kaliteli sandığınız kişinin tam bir mal çıkması

bazen reel hayatta biriyle tanışıyorsun, ayak üstü.
iletişimi falan iyi, düzgün biri gibi görünüyor...
sonra sosyal medyada bir göz atıyorsun; yaptığı paylaşımlar seni hayal kırıklığına uğratıyor...
mesajlaşırken falan bir yetersizlik hissediyorsun...
ve anlıyorsun;
''bu bildiğin malmış ya la!''

sonra yavaş yavaş uzaklaşmaya başlıyorsun...

tum iliskilerimin ozeti

bir tür kibir duygusudur kimse çıkıp demiyor ki benim yoğurdum ekşi diye.

kaliteli kızlar dm.
yoksa yazmayın arkadaslar olamayız.

en büyük hayal kırıklıklarından biridir bu. allah göstermesin.

bu tamamen sizin hatanızdır. mal olmasına rağmen kaliteli gördüyseniz önce kendinize bakmalı sonra da bir göz doktoruna gitmelisiniz. insanların zanları önce kendini bağlar.

genellikle kendinden çok emin şekilde ahkam kesenlerin yaptığı yazım yanlışlarını görmemle idrak ettiğim durumdur.
düşündüğü şeyi yazamayan insana alerjim var arkadaş.

insan şovcu
ne mal olduklarını anlayınca sktiri çekiyosun olup bitiyo
ama kabullenmek başta zor oluyo

olur. konu insansa olur.
insanların bencillik veya yardımseverlik derecelerinin sınırları çok farklı.
ani satışlar olabiliyor. öyle kalıyorsun.

küçükken hayranlık seviyesinde ilgi duyduğunuz bir aile bireyinin, dayı, amca, kuzen vs, biraz büyüdüğümüzde hırt biri olduğunu şaşırarak fark edebiliriz.

iş yerinde çok saygı duyduğunuz, yaşı da sizden büyük, tecrübeli, işi kotaran, patronun çekindiği o adam bir anlarsın ki hiyarin tekiymis.

karanlık taraflar oluyor insanlarda. hem de çok. hepsini gormek, anlamak, her zaman mesafeli ve temkinli yaklaşmak zor.

kalitesiz, mal, hıyar, dumbuk, hırt.

iki ilişkilerde yanilirsin, aldanirsin, çok üzülürsün.

ancak; insan hakları, çevre duyarlığı, doğal afetler, olumler, kutlamalar, protestolar gibi toplumsal konularda, bekledigimiz, umduğumuz davranışları goremiyorsak insan hızlıca soğuyor o kaliteli sandığı kişiden.

iyi bir çevrede yetişsen de, donanımlı olsan da güven konusunda hata yapabilir insan.

bu sebeple, bizce kusurları olsa dahi, iyi insanları almak lazım yanımıza. uzadı, 7 ölümcül günaha bağlamadan kaçalım.

genelde insanlar benim icin oyle dusunur. sozlukte bile oyle dusunuyolar xd

olur öyle şeyler çok da şey yapmayın. kalite kerteriziniz önemli tabii bu noktada. size göre kalite nedir?

bazen böyle kıçı arşa değen insanlarla karşılaşırsın, yanında kendini istemsizce kasarsın ve birkaç diyalogtan sonra gerim gerim gerilen yerlerin gevşemeye başlar.
hayal kırıklığına uğrarken kendine kızarsın, beklentiler üzer mi yoksa kendini yetersiz görme halini sana yaşatan şu cins insanların hegemonyasını mı kabul edemezsin bilinmez.

madem böyle maldın niye beni gerdin boşu boşuna şerefsiz, diyemezsin ya ona yanarsın.

kaliteli sandığın kişi kaliteli değilmiş sen malmışsin. birde bu taraftan bakmak lazım olaya. hep şo'taraftan bakınca olmuyor tabi.

dış görünüşe bakıp, etraftan duyduğunuz şeylere kanıp kesin bir yargıya varmayın. ortalıkta dolu gibi gözüken çok boş insan var.

olabilir mi olabilir. ancak, böyle bir durumda kaliteli kişi değerlendirmenizde eksiklikler olduğu gerçeğini anladığınız bir deneyim olarak görebilmeli, siz de kendinizi yenileyebilmelisiniz.

benim kalite anlayışımın ne olduğu önemli burada. problem bende de olabilir, ben de ve yargılarımda...
hem kalite dediğimiz şey nedir, fiyatı mı?
kendi kalite anlayışımızın içinde biz de varsak zaten çevremiz de ona göre şekillenir.
bırakın mal da mallığını yapsın, onunda alıcısı var. o mal bizde olabiliriz.

kendini "insan sarrafı" sananlara sadece gülerim. bunu açma gereği duymuyorum. peki sizin sarrafınız kim olsun? sizi "ayrıcalıklı" kılan nedir tam olarak?

bu sözlükte çokça karşılaşılan bir durumdur.

bir keresinde akademisyen bir konuştuğum vardı dışardan hem olgun ağırbaşlı hem de karizmatik bulmuştum içine girince aman aman töbe yarabbim ergen desen ergen değil mal desen mal değil.
dışardan hayran olunan insanlar hep öyle çıkar zaten çok da şeetmeyin koşarak kaçın