1.
karanlık dokusu ve karakterlerin sıradışı yapısıyla fantastik kurgu severlerin mutlaka okuması gereken roman serisi.
buz ve ateşin şarkısı evreninin yarım kalması ve son kitabın çıkışının ardından geçen süre düşünülürse durumun umutsuz olduğu açık. tarz bakımından benzer arayışları olanların kesinlikle okuması gerekiyor. tahminleri boşa çıkartıp ters köşe yapmasıyla sürükleyici bir atmosferi var. karakterleri çözdüğünüzü zannedip olaylar hakkında tahminde bulunuyorsunuz ama şaşırtmayı yine de başarıyor. gereksiz uzatma söz konusu değil, son kitap dışında ortalama 500 sayfa civarında her bir tanesi. toplamda 3 kitap var ve şansa hepsinin türkçe çevirisi mevcut. şayet tarzını beğenirseniz okuyacak başka seri ve kitapları da varmış ama ben bu seri dışındakileri deneyimleme fırsatı bulamadım henüz. george martin'in bıraktığı boşluğu doldurabileceğine inanıyorum, zira: karakterlerin birbirini andırması, vahşet, tanıdık karakterleri harcama hususundaki rahatlık gibi aşinalık hissi uyandıran çok yanı var.
çeviri konusuna gelirsek, argo ifadeler her yerde ve sıkça bulunuyor ama yersiz değiller. bu dünyanın karanlık havası için gayet uygun ve bana kalırsa akıcı da. örnek vereyim: argo da olsa nazaran kibar olan "düzüşmek" yerine dümdüz "s..iş"sözcüğü kullanılmış, yeteri kadar da "a..n. koyayım" göreceksiniz. küfür konusunda hassasiyeti olanlar başlamak isterlerse bunu da düşünsünler. yerli yersiz seks sahnesi de yok. vaziyetin böyle olması beni çok hoşnut etti mesela. evet, burada da sevişiyor millet fakat asoiaf'taki gibi sürekli malzeme dışarıda gezmiyorlar. aşk ve romantizm mevzusuysa sert ve acımasız bir biçimde ele alınmış. velhasıl, seks ve aşkın cılkını çıkartmadan, kararında kullanarak da keyif veren kitap yazmak mümkünmüş. yazar joe abercrombie'yi hem bu bağlamda, hem deüretkenliği için tebrik etmek gerekiyor.
fantastik öğelerin yanısıra siyasi entrikalar olayların merkezinde yer alıyor. kurumların karşılıklı çıkar çatışmaları, hırs, ihtiras, intikam, ana karakterlerin iç hesaplaşmaları ve karakterleri sınayan kritik olaylar, vs. her türden insan manzarasına rastlamak mümkün. tyrion lannister vari bir karakter var ki okuması ziyadesiyle keyifli. fark olarak doğuştan değil, işkence sonucu sakat kalmış bir grotesk karakter. belki de bu yüzden hayatının öncesi ve sonrasını muhakeme etmesi daha kolay. insan davranışlarındaki ikiyüzlü tavrı kavraması daha da basit. farkındalık halinin yansıması da enteresandır, iç sesindeki doğruyu yapma isteğiyle eylemleri çelişir. bir ölçüde böyle davranmaya mecburdur, farklı açıdan da şahsi tecrübeleri nedeniyle eylemlerini önemsemez. sadece işini yapar. ahlak ve sistem sorgulamalarının dışında tıpkı tyrion'da olduğu gibi kara mizah barındıran sahneler var. yer yer derin düşüncelere dalarken, yer yer de kahkaha attırıyor. sırf bu karakter için bile olsa okumaya değer.
(bkz: sand dan glokta)
"karanlık" bir havası olduğunu söylemiştim, bunu biraz daha açayım. asoiaf evreninde süreç acımasız ve gerçekçi olsa da beklenen bir kahraman, kötülükle savaşacak bir şampiyon teması işleniyor; buradaysa beyaz veya siyah hiçbir karakter yok neredeyse. karakterler gri de olsa evrenin karanlık tarafı baskın. sayfalar, bölümler ve kitaplar ilerledikçe karanlığın tonu daha da koyulaşıyor; iyiye doğru gideceği sanılan karakter gelişimleri bir bakıma değişse de kötü yanları değişmiyor veya iyi sanılan kötü çıkıyor, kötü de iyi. tam bir karmaşa ve heyecan dolu anlayacağınız. zeki ve kişisel çıkarlarını ön planda tutan iktidar sahiplerinin gidişat üzerinde neredeyse tama yakın bir kontrolü var. kralların, kraliçelerin, tacirlerin, askerlerin gölge oyununda olduğu gibi perde arkasından yönlendirildiğini anlıyoruz. her ne olursa olsun tanrısal nitelikleri yok ve işler her zaman istenildiği gibi olmuyor fakat planların ne kadar geçmişe ve derine gittiğini görünce hayran olmamak elde değil. tam kıvamında, olması gerektiği gibi yaşanıyor her şey.
ana karakterleri kısaca tanıtayım.
