inancına saygı duyuyorum safsatası

kısmen doğru dostum ama herkes için söylemek ne kadar doğru. yani bu şekilde değerlendirmenin de yanlış olduğunu düşünüyorum sonuçta herkes aynı değil ben kendimi müslüman olarak değerlendiriyorum ama özgürlüğe olan inancım belki herkesten daha fazladır keza insan hakları bunun içinde yer alan kadın hakları, bunu yapıp inancın bunu gerektirdiğini düşünen insanlar var ama zaten onlar yobaz akıllarını yitirmiş kişiler.

öyle söyler içimden nah ediyorum dingil der silerim.

müslümanlar, inançsızlara saygı duymuyorlar. bunu kaç kez gördük, inançsızlar da doğal olarak onlara saygı duymuyorlar. bu hiçbir zaman değişmeyecek, iki tarafta birbirine asla saygı duymayacak. inançlılar her konuda çok gereksiz duyarlar kasıyorlar. neymiş inandığı için cennete gidecekmiş, ateistler de cehenneme gidecekmiş. sadece kitapta vadedilen cennet-cehennem ödülünden/cezasından bahsediyorlar. cennet de cehennem de dünyadır.

inançsızların inananların inancı ile alay etmesi sebebiyle safsata olarak tabir ettiği safsata.

ateistler inananlara saygı duyuyor mu? bu sözlükte belli başlı yazarlar var ellerinden gelse 7/24 din başlığı açacak. sizin hayatınız tamamen bu mu? çok sıkıcısınız ya. habire inceden bir dem vurma, iğneleme, genelleme, bazen aleni alay içeren başlıklar açma vs. siz kimsiniz ya? bu tavıra ben neden saygı duyayım ki? istersen uçlu kaleme tap. bana ne? ba-na-ne?
evet, benim inancıma göre inkar eden cehennemde yanacak. ama bundan bana ne? sen yanacaksın? yine müslüman olarak beni bağlayan bir şey yok ki? benim inancıma göre ister bu dine girersin, ister çıkarsın. istersen hiç girmezsin. benim inancıma göre senin durumunla hiiiiiç zorum yok, zorlamam yok.

böyle sabah akşam sözlükte ateist duyarı kasana kimse saygı duymaz. ben duymam, duymuyorum da. yeni mi ateist oluyorsunuz, yeni heves mi bu anlamıyorum ki liseli ateistler gibi bir ateş, bir heyecan. * hem komik hem antipatik. hem de çok sıkıcı. sözlükte bunu yapan dışarıda da bunu yapıyordur. biz neden ateist arkadaşlarımızla senelerdir sorun yaşamadık? çünkü genellemedik. başlık sahibi ile farkım iman harici bir de bu demek ki. *

yine saçma sapan bir tanım için açılan başlık. benim inancımsa benim inancım adı üstünde. inanmıyorsan inandıklarıma neyi sorguluyorsun sana ne.

müslümanın yapması gereken lisanı hal ve lisanı kal ile tebliğ etmekdir. seni inandırmak değil. zira netice yani hidayet vermek allah'a aittir. bizim vazifemiz seni zorla inandırmak değil. ben sana anlatayım vazifemi yapayım mesuliyetten kurtulayım inanmak inanmamak sana kalmış. buna saygı duyarım. ama senin kararına saygı duyarım. inandığın şeye değil.
mesela adam ineğe tapıyor. ineğe bir ilah gibi saygım olmaz. ama onun bu inancına saygım olur. kimi ineğe , kimi paraya , kimi de makama ve hakeza...
çaktın ???

türk dizilerinde başroldeki partnerlerin duygusal sahnelerde bir dakika boyunca birbirlerine boş boş bakması bile şu diyaloga kıyasla daha anlamlıdır. veyahut beğenilmeyen tik tok videolarında işlenen tema, diyaloglar vs.

aile içi alışkanlıkların bile değiştiği bu dönemde, anlam bütünlüğü olmayan bir diyalog üzerinden yılların klişesi olan inanç, inançsızlık, saygı vs.

ruhların diz çöküp tövbe istediği aydınlık döneme selam olsun.

yalan bir diyalog tarafından ispatlanmaya çalışılan önerme. islamda insan yakmak yoktur.
sorularlaislamiyet.com/blog...

yani inançsız birisi olabilirsiniz ama ne bileyim bizi de insan yakan kavme benzetmek ?

almanlar yakınca , bizde mi yakmış oluyoruz.

ayy gına geldi vallahi , baba banane dininden ya.

