kafamızdaki zaman olgusu

zaman ne ileriye, ne de geriye doğru akan bir küme. olmuş ve olacakların içinde bulunan basit yaşam formu olan bizler, bunu algılamakta tabii ki güçlük geçeriz.
bu şekilde düz ve basit düşünce ilk başta mantıklı geliyor ancak, olasılıklar hesaba katıldığında işler fazlasıyla karışıyor.
zamanın ileri ve geri akmayan, sadece olmuş ve olacaklardan oluşan bir küme ise, 5 dakika sonra önümdeki kahve bardağının çatlaması olasılığını da göz önüne alırsak, olasılıklarında fiziksel şartlarda her an değişebildiğini göz önüne alırsak, trilyonlarca olasılığın da olduğunu düşünürsek,her olasılıkta farklı bir boyutta mıyız ?

dark olur netflix .

zaman yalnız ilerleyişi temsil ediyor, tek yönlü.

zaman herhangi bir fikir değildir ki biz onun hakkında "aslında sadece olmuş ve olacakları temsil eden bir küme" diyelim. görelilik kavramı elbette tartışılabilir, her ihtimalin farklı bir boyutta gerçekleşme olasılığı "paralel evrenler" elbette tartışılabilir. fakat zamanın ilerleyişi hakkında bir tartışma içine girmek aslında dünya düzdür demek gibi birşey olur sanırım.

zaman da matematik misali kendi verdiğimiz değerler doğrultusunda ölçüm yapıyoruz. fakat benim kendimi düşünmekten alıkoyamadığım zaman olgusu ise şu şekilde: dünya ortalama 5milyar yıl yaşında. ölçmüşüz, hesaplamışız ve bu zaman dilimdeki dünyada kapladığımız süre ortalama 60 yıl. 5milyar yılda 60 yıl. düşünce hayatın ne kadar kısa olduğunu ve aynı zamanda sürekli değer biçmeye çalıştığımız ömrümüzün dünya için ne kadar da önemsiz bir süre olduğunu düşünüyorum. o yüzden zaman olgusuna takılmayın anı yaşayın.

24 saniyedir. evet.

bu olgu ben de çok karmaşık bazen 5 dakika geçti sanırım 1 saat geçmiş olur bazen 3 saat geçti sanırım oysa ki 5 dakika geçmiş

zamanın kafamızdaki yeri adlı tanımdır.