kadınların kadınlarda kıskandığı şeyler

kişi, kendinde neyin eksikliğini hissediyor ve karşısındaki kişide bunun var olduğunu görüyor ise o zaman kıskançlık devreye giriyor.
bu:
zenginlik, başarı, güzellik/yakışıklılık olabilir.
bu duygunun kadını, erkeği de yoktur.
her ne kadar kıskançlık daha çok kadınlara özgü bir duyguymuş gibi görünse de aslında bu çok insanî bir duygudur.
kadınlar için düşünecek olursak:
kadınlar güzel olmaya, estetik görünmeye daha çok önem verdikleri için genel olarak güzellik denilebilir.
şöyle ki kendi saçını beğenmeyen, kıvırcık saçlı olmaktan hoşnut olmayan bir kadın, düz saçlı bir kadını kıskanabiliyor.
bunun da nedeninin özgüven eksikliği olduğu düşünüyorum.
ne demiş victor hugo:
"kendi ışığına güvenen, başkasının parlamasından rahatsızlık duymaz."

ikincisi ise: başarılı veya yakışıklı sevgili/eş diyebiliriz.
he bir de bunun ikisi bir arada olanı var, hem yakışıklı hem de başarılı olanı.(şanslı kadınlarımızdan)
"adama bak, bir de yanındaki kadına bak" derler hasetlikten gözleri kör olmuştur.

kıskanmak insanı geriye götürür. o kişiye gıpta edip, başardığı şeyi de takdir ederek, onun başardığını yahut daha iyisini yapmaya çalışma taraftarıyım. kuru kuru kıskançlık, zaman ve enerji kaybı...

güzellik.

en sevdiğim başlıklardan.

dökülün lütfen, 2 saattir ağlıyorsunuz sözlük sel oldu.

azıcık da biz gülelim. hathii. anlatın minik kurabiyelerim. nolurr.

son derece cinsiyetçi bir tanımlama olmuş. kadın olmak güzel olmaya ve zengin ve başarılı bir koca sahibi olmaya indirgenmiştir. erkeğin elinde tuttuğu güzel yapılmış bir saksıdan farksız bir varlık gibi anlatılmıştır.
kıskanmak negatif bir duygudur. özenilen şeye sahip olmamanın ardından gelen kırgınlık, kızgınlık ve öfkenin dönüştüğü gücenme duygusunun sitemkar bir şekilde dışa vurumudur.
kıskanmadığım ancak hayran olduğum kadınlar vardır. bu kadınlar güçlü kadınlardır. kim ne dere bakmazlar. aktivist kadınlar, çığır açan kadınlar, yeniliklere, yeni buluşlara imza atan, üreten kadınlar. bu kadınlar hayranlık duyulası, yolundan gidilesi kadınlardır.
edit-anlaşılan kıskançlık, özenmek ve hayranlık karıştırılan kavramlar.
kıskançlık çocukça kendi istediğin ve sahip olamadığın şeyler karşısında gücenmeyi ve kırgınlığı içeren negatif duygu
özenmek istenilen şeylere sahip olan kişi gibi olmaya çalışmaktır, pek çok kişi taklit etmek şeklinde aynısını gerçekleştirme hatasına düşer. aynı nehirde iki kez yıkanılmaz ve özenilenin taklidi değil size uyan adaptesi daha olumludur.
hayranlık takdirdir. güzel şeyleri takdir eden insan aynı zamanda kendi hayatında güzel şeyler yapma çabasında olan insandır.

kişiler

bırakın da kadınlar cevaplasın be kardeşim.

kafanın kadın yazarları bu başlık altında kolay kolay toplanmaz. çünkü bu tip şeyleri umursamazlar.

herhangi bir kadının güzel bir sevgilisi olması, diğer kadınları kesinlikle kıskandırır.

sokakta yalnız gezen erkeğe kadınlar genelde bakmaz. fakat eşimle gezerken nedense daha çok bakışa maruz kalırım.

şuan tek kıskandığım yüzünde güneş lekesi olmayan kadınlar. bi önerisi olan varmı bunalıma girdim resmen.

düzgün burun ve pürüzsüz cilt

kıvırcık saçlar. ne olurdu yani...

güzellik ve kariyeri.

çok sağlam bir kariyer. şöyle astronot oluyorlar mesela hani, işte öyle, ulaşılması zor olan bir kariyerden bahsediyorum. insan kaynakları müdürlüğünden falan bahsetmiyorum yani.

bir de çikolata kahvesi saç. bir türlü tutturamadım şu rengi. deli olacağım sonunda.

güzelliği ve göğüs boyutu genel bir kıskanış türleridir.

kıskanmak değil ama güzel ve uzun boylu kadınları görünce hep gıpta ediyorum.

başarısı. bir çok kadın hemcinsinin yükselişini görmek istemez. bu genelde kendilerine güvenmediklerinden olur.

dişil enerji dedikleri şey. bende pek yokta.. bazılarında çok fazla. onları görünce şamar yemiş gibi oluyorum. sizinki enerjiyse bendeki ölü toprağı ne ola ki?
edit: sirkeli ve tuzlu suyla falan yıkanıyormuşsunuz ben o ikisiyle anca gargara yapıyorum şifayı kapinca

hayatımda biri varsa ve dişi ineğe yürüse ben o ineği kıskanırım.