-sand dan glokta: eskinin kahraman albayı. bir savaşta ordunun kalanını kurtarmak için düşmana ölümüne saldırır ve esir düşer. bu esaret sırasında işkence görür, grotesk ve çirkin görünüşe sahip olur. eski arkadaşları arkasını döner, tek başına kalır. nefreti sonucunda engizatör olur ve gördüğü işkenceleri başkalarına uygulamaya başlar. sistemdeki tüm aksaklıkların farkındadır ancak karşı gelmeye güç yetiremez, dolayısıyla o da sistemin bir parçası haline gelir. oldukça zeki ve akıllıdır. benim için bir numaradır.
-logen dokuzparmak: profesyonel bir katil ve savaşçı. ruhlarla iletişim kurabiliyor. bersek benzeri bir kan tutkusuna sahip. bu kan tutkusuna kapıldığında dost veya düşman ayırt etmeden önüne gelen herkesi öldürebiliyor.
-jezal dan luthar: görgüsüz, bencil, zengin bir züppe. herkesi küçümseyen fakat hayatın gerçekleriyle karşılaşınca dumur olan bir karakter. küstahlıkta sınır tanımıyor.
-bayaz: bir büyücü tarikatının ilk üyesi. kadim büyücülerden ders almış, derin planlara sahip, insanları yönetme hususunda uzman bir karakter. bazı tavırları kemal kılıçdaroğlu, bazılarıysa erdoğan kıvamında. hakkında çok ilginç gerçekler öğreneceksiniz.
-ferro maljinn: kara tenli, intikamın vücut bulmuş hali kadın. savaş ve hayatta kalma yetenekleri üst düzey. intikam almak için yaşıyor desem yeridir. klişe lafı, "lanet olası pembeler" (beyaz tenlilere söyler). ayrıca ağzı en bozuk karakterdir.
-collem west: köylü olmasına karşı azmederek asker olmuş, delikanlı bir karakter. asil doğumlularca sürekli eziklenir, başında binbir türlü dert vardır. askerlik zamanlarında glokta'yla arkadaşlardır. karakter gelişimi farklı bir seyir izliyor.
kitaplar:
1-(bkz: bıçağın kendisi) the blade itself
2-(bkz: astıktan sonra) before they are hanged
3-(bkz: kralların son çaresi) last argument of kings
buz ve ateşin şarkısı evreninin yarım kalması ve son kitabın çıkışının ardından geçen süre düşünülürse durumun umutsuz olduğu açık. tarz bakımından benzer arayışları olanların kesinlikle okuması gerekiyor. tahminleri boşa çıkartıp ters köşe yapmasıyla sürükleyici bir atmosferi var. karakterleri çözdüğünüzü zannedip olaylar hakkında tahminde bulunuyorsunuz ama şaşırtmayı yine de başarıyor. gereksiz uzatma söz konusu değil, son kitap dışında ortalama 500 sayfa civarında her bir tanesi. toplamda 3 kitap var ve şansa hepsinin türkçe çevirisi mevcut. şayet tarzını beğenirseniz okuyacak başka seri ve kitapları da varmış ama ben bu seri dışındakileri deneyimleme fırsatı bulamadım henüz. george martin'in bıraktığı boşluğu doldurabileceğine inanıyorum, zira: karakterlerin birbirini andırması, vahşet, tanıdık karakterleri harcama hususundaki rahatlık gibi aşinalık hissi uyandıran çok yanı var.
çeviri konusuna gelirsek, argo ifadeler her yerde ve sıkça bulunuyor ama yersiz değiller. bu dünyanın karanlık havası için gayet uygun ve bana kalırsa akıcı da. örnek vereyim: argo da olsa nazaran kibar olan "düzüşmek" yerine dümdüz "s..iş"sözcüğü kullanılmış, yeteri kadar da "a..n. koyayım" göreceksiniz. küfür konusunda hassasiyeti olanlar başlamak isterlerse bunu da düşünsünler. yerli yersiz seks sahnesi de yok. vaziyetin böyle olması beni çok hoşnut etti mesela. evet, burada da sevişiyor millet fakat asoiaf'taki gibi sürekli malzeme dışarıda gezmiyorlar. aşk ve romantizm mevzusuysa sert ve acımasız bir biçimde ele alınmış. velhasıl, seks ve aşkın cılkını çıkartmadan, kararında kullanarak da keyif veren kitap yazmak mümkünmüş. yazar joe abercrombie'yi hem bu bağlamda, hem deüretkenliği için tebrik etmek gerekiyor.
