1.
bir gene wolfe kitabıdır.
bu kitap uzun zamandır kütüphanemde okunmayı bekliyordu. ben bir bilimkurgu edebiyatı canavarı olarak iki yüzden fazla bilimkurgu kitabını kütüphaneme istiflediğim için okunmayanlar sıralarının gelmesini öfke ile bekliyorlar. bu kitap da onlardan biri idi. kitap george r.r. martin, neil gaiman tarafından ayarsızca övülmüş; bilimkurgu tanrıçası ursula k. le guin ise kitap için başyapıt demiştir.
yeni güneş kitabı serisinin ilk kitabı olan muhteşem eser yine de dikkatimi çekmemişti. sadece bir gece kütüphanemin önünde geçerken gözlerimi kör edecek kadar parlak bir ışık çakıp söndü evin içinde. zihnimde anlamsızca “pençe” sözcüğü canlandı. nereden geldiğini bilmediğim bir bilgi idi bu. sonra televizyonun yanındaki çiçek bir anda avern çiçeğine dönüştü. ne kadar tehlikeli olduğu her yerinden belli oluyordu. daha önce bir avern çiçeği görmesem de onun avern çiçeği olduğunu biliyordum.
kitabı elime aldığımda ise severian’ı gördüm. işkenceci kalfası ve infazcı severian’ı. elinde tuttuğu kılıç terminus est idi. severian üzerindeki is karası pelerini gizlemedi bile benden. o anki korkum thecla’nın güzelliğinden bile büyüktür.
mecburen kitabı okumak zorunda kaldım. hisar’dan çıktık ilk kitapta, çokça yol aldık, ölmedik ama ölümle defalarca burun buruna geldik. şu pençe’den kurtulmamız lazım. o yüzden biraz daha yolumuz var gibi.
bilimkurgu eserleri arasında başyapıt unvanını hak eden eserlerden biri bu kitap, hem de daha ilk kitaptan.
bu kitap uzun zamandır kütüphanemde okunmayı bekliyordu. ben bir bilimkurgu edebiyatı canavarı olarak iki yüzden fazla bilimkurgu kitabını kütüphaneme istiflediğim için okunmayanlar sıralarının gelmesini öfke ile bekliyorlar. bu kitap da onlardan biri idi. kitap george r.r. martin, neil gaiman tarafından ayarsızca övülmüş; bilimkurgu tanrıçası ursula k. le guin ise kitap için başyapıt demiştir.
yeni güneş kitabı serisinin ilk kitabı olan muhteşem eser yine de dikkatimi çekmemişti. sadece bir gece kütüphanemin önünde geçerken gözlerimi kör edecek kadar parlak bir ışık çakıp söndü evin içinde. zihnimde anlamsızca “pençe” sözcüğü canlandı. nereden geldiğini bilmediğim bir bilgi idi bu. sonra televizyonun yanındaki çiçek bir anda avern çiçeğine dönüştü. ne kadar tehlikeli olduğu her yerinden belli oluyordu. daha önce bir avern çiçeği görmesem de onun avern çiçeği olduğunu biliyordum.
kitabı elime aldığımda ise severian’ı gördüm. işkenceci kalfası ve infazcı severian’ı. elinde tuttuğu kılıç terminus est idi. severian üzerindeki is karası pelerini gizlemedi bile benden. o anki korkum thecla’nın güzelliğinden bile büyüktür.
mecburen kitabı okumak zorunda kaldım. hisar’dan çıktık ilk kitapta, çokça yol aldık, ölmedik ama ölümle defalarca burun buruna geldik. şu pençe’den kurtulmamız lazım. o yüzden biraz daha yolumuz var gibi.
bilimkurgu eserleri arasında başyapıt unvanını hak eden eserlerden biri bu kitap, hem de daha ilk kitaptan.
devamını gör...