inadına mini etek inadına dekolte giyeceksiniz

bir programda soner yalçın'ın söylediği sözlerdir.

insanların giydiği kıyafetlerden siyaset yapılması ne kadar popülerdi. tenini bu kadar gösteriyorsan şucusun, bu kadar kapatıyorsan bucusun, saçın şöyle açık olursa sen busun, şöyle örtünüyorsan sen busun diye diye ne çok vakit kaybetmiş bu ülke. üzülüyorum gerçekten. bir de sürekli kadın kıyafetleri hakkında dönen bir mesele bu.
bir taraf diyor hayırr örtünn puu ahlaksız bir taraf da diyor hayırr açıll etekk giyy böyle modern olursun ancaa. bunu diyenlerin çoğunluğu da erkekler. ya arkadaşım ülkede bu kadar sorun varken tek düşündüğünüz bizim kıyafetlerimiz mi? gidin ekonomi hakkında çareler arayın ne bileyim çocukları, hayvanları, şiddet gören kadınları koruyun. bizim aklımız var çok şükür ne bize uygunsa onu giymesini biliriz.
ama güzel şeyler de olmuyor değil. bu konular konuşulurken o zamanlar ben çocuktum, ergendim.
günümüzde kendi yaşıtlarım arasında bu gibi konuları sorun eden az bir kesim vardır olsa olsa.
neyseki hayatımıza teknoloji girdi de dünya nasılmış, insanlar biz bunlarla uğraşırken nelerle uğraşıyorlarmış gördük de sahiden napıyoruz biz yaa demeyi başardık. bu gibi kıyafet meseleleri kendi kuşağımızın içinde olan küçük azınlığı ve yaşı büyük kimselerin dikkatini çekiyor. bunu bilmek de bana gelecek konusunda umut veriyor.

bile, isteye giyiniliyorsa birşey diyemem fakat, inadina giyiniliyorsa, siyasî bir malzeme olarak ucuzlatir insanı.

cumhuriyet kadını olmakla mini eteğin, dekoltenin ne alakası var veyahut devrimci olmakla. kadınların kıyafetleri üzerinde geliştirdikleri hamaset edebiyatının farklı versiyonu. diğer bir deyişle aynı fecesin laciverti.

medeni olursan istediğini giyersin.

istediğini giyersen medeni olmazsın.

bizim tatlı su aydınları sonuçtan sebebe ulaşmaya çalışıyor ama hala idrak edemediler.

inadına degil istediğimi giyebilirim. bu sadece beni ilgilendirir.

sanane, kime ne yani alakaya maydanoz...

peker’in ilgi alanına ne vakit gireceğini merak ettiğim gazetecinin zırva beyanı.

allahınızın aşkına ya da göktanrınızın ya da her ne halta inanıyorsanız kadınları rahat bırakın.

başlığı görünce aklıma gelen teyzeler.

sana mı soracağım? dedirtmiştir.

hala 25 sene önceki olaydan mağduriyet çıkartma peşinde olanlar var.

evladım o olayların bizzat içinde olan biri olarak lise de arkadaşlarımız için polisle okul yönetimiyle papaz olduk sen ne yaptın? gelmiş şöyle mağduruz böyle mağduruz lan o dönemde korkudan okula gelmeyen çakma islamcuılar şimdi akp de yönetici sen kime neyi anlatıyorsun?

e siz inadına türban dediğinizde sorun yoktu da şimdi bir başkası bunu örnek gösterince mi zorunuza gitti anlamadım ki? hayatındaki tek dayanağı müslümanı geçtim akpli olmak olan insanlar gelip kafa açmasın bir zahmet.

bana sorarsanız yanlış söylemdir, 28 şubatta yapılanların o dönem için yanlış olduğunu düşündüğüm gibi yanılırım umarım. çünkü geldiğimiz noktada 28 şubatın zulüm değil bu ülkenin geleceği için gereklilik olduğunu gördük hep beraber. o dönemkli ordu cidden ileri görüşlüymüş.

ben cidden bıktım kadınlara nasıl giyinmesi gerektiğini dikte edenlerden.
bırakın kadınlar istediği gibi giyinsin. size ne kardeşim?

kendini tatmin etmek için kadınların kıyafeti üzerinden sözde devrim yapan biri! maalesef ki kadın, siyasi her fikre sahip kesimler tarafından kullanılmış ve kullanılacaktır.

kimi kadını cinsel bir meta olarak kullanmak için nutuk atar “aç!” der , kimi de aman sırf benim olsun da gözü açılmasın diye “kapat!” der!

ne zaman ki erkekler kadınların seçimleri üzerinden elini çeker, ve kadınlar sadece kendi fikirleri ve inançları üzerine bir yaşam inşa eder. belki o gün ülke refaha ulaşır. bir ümit işte...

cinsiyet ayrımı yapmaksızın..
denileni değil,
istediğimizi yapabildiğimiz surece,
özgür olabildiğimizi bir kez daha hatırlatan başlıktır.

medeni olup insanların ne giydiğine ve nasıl yaşadığına karışmayı bıraktığımız an inada vesaire gerek kalmadığını anlarız umarım.

ama zor bu eğitimle...

inadına giymiyoruz, kendimiz için giyiyoruz.
biri bize baksın diye değil, vücudumuza o kıyafetleri yakıştırıyoruz diye giyiyoruz.
görmek istemiyorsan bakmayacaksın.
biz giymeye devam edeceğiz.
dayanamıyorsan arabistan’a biletini alabilirim.

oglum yeryüzünde eteğin bile tartışma konusu yapıldığı kaç ülke var.

"sana ne ulan kim ne giyerse giyer. sana mı kaldı kimin ne giyeceği" dediğim başlık.

isteyen mini etek giyer isteyen türban giyer. şu çağ dışı muhabbetleri bitirelim artık. 100 yıldır bir meseleyi halledemedik lan, deli oluyorum.