yazıp yönettiği ve başkarakterini ünlü isim gary oldman'ın canlandırdığı birleşik krallık ve abd ortak yapımı biyografik filmdir. 1994 senesinde gösterime giren yapımda efsane figür ludwig van beethoven'ın hayatı ve ölümü işlenir. kompozitörün isimsiz bir sevgiliye yazdığı aşk mektubunun muhatabının izinin sürüldüğü filmde bu gizem aydınlatılabiliyor mudur? hayatından birçok kadın geçmiş olan müzikal dahi beethoven'ın bu "ölümsüz sevgilisi" esasen kimdir ve onun kişisel sekreteri ve biyografı anton schindler bu sırra ulaşabilecek midir?
yönetmen:
bernard rose
oyuncular:
gary oldman
jeroen krabbe
isabella rossellini
johanna ter steege
valeria golino
bernard rose
oyuncular:
gary oldman
jeroen krabbe
isabella rossellini
johanna ter steege
valeria golino
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "editör" tarafından 21.04.2024 20:28 tarihinde açılmıştır.
1.
filmin sonlarında 9. senfoninin arka planda çaldığı sahnede geçen kurgusal olaylar dizisi friedrich nietzsche'nin söylediği :
mesela beethoven'ın dokuzuncu senfonisinin belli bir yerinde, kalbindeki ölümsüzlük hayaliyle, yıldızlı bir kubbe içinde, dünyanın üzerinde süzüldüğünü hissedebiliriz; sanki bütün yıldızlar onun çevresinde parlıyor ve dünya giderek daha da aşağıya doğru batıyor gibi görünüyor.
cümlesine gönderme yapılıyor hatta tüm sahne aslında nietszche'nin bu sözüne dayanıyor.
mesela beethoven'ın dokuzuncu senfonisinin belli bir yerinde, kalbindeki ölümsüzlük hayaliyle, yıldızlı bir kubbe içinde, dünyanın üzerinde süzüldüğünü hissedebiliriz; sanki bütün yıldızlar onun çevresinde parlıyor ve dünya giderek daha da aşağıya doğru batıyor gibi görünüyor.
cümlesine gönderme yapılıyor hatta tüm sahne aslında nietszche'nin bu sözüne dayanıyor.
devamını gör...