intikam almanın verdiği dayanılmaz hafiflik

edebi eser verenlerin kağıt kalemle, kelimelerle, cümlelerle yaptığını düşündüğüm hafiflik. bence yazdıkça içleri soğuyor.

sanmıyorum. intikam sağlıklı bir düşünce ürünü olamaz. intikamcının yaşadığı da bir hafiflik ve rahatlama değildir. intikamcı, kendisinin mahrum bırakıldığı kişi veya şey nedeniyle girdiği bunalımın, benzeri olacağını düşündüğü birini veya bir şeyi yok ederek, yaşadığı derin üzüntü ve bunalımı, kendisine o bunalımı yaşattırdığını düşündüğü bir başkasına yaşatmak istiyor. amacı sadece bu. peki sonuçta, kendi kaybını telafi edebiliyor mu hayır. o başkası kendisiyle aynı şiddet ve güçte mi yaşıyor o kaybı ve bunalımı belli değil, bundan asla emin olamaz. kesin değil. ve kendisinin sarsılmış bunalımlı yaşamına, yeni bir sorun daha eklemiş oluyor: artık intikam eyleminin faili ve bir şekilde cezalandırılacak. yaşamının cezalandırılmamış hali dayanılmaz iken, yeni bir sorun daha eklenmiş hali, nasıl daha hafifletici ve rahat olabilir. olabilir mi.
sanmıyorum hayır. intikam sağlıklı bir düşünce ürünü olamaz ve hafifletmez intikamcıyı..

intikam almaktan bahsederken öncelikle şunu bilmeliyiz ki, hayatta bazı şeylerin telafisi olmaz ve o telafisi imkansız olan şeyler için nasıl intikam alabiliriz ki? mesela, hiçbir şey geçen yılları telafisi edemez. terapistimin dediği gibi: "en iyi intikam, şimdi hasar tespitini yapıp sana verilmeyenleri, senden esirgenenleri senin kendine verebilmen ve kendi hayatına odaklanabilmendir." bu şekilde intikam alırsanız, hissedeceğiniz hafiflik gerçekten paha biçilemez olacaktır...

intikam seks yapmak gibidir. yapana kadar dayanılmaz haz verir. ancak intikam alındığı zaman bütün o arzular son bulur ve insanda kirlenmişlik duygusu oluşur. intikamın bıraktığı artıkları temizlemeye duş almak da yeterli gelmez.