jeanne calment

yaşı doğrulanmış olan en uzun yaşamış insan. 122 yıl 164 gün yaşamıştır. 1875 yılında doğmuş olup 1997 yılında ölmüştür. uzun ömrü medyanın ilgisini çekmiş ve hakkında araştırma yapılınca, hem kızını hem de torununu geride bıraktığı öğrenilmiştir. 1988 yılının ocak ayında, 112 yaşındayken, yaşayan en yaşlı kişi olduğu haberi yayıldı. ve 1995 yılında, 120 yaşında bulunuyorken, yaşayan en yaşlı kişi ilan edildi.

erkek kardeşi 97, babası 93 ve annesi 86 yıl yaşadı. ilkokul zamanında falan kilise eğitimi aldı sonra ortaokul sonra da genel eğitim sertifikası falan aldı. ilkokuldaykenki günlük rutini kendisine sorulduğunda, gençken saat sekizde kalkarsın cevabını verdi. yani saat 8'de kalkıyormuş. ayrıca sağlam bir kahvaltı yapmaz, ya sütlü kahve ya da sıcak çikolata yer içerdi. ayrıca öğleden sonra okuldan dönmeden babası onu gelir okuldan alır, eve götürür ve öğle yemeği yedirirdi. sonraki yıllarda ailesiyle yaşamaya devam etti. evlendi, resim yapma ve piyano çalma konusunda gelişti.

1896 yılında, 21 yaşındayken 2. dereceden kuzeni ile evlendi. ki kocası olan bu kişi, 74 yıl falan yaşamıştır. jeanne, 15 yaşındayken onunla flört etmeye başladığını söylüyor, ama ardından "erkeklerle ilgilenmek için çok genç" olduğunu da ekliyor. baksanıza, kadın 15 yaşındayken daha çocuğum erkeklerle ilgilenemem diyormuş. şimdiki nesil, 15 yaşındayken 50 tane sevgili değiştiriyorlar. yani 1800'leri özledim abi..

sonra kocasıyla birlikte geniş bir daireye taşındı. jeanne hizmetçi tuttu ve böylelikle hiçbir zaman çalışmak zorunda kalmadı.

bazı hobileri şunlardı:

eskrim, bisiklete binme, tenis, yüzme, tekerlekli paten(yüz üstü düştüğünü söylemiştir), piyano çalmak ve arkadaşlarıyla birlikte müzik yapmak.

yani şimdi anladınız mı neden uzun yaşadığını. kadın keyfine bakmış. bu arada kadın üst sosyetelerdendi yani o çevrelerdendi. yaz aylarında kocasıyla dağcılık yapardı(16 yaşında bile bacaklarının güzel olduğunu söylemiştir). ayrıca provence tepelerinde tüfekle tavşan ve yaban domuzu da avlarlardı(kuş vurmayı sevmediğini söylemiştir).

hayatta insan bazen kötü anlaşmalar yapar.

-jeanne calment....

noldu entry bitti sandınız demi?

şimdi ben bu kadının hayatını size anlatmayayım. öyle süslü gibi duruyor, ama değil. kadın kayıplar falan yaşamış, ama anlatarak moralimizi bozmayalım.

ayrıca yaşıyla ilgili şüpheler, teoriler var. mesela bir teoriye göre, jeanne 1934 yılında ölmüş, 1898 doğumlu olan kızı annesinin resmi kimliğini üstlenmiş. fakat bu teori desteklenmemiştir.

jeanne, olağanüstü sağlıklı bir kadındı. ki kendisi şöyle demiştir:

hiç hasta olmadım, asla.

tabi kendisinde 20 yaşındayken katarakt keşfedildi. kocasının serveti, hiç çalışmadan yaşamasına izin verdi. cildine hayatı boyunca hep zeytinyağı ve puff pudra ile baktı. gençliğinde(kaç yaşında olduğu belirsizdir) migren hastasıydı. jeanne, 117 yaşına kadar sigara içmeye devam etti. 100 yaşında bacakları kırıldı ama çabuk iyileşti ve tekrar yürüyebildi. ailesinden kimse kalmayınca huzurevine gitmeye karar verdi. tek başına yaşadı. ki huzurevine gitme kararını, evinin su boruları donunca(kışın hiç ısıtma kullanmadı) ve elleri donunca daha da hızlandırdı. doktorlardan biri, onun huzurevine taşınana kadar gayet sağlıklı olduğunu ve kaldığı süre boyunca sadece yaşlanma belirtileri göstermeye başladığını söyler.

109 yaşında huzurevine kabul edilen jeanne, ilk başta adeta ritüeli haline gelen bir günlük rutin izledi. yani sabah 6.45'te kendisinin uyandırılmasını söyledi, güne pencereden bakıp, hayatta olduğu için ve başlayan güzel gün için tanrıya dua ederek başladı. bazen uzun ömürlü olmasının nedenini ve neden ailesinde yaşayan tek kişinin kendisi olduğunu yüksek sesle sorardı. koltuğuna oturur, kulaklık takar ve jimnastik yapardı. egzersizleri arasında elleri, bacakları esnetmek ve uzatmak vardı. hemşireler onun kendisinden 30 yaş daha genç olan diğer huzurevindekilerden daha hızlı hareket ettiğini söyledi. kahvaltısı sütlü kahve ve peksimetten oluşuyordu.

duş almak yerine yardımsız bir şekilde flanel bezle yıkanıyordu. yüzüne önce sabun, sonra zeytinyağı daha sonra pudra sürüyordu. öğle yemeğine gitmeden önce kendi bardağı ve çatal bıçak takımını yıkıyordu. o daube yemekten zevk alıyordu ama haşlanmış balık düşkünü değildi. her öğünde tatlı yerdi ve seçme şansı olsa menüdeki hafif yiyecekler yerine kızarmış ve baharatlı yiyecekler yiyeceğini söylemiştir.

kendine günlük olarak muz ve portakallı meyve salataları yapıyordu. çikolatayı severdi, bazen haftada bir kilogram (2,2 lb) ile kendini şımartıyordu.

yemekten sonra dunhill sigarası içiyordu ve az miktarda porto şarabı içiyordu. öğleden sonra koltuğunda 2 saat şekerleme yapıyor, ardından huzurevinde komşularını ziyaret ederek radyoda duyduğu son haberleri anlatyoırdu. akşam olunca hızlıca yemek yer, odasına dönüp müzik dinler (ki görme yetersizliği bulmacalarla uğraşmasını engelliyordu) ve son bir sigara içerdi. ve saat 22:00'da yatardı.

pazar günleri mass'a (hristiyanlıkla alakalı bir şey) gider ve cuma günleri vespers'e (bu da hristiyanlıkla alakalı bir şey) giderdi. ve düzenli sohbet eder, tanrıdan yardım ister falan öyle şeyler yapardı.

jeanne belirtilmemiş nedenlerden öldü. ölümünden bir ay kadar önce neredeyse kör ve sağır olmasına rağmen sağlığının yerinde olduğu belirtilmişti.

yıl 1895:



yıl 1945:



yıl 1997: