indiana jones filmlerindeki anti oryantalizm

ındiana jones filmlerinde bilindiği üzere naziler yerden yere vurulmaktadır bunda bir sakınca yok ancak üstü kapalı biçimde avrupa'nın dışındaki ortadoğu'dan tut hindistan'a kadar olan bölüm kaba saba cahil e bazen iğrendirici gelenek ve göreneklere sahip yaşanmaz yerler olarak gösterilmektedir, her ne kadar filmin yönetmeni bu algıyı bir miktar kırmak için ındiana jones'un yanına ortadoğulu bir arkadaş karakter ilave etmişse de bu 380 milyonluk ortadoğu coğrafyasında bir tane dost adam gibi bir manaya da gelir, diğer deyişle filmin yapımcı yönetmeni sokaklarda polisin ve kanunun olmadığı kadın ya da erkeklerin sokaklardan kolayca kaçırıldığı, insanların anlamsız şekilde ellerini yukarıya kaldırıp bir oraya bir buraya bakarak bağırdıkları, avrupalı turistlerin bir araya gelip entelektüel sohbetler yaptıkları ancak halkın kalanının sokaklarda ruhsuz zombiler gibi öldüğü ve öldürüldüğü duygusallık romantizm ve erotizmi sadece indena jones ve onun gibi alman olmayan avrupa kökenli bireylerin yaşayabildiği ve insanca yaşayanların sadece amerika birleşik devletleri vatandaşları ve avrupalılar ki elbette nefret ettikleri alman naziler dışında ütopik bir dünya imajı çizmektedirler, şahsen ben bütün ortadoğu ve hindistan'a fabrikadan çıkmış kurşun askerler gibi birbirinin kopyası gösterilip duygu dram romantizm sezgisellik gibi bütün insani duyguların dediğim gibi avrupa ve amerikalı bireylere verilmesini yanlış buluyorum, her ne kadar filmde direk türklerden bahsedilmezse de onların gözünde türklerin de bir ortadoğulu ülke olduğunu anlamak zor değil çünkü bütün film ortadoğu da geçmesine rağmen tek bir centilmen türk karakteri gösterilmiyor

oryantalizm doğuyu yeteri kadar horgören bir düşünce akımıdır. sanat terimi olarak kullanılan ve doğuyu mistik bir cazibe merkezi gibi resmeden oryantalizmle karıştırmamak lazım. indiana jones filmlerinde de anti oryantalizm değil, doğrudan oryantalist bakış açısı mevcuttur. daha fazlası da beklenmemelidir. indiana jones karakteri esasında star wars serisinin babası george lucas tarafından kurgulanmış kurgusal bir karakterdir. gerçeklikle örtüşmesi veya herhangi bir konuda doğrucu davranması beklenmez. patlamış mısır yiyerek seyredilmek üzere üretilmiş fantastik bir film serisini yargılamak çok mantıklı değil. çünkü o filmlerdeki hiçbir şey gerçek değil. boşa analiz kasmanın alemi yok.

anti değil, bildiğin oryantalizmdir. zaten oryantalizim avrupa- merkezci dünyanın doğusunu tek kültüre indirgeyip çağrışımsal, gerçeklikten uzak bağlantılarla bir sirke dönüştürerek küçümsemek demek. bu, batı estetiğine nota teorisine kadar tesir etmiş bir ırkçılıktır. holivud iyice kabasını yapıyor.

bunun arkasında bu filmlerden ziyade, ilham aldığı 1930'ların pulp fiction "sağlam çeneli kahraman" filmlerinin ve öykülerinin etkisi vardır.

batı medeniyetinin doğu toplumlarına bakışı filmdeki şu trajikomik sahnede sezilebilir.



bu boyutuyla son samuray filmini de anımsatmaktadır zira modern japonya’yı kurmak isteyen imparator mutsihito kendi öz evlatlarını gatling gun denen makineli tüfeklerle tararmıştır.