insanlar tercihleri ile kaderlerini imzalarlar

bu benim kaderim sözünü boşa çıkaran realitedir.

hayatta bir çok şey tercihlerimizden ibarettir, bok peşine koşup ben boka düştüm bu benim kaderim diyemeyiz.

katıldığım önerme. seçemediğimiz şeyler (aile, ölüm...) dışındaki her şeyi biz belirleriz. başınıza gelenler için başkalarını suçlamak yerine ellerinizle yaptıklarınıza bakın. nasip, kısmet demek yerine çabalayın buna rağmen olmuyorsa ancak o zaman kader olabilir ki insanlar çabalarının mükâfatını mutlaka alırlar.

doğru olmakla birlikte tercihi yaparken farkında olmak da çok önemli. genellikle neyi tercih ettiğimiz, neyden vazgeçtiğimiz ve tercihlerimizin sonuçları hakkında öngörülü olamıyoruz.

imza dediğin karman çorman bir şey. kader bir çizgiydi oysa ki.

yerine göre doğru yerine göre yanlıştır.
bazı şeyler seçimlerimizin sonucu değildir, hatta ortada bir tercih bile söz konusu olmayabilir.
tercihlerimizle de kaderimizi imzalarız ama.

hayatımız yaptığımız seçimlerdir biraz da. tabi ki hayatımızı tamamen kendi seçimlerimiz belirlemiyor. kendi dışımızda gelişen durumlar da var bu ayrı. buna külli irade denilir. bir de cüzi irade vardır, bizim seçimlerimizle ilerler kaderimiz.
hepimiz zaman zaman bir yol ayrımına geliriz ve o yol ayrımında seçtiğimiz yol bizim kaderimizi de belirler. eş seçimi, eğitim seçimi, iş seçimi, arkadaş seçimi, evliliğin içinde sahip olduğun çocuk sayısından, o çocuğa verdiğin emeğe kadar hepsi bizim kaderimizi oluşturur. o yüzden hayatımızı etkileyebilecek durumlarda seçimlerimizi yaparken çok dikkatli olmalıyız

insanlara tercih hakkı sunuyorsunuz belki doğru olabilecek önerme. ama arkadaş bu ülkede hangimizin tercih hakkı oldu ki. 32 yıldır hayatımda hep daha iyi bir seviyeye ulaşmak için çabalıyorum ama her seferinde şu kafayı suyun üstünde tutmayı beceremiyorum. şimdi siz neyin tercihinden ya da kaderinden bahsediyorsunuz.

çaresizlik ya da zor şartlar kader değil, haksızlık adaletsizlik ve sevgisizligin sonucudur.

doğrudur ama eksiktir. insanlar tercihleri ile ne yaşayacaklarını seçerler ama bu tercihler de belli bir sınırlama dahilindedir. yani hangi ülke, şehir, aile ve cinsiyete doğduğumuzu seçemeyiz ve bu da belki kader denilen şeyin içerisine alınabilir ve bu sınırlamalar bizim dünya algımızı ve yaşayışımızı değiştireceği için tercihlerimizi de değiştirecektir. hatta tercih algımız bile bu sınırlamalardan etkilenir.

sözgelimi brezilya'da bir barrioda dünyaya gelen bir insanın tiyatroya gitmek bir seçimi olmayacaktır - yani bu bir olanak uzayı içinde olsa da bunu seçmeye değer bir şey olarak görmeyecektir. ama buna karşın londra'da doğan bir insan için tiyatro doğal hayatın içinde olan bir eğlence ve kültür biçimidir.

kader tercihleri, tercih de kaderimizi etkiler kısacası.

önümüzdeki hayat bir çeşit tren tarifesidir. bindiğiniz trenin nereye kaçta varacağı bellidir. o istasyonlarda inmek, hat değiştirmek, başka trene binmek tamamen size kalmıştır. eğer hiçbir farklı karar almayacaksanız varacağınız yere belirtilen zamanda ulaşırsınız. yolun yarısında manzarayı beğenip bir istasyonda kalmayı ya da karşı yönden gelen trenle başka rotalara gitmeyi seçmek sizin elinizde. kaderciler istasyon veya rota değiştirmez.