kahveci kasasında sipariş vermeyi beceremeyip uzattıkça uzatan tipler

bir bardak kahve için kasiyere en az yedi soru sorup, beş kere fikir değiştirip, sonunda doğru içeceği sipariş ettiğinden emin olamadığı için gergin şekilde yerini bir sonraki sinirli müşteriye terk eden gerzekler.

atm nin başına geçip her düğmeye basan tipin bir tık altıdır.

ilk kez gitme ihtimali olan kişi olabilir. gittiği yer hakkında bilgisi yoktur (sorguluyordur). bu sorgulama olayını yapması çok normal ama kalabalık bir zamanda yapması doğru değil. sıradaki kişiye saygısızlıktır. o kalabalık anda belki sıradaki kişinin yetişmesi gereken yer vardır ya da molaya çıkmıştır. insanların böyle konularda bencillik yapmaması gerekiyor.

ben şehre dün indim âbey.



neyi merak ediyorum biliyor musunuz? bunca insan bu kahvecilerden önce nerede kahve içiyorlardı? yer altında filan mı yaşıyorlardı da çıktılar ve kahve içmeyi kutsadılar... ne kahveciymişiz kardeşim be. her yer kahveci ve herkes kahve müptelası.

kahvecilerden önce nerelerde takılıyorlardı, ne yiyip ne içiyorlardı, nasıl sosyalleşiyorlardı?

incelenmesi gereken bir vaka afedersiniz.

insanların çok büyük dertleri var. kahve sırası zor iş yav, bu gençler nasıl bir çileye düştü böyle tüh.

daha kötü bir versiyonu kasada ödemeyi bitirip ayrılmayı bir türlü beceremeyen tipler olan grup.

var böyle insanlar. 1000 kişinin sırada beklediği markette tek kasa açıktır. en öndekinin ne "bi de sigara alayım"ı biter ne "ay şunu unuttum" diye "bi koşu" bir şeyler alıp gelmesi. kredi kartı dolmuştur, ötekini vermeye çalışır o arada. siz arkada beklemekten yosun tutarsınız falan...

bıkıyorum.

ben kahveye hiç özenmedim. sütsüz americano diyorum konu kapanıyor. bir de hem ortalama olmak iyidir diye hem de grande kelimesini sevdiğim için ne boy olduğunu sorduğu zaman hispanik bir tonlamayla grande diyorum.