dionysos yazar profili

dionysos kapak fotoğrafı
dionysos profil fotoğrafı
rozet
karma: 18495 tanım: 1401 başlık: 43 apolet: 1 takipçi: 118
bazı şeyler karalıyorum.

son tanımları | başucu eserleri


dünyanın en garip insanları

kendi fikrini uçlarda savunanlar bence. özellikle de bu fikirler, herhangi bir somut dayanaktan ya da araştırmadan yoksunsa ki genelde öyledir. bir düşünceyi çok ateşli savunan, sesi çok çıkanlar genelde o konuda pek az şey bilenlerdir.
bu insanlar bence dünyanın en garip insanları ya, artık ülkeye bakış açım da biraz değişti benim. eskiden bu yönetim değişince her şey düzelir gibi bir algım vardı da tek cehalet de onlardan kaynaklı değil, özellikle uçlarda olan, kendi fikri gibi düşünmeyen herkesin ifşalanmasını ya da yok olmasını falan isteyen, nefret dolu insanları gördükçe onu anlıyorum. size tavsiyem, bir konuda çok radikalize olmuşsanız o konuyu biraz daha iyi araştırın.
devamını gör...

muhafazakar kızın namaza başlarsan arkadaş olabiliriz demesi

böyle dediklerini sanmıyorum ya. ama genellikle aynı görüş ya da yaşam tarzından insanlarla arkadaş olmayı seçiyorlar tabii ki, şahsen ben de öyle yapıyorum.
çok fazla muhafazakar arkadaşım yok, önceden iki tane vardı liseden ama olmuyor ya çünkü muhafazakarlık beraberinde bir "üstten bakma" ve "yargılayıcılık" da getirir, siz doğru yolu bulamamışsınızdır ama o bulmuştur allah hidayete erdirsindir sizi. açık açık söylemeseler de böyle bir alt ton olabiliyor konuşmalarda. neyse sonuç olarak ben inançsız arkadaşlarımdan devam edeyim en iyisi dedim.

ekleme: arkadaş diyince ben normal arkadaş sandım ya*, sevgili olaraksa kimseyi kimseyi değiştirmeye çalışmasın özellikle böyle çok kişisel şeyleri.
devamını gör...

küçükken inandığımız yalanlar

"ablam ve annem periymiş, kanatları varmış ama babam ve ben insanmışız asla da peri olamazmışız."
buna beni kim inandırdı dersiniz?
doğru cevap, ablam.*
devamını gör...

kadınların yaptığı büyük hatalar

burada erkekler tarafından verilen önerileri dinlemek. *
devamını gör...

bir kedi fotoğrafı bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bücür bey, köşesine çekilmiş istirahat ediyor.
devamını gör...

ataşehir

yaklaşık 4 sene boyunca yaşadığım, istanbul'un en gri ilçelerinden biri. yani park, bahçe ve yeşillik o kadar az ki boyuna bina ve rezidans. çok gri ve iç karartıcı bir yer, erzurumla yarışır seviyede çirkin.*
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bir buçuk ayın sonunda nihayet dışarı çıkabildiğim bir gün oldu, sakat kızın günlüğü diyorum bu aralar hayatım. özgürlüğe koşacağım yakında eğer bileğim izin verirse tabii. ne çektiğimi bir ben bir allah biliyor misali. *
neyse, burası çiçekçi ve kafe birlikte olan bir yer ve her taraftan bir çiçek çıkıyor çok tatlı, kahvesi de güzel. buraya sevgilimi de getireceğim, date mekanı da olur.*
devamını gör...

iyi geceler sözlük

sanırım bir ben kaldım bu saatte sözlükte, herkes çoktan uyumuş gibi duruyor. ben de yavaştan gidiyorum, zaten bu aralar pek hızlı gidemiyorum. düşe kalka, topallayarak ancak. üstelik maalesef ki hem gerçek hem mecaz anlamı kastediyor yazar burada, kinaye yani.
neyse bana kalsa paragraf yazarım ama uzatmayalım daha, iyi geceler sözlük.
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

çok bilinen bir şarkı değil ama ben bir şekilde keşfettim ve iki senedir ara ara dönüp dinliyorum, tam geceye bırakılacak bir şarkı.
minova - ı miss you so
devamını gör...

kendisi iyi ama çevresi kötü

çoğunlukla doğru olmayan bir söz. ne demişler, bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. ama bahsettiğim öyle bir iki arkadaş değil, insanın çevresi genel olarak kötüyse o zaman o insanda da bir haltlar kesin vardır. yoksa nasıl o insanlarla arkadaş olacak da çevresi onlarla dolup taşacak, kendimizi kandırmayalım.
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çok uzun zaman sonra bir sushi* night yapalım dedik, gerçekten de hak ettik galiba bunu ya.
devamını gör...

