insanların zamlar karşısında delirmemesi

her şey o kadar pahalı olmaya başladı ki. gerçekten bu pahalılık benim ruhsal durumumu etkiliyor. eski hayat kalitemden uzaklaşmaya başladım. sadece ben değil çevremdeki herkes aynı. insanlar bin lira elektrik, bin lira doğalgaz faturalarını ödese geriye ne kalır.

delirdikleri için artık önemsemediklerini düşündüğüm durum.

gerçekten bu yaşlarımı yağ indirimi beklerken , döviz kuru takip ederken ya da ne bileyim doğalgaz faturasını dert edip battaniyeye sarılıp gezerken hayal etmiyordum . delirmedim desem yalan olur , delirdim desem fazla olur .

delirmeyenlerin akp'li olma ihtimalleri yüksektir. onlar için varsa yoksa reis de reis, reis de reis. o reis dedikleri hırsız da, ülkeyi batırdı...

delirirseniz silivri kapıları dört gözle sizleri bekler...

tokat manyağı olduk.

delirmediklerini kim söylüyor. bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

kurbağa deneyi gibi.
yavaş yavaş kaynıyor su böylelikle delirmiyorlar. ama sonunda ölecekler haberleri yok.

sabah bir açma ile çaya 22 tl verince aklım gider gibi oldu ama topladım sonra.

delirmek için önce akıl lazım.

önceden bir ürüne 1 lira zam gelse delirirdik, şimdi aynı ürüne 15 lira birden zam geliyor delirmiyoruz.

ne katıyorsunuz lan suyumuza?

delirme isteğinin yanında gelen alışılagelmiştik hissi sonucu

milletin hissizleşmesi sonucudur. öte yandan geniş halk kitlelerini peşinden sürükleyecek bir muhalefet partisinin olmayışı da insanları bu duruma itiyor. bir yerden sonra 'ben ne yapıyorum , niçin akıntıya karşı kürek çekiyorum ? ' diyorsunuz.

delireli çok oldu.
sadece bir iki kişi konuştuğunda bir şey olmadığını öğrendik.

şaşırtıcı bir durum.

bir durum tespiti.

fakat bence tespit yanlış. muhtemelen temiz delirdik ama artık hepimiz deli olduğumuz için normalin ne olduğunu unuttuk ve birbirimizi de kendimizi de normal sanıyoruz.

bana kalsa delirdiler ama biz türkler çok korkak insanlarız. isyan etmeye korkarız. ta hoca nasrettin'den beri bilinir bu korkaklık. hani timur'un bakılması için akşehir'e verdiği fil bağı bahçeyi haşat edince, fili alması için toplanıp timur'a gitmeye karar vermişler. tüm ahali toplanmış, hocayı da başa koyup yola revan olmuşlar. yolda herkesin bir işi çıkmış, bir yana savuşmuş. en sonunda hoca saraya vardığında bir bakmış ki sadece kendisi var.
şimdi biri çıksa da, yeter bu pahalılık diye ayağa kalksa inanın kendisine destek verecek kimseyi bulamaz.
tunus'ta ekmek fiyatlarını iki katına çıkarmışlardı. halk ayaklandı. onlarca insan öldü. en sonunda hükumet hem zamları geri aldı, hem de cinayetlerden sorumluları cezalandırdı.
bizde ekmek bir yılda tam üç kat arttı. kimseden ses çıktı mı? biri ses çıkarsa geri kalanlar onu polise teslim ederler. adam bankayı soydu. kaçarken motosikletinin önüne zincir atıp yakalatan adam aynı bankanın aynı şubesinin müşterisi; kredisini ödeyemediği için dandik dükkanına haciz koydurmuş banka; olaydan sonra da haciz devam etti. buyrun delirebilir miyiz deliremez miyiz karar verin.

çoktan delirdikleri için zam haberlerinden sonra delirmiyorlar. ülke kocaman bir akıl hastanesi gibi.

demokrasi'nin kuvvetler ayrılığı'nın olmamasından kaynaklanıyor bu sadece türkiye'ye özgü değil otokrat olan her ülkelerde böyle. rusya,çin,belarus,kuzey kore gibi.

elinde olana zam yaparak sağlanan denge.
zamlara her söylenen kendi ürününe zam yapıyor.
yapsın tabii o da eve ekmek götürecek.

bugün açık süt aldım. beş kilosu 60 tl olmuş.
daha bir ay önce 50 tl idi.
bir şey demedim çünkü markette çok daha pahalı. bende maaşıma zam isteyeyim bari.