1.
iş kazası ve meslek hastalığı karıştırılabilen ancak birbirinden kalın çizgilerle ayrılan farklı iki kurumdur.
iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya ruhen ya da bedenen engelli hale getiren kazadır. iş kazası bir süreç şeklinde değil aniden gelişir. iş kazasında sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğu açısından geniş düşünülürken, işverenin sorumluluğu daha dar kalmaktadır. sgk'nın sorumlu olabilmesi için kusur aranmazken, yargıtay'ın son kararlarına bakıldığında işverenin sorumluluğu için objektif kusur sorumluluğunun söz konusu olması gerekir. basit bir örnek verirsek işten bağımsız olarak işyerinde kalp krizi geçiren işçi iş kazası geçirmiş olur ve sgk sorumludur. ancak işveren gerekli tüm tedbirleri almışsa yani kusuru yoksa sorumlu tutulamaz. bu durumda işçinin iş kazası geçirdiği kesin ise işverenin kusuru olmasa bile sgk'nın sorumluluğu yoluna başvurabilecektir.
meslek hastalığı ise; çalışanın mesleki risklere maruziyeti sonucu ortaya çıkan hastalıktır. iş kazası gibi aniden ortaya çıkmaz, iş koşullarına maruz kalmanın sonucu olarak bir sürenin sonunda meydana gelir. bir hastalığın meslek hastalığı olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle meslek hastalıkları listesinde yer alması gerekir. eğer bu listede yer almıyorsa bu durumda ilgili hastanelere başvurularak sosyal sigortalar yüksek sağlık kurulu kararıyla bu listeye eklettirebilmek mümkündür. meslek hastalığının önemli özelliklerinden biri de işin yapıldığı sırada değil de sonrasında ortaya çıkabilmesidir. böyle bir durumla karşılaşan işçiler işi bıraktığı için meslek hastalığı kurumuna başvurmaktan çekinmemelidir. zira yönetmelikte belirtilen yükümlülük süreleri işten ayrıldıktan sonra bile meslek hastalığının söz konusu olabileceğini göstermektedir.
birer örnek verdiğimizde; işçinin işyeri yemekhanesinde zehirlenmesi iş kazası sayılırken, işin niteliği gereği akciğer hastası olması meslek hastalığıdır.
iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya ruhen ya da bedenen engelli hale getiren kazadır. iş kazası bir süreç şeklinde değil aniden gelişir. iş kazasında sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğu açısından geniş düşünülürken, işverenin sorumluluğu daha dar kalmaktadır. sgk'nın sorumlu olabilmesi için kusur aranmazken, yargıtay'ın son kararlarına bakıldığında işverenin sorumluluğu için objektif kusur sorumluluğunun söz konusu olması gerekir. basit bir örnek verirsek işten bağımsız olarak işyerinde kalp krizi geçiren işçi iş kazası geçirmiş olur ve sgk sorumludur. ancak işveren gerekli tüm tedbirleri almışsa yani kusuru yoksa sorumlu tutulamaz. bu durumda işçinin iş kazası geçirdiği kesin ise işverenin kusuru olmasa bile sgk'nın sorumluluğu yoluna başvurabilecektir.
meslek hastalığı ise; çalışanın mesleki risklere maruziyeti sonucu ortaya çıkan hastalıktır. iş kazası gibi aniden ortaya çıkmaz, iş koşullarına maruz kalmanın sonucu olarak bir sürenin sonunda meydana gelir. bir hastalığın meslek hastalığı olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle meslek hastalıkları listesinde yer alması gerekir. eğer bu listede yer almıyorsa bu durumda ilgili hastanelere başvurularak sosyal sigortalar yüksek sağlık kurulu kararıyla bu listeye eklettirebilmek mümkündür. meslek hastalığının önemli özelliklerinden biri de işin yapıldığı sırada değil de sonrasında ortaya çıkabilmesidir. böyle bir durumla karşılaşan işçiler işi bıraktığı için meslek hastalığı kurumuna başvurmaktan çekinmemelidir. zira yönetmelikte belirtilen yükümlülük süreleri işten ayrıldıktan sonra bile meslek hastalığının söz konusu olabileceğini göstermektedir.
birer örnek verdiğimizde; işçinin işyeri yemekhanesinde zehirlenmesi iş kazası sayılırken, işin niteliği gereği akciğer hastası olması meslek hastalığıdır.
devamını gör...