inanmak başarmanın yarısıdır

doğruluğu da olan en popüler kişisel gelişim cümlesidir.

başladığınız işte başarılı olacağınıza ne kadar inanırsanız başarılı olma ihtimaliniz de o kadar artar.

‘‘bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız ve beyniniz bunun neden imkânsız oldugunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar.

ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.”
dr. david j. schwartz

güzel bir düşüncedir. bir şeyi yapabileceğini emin olan insan girişeceği işin pratikte temelini atmış sayılır. yaptıkça kendine güven gelecektir ve istikrarlı şekilde devam ederse başarılı sonuçlara ulaşabilir.

bir hedefe bir başarıya ulaşmak için bireyin inançlı hamleler ve davranışlar sergilemesi onu sonuca götürecektir. bundan dolayıdır ki yine inanmak başarmanın yarısıdır

tek başına inanmak yetmez dediğim düşünce.

başarmanın yarısı; mantıklı bir plan yapmak, yol haritası çizmek, ve bu plana uyulduğunda başarıya ulaşılacağına inanmaktır.

kalan yarısı da bu planı düzgünce uygulamaktan ibaret.

daha önce okuduğum ve paylaşmak istediğim bir deneyi aklıma getiren ve doğruluğuna da inandığım bir sözdür.

harvard üniversitesin'de yapılmış pek de hoş olmayan bir deneyde suda ne kadar kalabileceklerini anlamak için fareleri su dolu kaplara bırakmışlar. deneyin sonunda farelerin 15 dakikayı aşmayan sürelerde pes edip boğularak öldükleri görülmüş.

deneyin ikinci safhasında ölmek üzere olan fareleri dinlenmeleri için sudan çıkarıp çıkarıp bir kaç dakika sonra tekrar suya bırakıyorlarmış.

sudan hiç çıkarılmayan fareler 15 dakikada pes edip boğulurken, çıkarılıp dinlendirilen fareler inanılmaz şekilde 60 saate kadar suyun üzerinde dayanabiliyorlarmış.

deneyin ikinci safhası göstermiş ki sudan kurtulmanın aslında imkansız olmadığını anlayıp kurtulabileceklerine inanan fareler imkansız sandıkları hallerinden daha yüksek motivasyon ile sınırlarını zorlayabilmişler.

kısacası belki başarmanın yarısı değildir ancak gerçekten inanmak sizi başarıya ulaştırmada en temel güdüdür.

diğer yarısı da inanmamaktır.
sorgulayın.

katıldığım önerme. buyrun kanıta bakalım;

adam inanmakla kalmamış, başarılı da olmuş. ama mekik çekebileceğine inandıysa başarısız olmuş. bilemedim şimdi. doğru bir önerme olamayabilir de. neyse.

ayıp olacak ama nah öyledir

tam bir fakir tesellisi.
paran yoksa hiçbir şeyi başaramazsın. buyurun hadi inanın ve başarın hahahaha.

kalan yarısı için bir şey yapmak kimsenin aklına gelmemiştir. inandım hee o zaman yarısı tamam sonra? onu da zamanla halledicez.

ezbere yorum yapanların aksine, inanarak başarıya giden yolun yarılandığı anlamına gelmeyen, ancak başarı için de doğru bakış açısı sunan güzel ve doğru bir sözdür.

bir kaç da söz bırakayım size;

"yapabileceğime inanırsam, başlangıçta sahip olmasam bile onu yapacak gücü kendimde bulurum."
mahatma gandhi

"zafer, zafer benimdir diyebilenindir. başarı ise, başaracağım diye
başlayarak sonunda, başardım diyebilenindir."
mustafa kemal atatürk

bir seyin imkânsiz olduguna inanirsanız, aklınız beyniniz bunun neden imkânsiz oldugunu size ispatlamak üzere çalısmaya baslar. ama bir seyi yapabileceginize inandıgınızda, gerçekten inandıgınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardim etmek için çalısmaya baslar.”
dr. david j. schwartz

inanmak başarmanın karısıdır.

(bkz: abiye kuzu)

bakın bu kişi o iki duvar arasından geçeceğine inandı ama geçemedi.
başaramadı.
inanmayın herşeye

buradaki 'kişinin bir işi kendisinin de yapabileceğine dair inancı' ile (özgüven ve cesaret), dini inanç sahibi olmaklığı, bilinçli biçimde birbirine karıştırılarak, dini inanç sahibi olanın her şeyi başarabileceği yolunda propaganda söylemi yapılıyor.
tabii ki propaganda amaçlı olan bütünüyle kof ve temelsiz; ilki ise sadece bir motivasyon etkisinden öte bir şey değil.

palavradır. inanmak başarmanın hiçbir şeyi değildir. uzaktan akrabası dahi olamaz.

başlamakta diğer yarısı olunca iş başlamadan bitiyor.
ah bu asla gelişmeyen kişisel gelişimciler.