kalorili yiyeceklerin lezzetli olma sebebi

insanlara bol kalorili ve yağlı yiyecekler olan kola cips kek bisküvi vs gibi yiyecekler çok lezzetli gelirken oldukça faydalı olan patlıcan, karnabahar, kabak vs gibi yiyecekler ise lezzetsiz gelir ,bunun sebebi ise eski çağlardan kalma beynimizin hayatta kalma içgüdüsü, çünkü eski çağlarda sağlıktan ziyade bir sonraki öğünün belli olmadığı zamanlarda bol kalorili yiyecekler ile enerji ve ısı üretmek için en iyi yol bol kalorili ve yağlı yiyecekleri beyin almayı güzel gösterir ve alınca da size mutluluk hormonu ile ödüle boğar, soğuktan korumayan vücudu çabuk terk eden enerji vermeyen yiyecekleri aldığınızda ise neden aldın dercesine sizi rahatsız eder .

atalarımızdan ötürü

zarar veren her şey güzel geliyor sanırım.

msg en büyük nedeni.

(bkz: monosodyum glutamat)
(bkz: msg)
(bkz: çin tuzu)

hayatta güzel olan her şeyin zararlı bir yönü vardır.belki de zararlı olduğu için ilgimizi çekiyordur,yararlı olsa hiç aklımıza gelmez.

hayatta suni olan ne varsa lezzetlidir, güzeldir, keyiflidir, geçicidir, ömürden eksiltir, insanı bitirir ve asla tatmin etmez.
doğal olan ise saftır. insanın ruhunu besler.
kim ne yapsın ki doğal olanı. suni olan hızlı iken.
emek vermeden, hızlıca geliyorsa eğer sunidir.
doğal emek ister.

çünkü yemeğe tat veren yağ ve şekerdir.

teşekkürler atalarımız!!! teşekkürler!!!!!!!!

kalorisi düşük olan bazı yiyeceklerde lezzetli ama alıştığımız ve öğrendiğimiz tatlarla ilgili, mesela çayı şekersiz içmeye başladığınız ilk günleri düşünün, o çayı tuz koyarak da içseniz birkaç gün, ona da alışırsınız inanın, ilk birkaç gün zorla içersiniz sonra canınız artık şekersiz çay ister, o alışma dönemi çok önemli,

ben hayatım boyunca kilo sorunu yaşadım, en uzun süre bozmadan yapabildiğim diyet süresi 2 ay, ve dukan diyeti yaptım, yani bilen bilir unsuz, ekmeksiz, bakliyatsız, meyve bile yok, ve şunu söyleyebilirim, baklava bile görsem tadını hatırlamadığım için canım istemiyordu, ekmek, makarna filan onlarıda öyle, peki niye bozdum, gittim gofret çikolata filan aldım, resmen can sıkıntısından bozdum, onları yediğimde yaşadığım keyifi özledim, ve ilk yediğimde kağıt yemiş gibi oldum inanın, resmen zorla hatırlattım kendime şekeri, şu an anlıyorum ne kadar büyük bir hata yaptığımı, ne kadar zor birşeyi sürdürebildiğimi.

sanırım 90 günde bir daha dönmemek üzere yeme alışkanlığınızı değiştirebiliyormuşsunuz, yani beslenme şeklinizi bozmayıp ama canınızda istiyorsa, bağımlı bağımsız denen birşey var, yani hala bağımlı oluyorsunuz, yemeseniz bile, bu döngü 90 günde kırılıyormuş,
ben bu arada bir parça ye yine diyenleri de anlamıyorum, bir parça nedir yani, hiç yeme daha iyi, tekrar diyete devam edeceksen, niye uyandırıyosun uyuyan devi, yani dişimizi sıkıp 3 ay dayanabilirsek, neye alışırsa vücut, acıkınca onu istiyor,
yani sebzeyle de doyuluyor, bunu eski bir etcil olarak söylüyorum, diyetlerden dolayı etten de bıktım, sebze de nebe onunla karın doyarmı etsiz derdim, doyuluyor arkadaşlar, çok da güzel doyuluyor, yine en sağlıklı besin sebze.

maalesef bizde poaçalarla keklerle büyüdüğümüz için, her köşe başında vitrininde pastalarla pastaneler olduğu için, bilinç olarak da, damak tadı olarak da, değişim çok zor, ben şu an uğraşıyorum bakalım, hiç öyle arada bir tane bir parça filan yememek üzere, değiştirmeye çalışıyorum, ilk iki denemem başarısız oldu, ama denemeye devam ediyorum, başardığım zaman editlerim, başlık açarım, az buz birşey değil, çarşaf çarşaf ilan edicem, kitabını bile yazarım.

yağ.

brokoliye hakaret olarak açılmış bir başlık.

eski çağlarda market diye bir şey olmadığı ve insanların her türlü yiyeceğe kolayca ulaşamadığı zamanlarda insanlık bugünlere göre oldukça yorucu ve çok daha fazla kalori harcadığı bir hayat sürmekteydi. örneğin avların peşinden koşmak veya yırtıcı bir hayvandan kaçmak gibi eylemler oldukça enerji gerektiriyordu. böyle bir ortamda kalorisi yüksek bir yiyecek tüketmek insanın hayatta kalma şansını arttıran bir durumdu. şansımıza da yüksek kalorili yiyecekler doğada zor bulunan şeylerdi. dolayısıyla atalarımız kalorili yiyeceklere ayrı bir önem veriyorlardı, doğal olarak bu durum beynimizdeki lezzet algısını biçimlendirdi.

sen.
kalorisiz yiyecek de sev, al sana çözüm.
ben elmayı da çok severim, künefeyi de gofreti de.
benim için problem çözülmüştür.
elmaya şiir yazan biriyim ben ya.
ne yapsın kaloriler beni.
iki parça gofret yemişim, yemek yemek yerine bir tabak künefe yemişim.
ne olacak, hala fitim elhamdülillah.
herşeyden yiyin, kontrollü yiyin.
bir künefe, beni asla kontrol edemez mesela.
ben onu kontrol ederim.
bakarım, peyniri çıtırlığı iyi mi, öyle yerim.

böyle bir kanun vardır murphy diye neyi istemezsen o gelir neyi istersen o senden kaçar. sevdiğin şey zararlıdır sevmediğin faydalı.

bir daha git ye ve para kazandır.

çünkü o yiyecekler olmasa açlıktan ölürdün.

kapitalizmdir.*

ye, bağımlı ol ve bir daha ye. para kazandır.

herkes abur cuburdan bahsetmiş.
ama tereyağı ve kaymak ikilisi ?
mantı makarna ?