1.
heidegger'in poposundan uydurduğu almanca felsefi terimdir. aslında je meines*'ten türetilmiştir. (tercümeden her kitabı anlarız diyen dallamaları sahaya davet ediyorum seri çevirsinler şu kelimeyi) her kişinin kendiliği gibi osuruk bi çeviri yapılabilir ancak. almanca'da ipseity var mesela bunu kullansa olmuyo muydu görücez şimdi oluyo muydu olmuyo muydu..
daha önce bi yerde yazdık burda, heidegger kierkegaard'dan çok şey almıştır ama asla ismini zikretmez fesat köylünün tekidir. burdaki kavram da biraz kierkegaard'ın mutlak yalnız bireyine atıf yapıyo. tabi kendi hermeneutik ontolojisi bağlamında 'kendilik' 'varlık'a teslim edilen bir oluştur. bilenler dasein'in maceralarını hatırlayacaklar. amcanın bunu özetler mahiyette bi sözü de vardı 'insan varlığının özü varoluşundadır' gibi bi şeydi. bunun da aristotelyen zemine kurulmuş bi ontoloji olduğu çok açık. varoluş burda dynamis'in yatağı olarak düşünülüyo çünkü. tüm oluş biçimleri kastediliyo. tabi bunun içinde ilk zikredilmesi gerekenlerden biri de dasein'in fırlatılma geyiği. şunu da söyleyelim, heidegger varoluş kelimesini kierkegaard'dan farklı kullanır. zaten ek-sistenz olarak yazıyo metinlerinde orda da bi mabadı giriyo devreye yani. almanlardaki bu tarz felsefenin kökeni çoğunun filolog olmasıyla alakalı tabi türkiye'de felsefe metni kurcalarken beyin kanaması geçirip vefat ediyosunuz bunları görünce.
daha önce bi yerde yazdık burda, heidegger kierkegaard'dan çok şey almıştır ama asla ismini zikretmez fesat köylünün tekidir. burdaki kavram da biraz kierkegaard'ın mutlak yalnız bireyine atıf yapıyo. tabi kendi hermeneutik ontolojisi bağlamında 'kendilik' 'varlık'a teslim edilen bir oluştur. bilenler dasein'in maceralarını hatırlayacaklar. amcanın bunu özetler mahiyette bi sözü de vardı 'insan varlığının özü varoluşundadır' gibi bi şeydi. bunun da aristotelyen zemine kurulmuş bi ontoloji olduğu çok açık. varoluş burda dynamis'in yatağı olarak düşünülüyo çünkü. tüm oluş biçimleri kastediliyo. tabi bunun içinde ilk zikredilmesi gerekenlerden biri de dasein'in fırlatılma geyiği. şunu da söyleyelim, heidegger varoluş kelimesini kierkegaard'dan farklı kullanır. zaten ek-sistenz olarak yazıyo metinlerinde orda da bi mabadı giriyo devreye yani. almanlardaki bu tarz felsefenin kökeni çoğunun filolog olmasıyla alakalı tabi türkiye'de felsefe metni kurcalarken beyin kanaması geçirip vefat ediyosunuz bunları görünce.
devamını gör...