fantastik öğelerin yanısıra siyasi entrikalar olayların merkezinde yer alıyor. kurumların karşılıklı çıkar çatışmaları, hırs, ihtiras, intikam, ana karakterlerin iç hesaplaşmaları ve karakterleri sınayan kritik olaylar, vs. her türden insan manzarasına rastlamak mümkün. tyrion lannister vari bir karakter var ki okuması ziyadesiyle keyifli. fark olarak doğuştan değil, işkence sonucu sakat kalmış bir grotesk karakter. belki de bu yüzden hayatının öncesi ve sonrasını muhakeme etmesi daha kolay. insan davranışlarındaki ikiyüzlü tavrı kavraması daha da basit. farkındalık halinin yansıması da enteresandır, iç sesindeki doğruyu yapma isteğiyle eylemleri çelişir. bir ölçüde böyle davranmaya mecburdur, farklı açıdan da şahsi tecrübeleri nedeniyle eylemlerini önemsemez. sadece işini yapar. ahlak ve sistem sorgulamalarının dışında tıpkı tyrion'da olduğu gibi kara mizah barındıran sahneler var. yer yer derin düşüncelere dalarken, yer yer de kahkaha attırıyor. sırf bu karakter için bile olsa okumaya değer.
(bkz: sand dan glokta)
"karanlık" bir havası olduğunu söylemiştim, bunu biraz daha açayım. asoiaf evreninde süreç acımasız ve gerçekçi olsa da beklenen bir kahraman, kötülükle savaşacak bir şampiyon teması işleniyor; buradaysa beyaz veya siyah hiçbir karakter yok neredeyse. karakterler gri de olsa evrenin karanlık tarafı baskın. sayfalar, bölümler ve kitaplar ilerledikçe karanlığın tonu daha da koyulaşıyor; iyiye doğru gideceği sanılan karakter gelişimleri bir bakıma değişse de kötü yanları değişmiyor veya iyi sanılan kötü çıkıyor, kötü de iyi. tam bir karmaşa ve heyecan dolu anlayacağınız. zeki ve kişisel çıkarlarını ön planda tutan iktidar sahiplerinin gidişat üzerinde neredeyse tama yakın bir kontrolü var. kralların, kraliçelerin, tacirlerin, askerlerin gölge oyununda olduğu gibi perde arkasından yönlendirildiğini anlıyoruz. her ne olursa olsun tanrısal nitelikleri yok ve işler her zaman istenildiği gibi olmuyor fakat planların ne kadar geçmişe ve derine gittiğini görünce hayran olmamak elde değil. tam kıvamında, olması gerektiği gibi yaşanıyor her şey.
ana karakterleri kısaca tanıtayım.
-sand dan glokta: eskinin kahraman albayı. bir savaşta ordunun kalanını kurtarmak için düşmana ölümüne saldırır ve esir düşer. bu esaret sırasında işkence görür, grotesk ve çirkin görünüşe sahip olur. eski arkadaşları arkasını döner, tek başına kalır. nefreti sonucunda engizatör olur ve gördüğü işkenceleri başkalarına uygulamaya başlar. sistemdeki tüm aksaklıkların farkındadır ancak karşı gelmeye güç yetiremez, dolayısıyla o da sistemin bir parçası haline gelir. oldukça zeki ve akıllıdır. benim için bir numaradır.
-logen dokuzparmak: profesyonel bir katil ve savaşçı. ruhlarla iletişim kurabiliyor. bersek benzeri bir kan tutkusuna sahip. bu kan tutkusuna kapıldığında dost veya düşman ayırt etmeden önüne gelen herkesi öldürebiliyor.
-jezal dan luthar: görgüsüz, bencil, zengin bir züppe. herkesi küçümseyen fakat hayatın gerçekleriyle karşılaşınca dumur olan bir karakter. küstahlıkta sınır tanımıyor.
-bayaz: bir büyücü tarikatının ilk üyesi. kadim büyücülerden ders almış, derin planlara sahip, insanları yönetme hususunda uzman bir karakter. bazı tavırları kemal kılıçdaroğlu, bazılarıysa erdoğan kıvamında. hakkında çok ilginç gerçekler öğreneceksiniz.
-ferro maljinn: kara tenli, intikamın vücut bulmuş hali kadın. savaş ve hayatta kalma yetenekleri üst düzey. intikam almak için yaşıyor desem yeridir. klişe lafı, "lanet olası pembeler" (beyaz tenlilere söyler). ayrıca ağzı en bozuk karakterdir.
-collem west: köylü olmasına karşı azmederek asker olmuş, delikanlı bir karakter. asil doğumlularca sürekli eziklenir, başında binbir türlü dert vardır. askerlik zamanlarında glokta'yla arkadaşlardır. karakter gelişimi farklı bir seyir izliyor.
kitaplar:
1-(bkz: bıçağın kendisi) the blade itself
2-(bkz: astıktan sonra) before they are hanged
3-(bkz: kralların son çaresi) last argument of kings
devamını gör...
"kadim kanunlar" ile benzer başlıklar
kadim
5