1.
asıl adı elizabeth bathory'dir.
kırk yaşına geldiğinde gençliğini ve güzelliğini kaybetmemek için 612 bakire kızı kaçırarak bir kafeste işkence etmiş ve daha sonra kanlarla duş almıştır. yaptıkları anlaşılan báthory hücreye kapatılmış, 1614 yılında ise hücresinde ölü olarak bulunmuştur.bram stoker'in dracula isimli romanının, ııı. vlad'dan sonraki en büyük esin kaynaklarından birisidir.
kırk yaşına geldiğinde gençliğini ve güzelliğini kaybetmemek için 612 bakire kızı kaçırarak bir kafeste işkence etmiş ve daha sonra kanlarla duş almıştır. yaptıkları anlaşılan báthory hücreye kapatılmış, 1614 yılında ise hücresinde ölü olarak bulunmuştur.bram stoker'in dracula isimli romanının, ııı. vlad'dan sonraki en büyük esin kaynaklarından birisidir.
devamını gör...
2.
şu meşhur genç kız kanı banyosu yapıp güzelleştim efsanesinin ta kendisi, erzsebet bathory!
tarih kitaplarının en manyak seri katil kategorisinde dracula'yla yarışan, adı kontes ama yaptıkları korku filmi senaryosu seviyesinde olan bir karakter. 650’den fazla genç kadına işkence edip öldürdüğü iddia ediliyor - tabii resmi kayıtlar biraz abartılı olabilir, ama olsun, sonuçta ben sadece cildimi genç tutuyordum diye bir savunma hiç mahkemede işe yaramazdı herhalde.
16. yüzyıl macaristan'ında, şatosunda güzellik rutini adı altında cinayetler işleyen bu kadın, aslında iktidarın ve deliliğin nasıl iç içe geçebileceğinin simgesi. soylu bir aileden geliyor, yani vahşi batı değil, vahşi doğu avrupa modası var üzerinde. kocası savaşta insan keserken, o da evde alternatif cilt bakımı deneyleri yapıyor. sonra bir bakmışsın, hizmetçiler kontesimiz bugün yine mi banyo yapacak diye korkudan titriyor.
gerçek mi, efsane mi tartışılır; belki siyasi rakipleri kadın manyak, biz onu hapse atalım, mal varlığına el koyalım demişlerdi ama o kadar detaylı işkence hikayeleri var ki, insan biraz fazla kreatif olmuş bu diye düşünmeden edemiyor. belki de asıl korkunç olan, bir kadının bu kadar güçlü ve bu kadar acımasız olabileceği fikrinin erkek tarih yazımını rahatsız etmesidir. vampir kontes diye romantize edilmesi de cabası...
sonuç? erzsebet bathory, tarihin gördüğü en şeytani femme fatalelerden biri. kimine göre gerçek bir canavar, kimine göre erkeklerin korkusundan doğmuş bir efsane. ama şu kesin: adı kan banyosuyla anılan bir kadın varsa, orada işler çoktan karışmış demektir. güzellik uğruna her şey mottosunu fazla ciddiye alanlara ibret olsun.
tarih kitaplarının en manyak seri katil kategorisinde dracula'yla yarışan, adı kontes ama yaptıkları korku filmi senaryosu seviyesinde olan bir karakter. 650’den fazla genç kadına işkence edip öldürdüğü iddia ediliyor - tabii resmi kayıtlar biraz abartılı olabilir, ama olsun, sonuçta ben sadece cildimi genç tutuyordum diye bir savunma hiç mahkemede işe yaramazdı herhalde.
16. yüzyıl macaristan'ında, şatosunda güzellik rutini adı altında cinayetler işleyen bu kadın, aslında iktidarın ve deliliğin nasıl iç içe geçebileceğinin simgesi. soylu bir aileden geliyor, yani vahşi batı değil, vahşi doğu avrupa modası var üzerinde. kocası savaşta insan keserken, o da evde alternatif cilt bakımı deneyleri yapıyor. sonra bir bakmışsın, hizmetçiler kontesimiz bugün yine mi banyo yapacak diye korkudan titriyor.
gerçek mi, efsane mi tartışılır; belki siyasi rakipleri kadın manyak, biz onu hapse atalım, mal varlığına el koyalım demişlerdi ama o kadar detaylı işkence hikayeleri var ki, insan biraz fazla kreatif olmuş bu diye düşünmeden edemiyor. belki de asıl korkunç olan, bir kadının bu kadar güçlü ve bu kadar acımasız olabileceği fikrinin erkek tarih yazımını rahatsız etmesidir. vampir kontes diye romantize edilmesi de cabası...
sonuç? erzsebet bathory, tarihin gördüğü en şeytani femme fatalelerden biri. kimine göre gerçek bir canavar, kimine göre erkeklerin korkusundan doğmuş bir efsane. ama şu kesin: adı kan banyosuyla anılan bir kadın varsa, orada işler çoktan karışmış demektir. güzellik uğruna her şey mottosunu fazla ciddiye alanlara ibret olsun.
devamını gör...
3.
devamını gör...