*madımak konusunda arif sağ , aziz nesin ve dedelerin nasıl bbp binasına sığındığını onların kucak açtığını bi dinleyin isterseniz. başkalarının kötü emeline alet olmuş dinden bihaberleri müslümanların tamamı diye itham etmeyin , ayıptır.

nasıl insanlara denk geldiniz şimdiye dek gerçekten şaşırıyorum ben.
40 yaşına geldim, hayatım boyunca konuştuğum kimsenin dinini sormadım ya da neye inanıp inanmadığını, çünkü bu beni ilgilendirmiyor. ben insanlığına bakıyorum. vicdanlı mı, dürüst mü, kaypak mı, yalancı mı? ailemde de kimseyi dinine göre ya da inançsızlığına göre yaftalayan bir konuşmaya denk gelmedim.
hatta çok yakın arkadaşım vardı alevi olduklarını yıllar sonra öğrendim ve üzüldüm saklama gereği duydu mu acaba diye. çünkü saklamasına gerek yoktu, çünkü hiç önemli değildi.... belki hatta o da önemsemediği için söylemedi bilmiyorum, üzerine hiç konuşmadık çünkü.
yukarıda bir yazar arkadaşım uçlu kaleme tap istersen demiş gerçekten neye inandığınız ya da inanmadığınız bu kadar insanların umurunda mı zannediyorsunuz? ayrıca size gerçekten saygı duymadığına inanıyorsanız insanların neden onlardan saygı görmeye çalışmaktaki bu ısrarınız?

rol kesenler için safsata, gerçekten o görüşte olanlar içinse dürüst bir statement'tir ( kelimenin türkçesini getiremedim, affedin).

her türlü inanca, düşünceye, kıyafet özgürlüğüne saygı duyulması zorunluluğun en çok savunulduğu bir dönemdeyiz ama konu uygulamaya gelince berbat durumdayız. kimse kimseyi dinlemiyor, anlamaya çalışmıyor sadece hakaret ediyor ve küçümsüyor bahane olarak da ben sana demedim genel konuşuyorum oluyor. zaten başımıza ne geldiyse bu genel konuşmalardan geliyor evet her grubun içinde yanlış yapan, saldırgan olan, söylemek istediklerini yanlış şekilde ifade eden insanlar var ama sen bunlara bakıp geneli yargılarsan saygı falan duymus olmazsın ettiğin hakaret hem karşındaki, hem yargıladığın gruptaki hem de haklarını rahatça kullanmasına engel olduğun insanların hepsine gider.

bok duyuyorsun.
oruç tutuyor musun sen oruç tutmazsın kısa kol giymisssin dedi yaşlı adam. hani saygı..?

safsata değil olması gerekendir.

insan katılmaz ama saygı duyabilir. gelişmiş de olsak hayvan olduğumuzdan, inançlarımızla aramızda bir aidiyet bağı olduğu için ona yapılan her eleştiriden sanki fiziksel bir saldırıymışcasına rahatsızlık duyarız ve savunmaya geçeriz. savunma da genellikle eleştiren tarafın inançlarına saldırmakla olur. bu primitif bir tepkidir. direksiyonu prefrontal korteksimize bırakırsak eleştirinin isabetli olup olmadığını düşünüp kendimiz de gözden geçirebiliriz. hatta başka bir bakış açısı kazandırdığı için müteşekkir bile olmalıyız. saygı kendini primitif tepkiler göstermekten alıkoymaktır. ancak primitif tepki hala oradadır ve insanın bir parçasıdır. eğer saygı safsatadır derken kast edilen buysa bilemem.

saygı duyuyorsun ama seninle aynı mezhepte değil diye çocuğunun o insanla evlenip yuva kurması fikri seni mahvediyor.

saygı değil, ucu sana dokunana kadar sessiz kalma hâli sadece.

saygı duyuyor ama rakı içen türbanlı genç kadına twitter'da etmediği küfrü de bırakmıyor.

saygı buysa, üstü kalsın.

"benim de gay arkadaşlarım var" ile kapışır.
saygı insanın içinde olan bir şeydir. bunu sözlerle değil davranışlarla hissettirirsin,kimsenin neye inandığına ya da inanmadığına da bir yorum yapmak zorunda kalmazsın.

inançlara, düşüncelere (doğru bulunmuyorsa) saygı duyulmaz. duyulmaması da gerekir. inançlar, düşünceler saygı duyulması değil, tartışılıp değerlendirilmesi ve diğer inanç ve düşüncelerle karşılaştırılarak sınanması gerekirse benimsenmesi için vardırlar ve öne sürülürler.
inançların, düşüncelerin dile getiriliş ve savunuluş biçimine saygı duyulabilir.
saygı insani bir erdemdir ve saygıyı hakedebilecek olan insanlardır, düşünce ya da inançları değil..
(ionna kuçuardi'yi okumanız önerilir.)