2009'daymış gibi hissettiren şeyler

bir oyun vardı o yıllarda "uzak diyar" diye belki hatırlayanlar vardır kral oyundan oynanan türk yapımı bir oyundu. karakterimiz bir anda kendini başka gezegende buluyor, orada mağaralardaki devlere ve sonrasında da kötü bir cadıya karşı savaşıyor ve onu yenince de oyun bitiyordu. hatta oyun kaydedilemediği ve bitirmesi de baya uzun sürdüğü için ya gün boyunca oynamak ya da bilgisayarı hiç kapatmayarak sonraki gün devam etmek gerekiyordu.
neyse, bu oyunun ikincisi çıkmış ve steam'e yüklenmiş. geçenlerde onu gördüm ve indirdim, grafikleri falan çok iyi değil ama hikayesini daha da geliştirmişler. yine birkaç gün soluksuz oynadım ve çok sevdim. bana tekrardan sekiz yaşındaymışım gibi hissettirdi.
devamını gör...

türkiye'nin düzelmesinin tek yolu

geldiğimiz noktada artık bana düzelecekmiş gibi gelmediği için tek bir yol söylemek ne kadar mümkün olur bilmiyorum açıkçası. ama ilk başta bağımsız yargı derdim ben. unuttuk onu ya, nasıl bir şeydi?
devamını gör...

geceye bir kedi bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
casper, diğer kedimiz bücür'den bu şekilde uyumayı öğrendi. artık evde göbüşleri açık uyuyan iki kedi var.
bu fotoğraf, casper beyin bazı bölgeleri görünmesin diye sansürlenmek amacıyla kırpılmıştır.****
devamını gör...

sinemada tek başına izlenen ilk film

türk bir korku filmiydi, cinli falan bir film ama adını hatırlamıyorum. 18 yaş doğum günümdü. tek başıma sinemaya gitmiştim mecburen, buluşacağım arkadaşım yolda gelirken ayağını burkmuştu ve gelememişti. bir yandan annemler de beni arayıp "trabzon yöresel ürünler festivali" ne çağırıyor.* böyle saçma sapan bir gündü. bari tek başıma gireyim filme demiştim ve çok hoşuma gitmişti böyle tek başına sinemaya gitmek. hala da çok severim.
devamını gör...

bu hafta duyduğunuz en aptalca soru

ayağım alçılı, üç haftadır üstüne hiçbir şekilde basamıyor, sekerek dolaşıyor ve evden çıkamıyorum. bu süreçte sürekli duyduğum ve en saçma bulduğum soru "hiç mi basamıyorsun? " bir de şey var "biraz denesen". yok canım aslında iyileştim, basabiliyorum ama keyfi olarak tavşan gibi zıplayarak dolaşmak çok hoşuma gidiyor, bana ayrı bir keyif veriyor ondan böyleyim.
devamını gör...

sözlük kendini feshederek ekşi sözlük'e katılmıştır duyurusu

sözlük kendini feshedip ekşi'ye katılmak isterse büyük ihtimalle ben de sözlük yazarı personamı feshedeceğimden dionysos, boşlukta yok olacaktır. ama bunu duyuru diye yayınlamazdım, o kadar da önemsemiyorum canım kendimi.* yani ekşi sözlük'te yazmaktansa hiç yazmamayı tercih ederim.
devamını gör...

yorgan altına girip her şey düzelene kadar çıkmak istememek

hayattan ve tüm sorumluluklardan kaçmak istemektir. bazen insan böyle hisseder gerçekten, bu sene ben de çok uzun zaman boyunca böyle hissetim ve hala da bazen hissetmeye devam ediyorum.
bunun üst seviyesi şudur, ben yatak bazasının içine girsem de beni kimse göremese ve bulamasa istiyordum. bir ara da keşke beni mısır firavunları gibi mumlayasalar diye tutturmuştum, bir de tek başına mars'a fırlatılmak istediğim bir dönem olmuştu.* şaka değil arkadaşlar, hepsi gerçek bunların.
devamını gör...

an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu

evdeyim, mecburen sıcak kahve içiyorum. yeni bir diziye daha başlayacağım bugün ama henüz karar veremedim.
ayak bileğimdeki bağlar yırtıldığı için bir ay falan yürüyemeyeceğim, seke seke dolaşıyorum evin içinde. bir de bu yetmezmiş gibi boğazım çok fena ağrıyor, yutkunamıyorum. farenjit olmuşum.
biri bana büyü falan yaptı herhalde. kendimi tek hücreli bir amip gibi hissediyorum, sürünüyorum yani bu aralar.
devamını gör...

cevizlibağ kız yurdu tacizi

tek kelimeyle rezalet. üstelik yaşanan sözlü tacizi, “siz de oranız buranız açık giyinmeseydiniz” diyerek meşrulaştırmaya çalışmış yurt yönetimi. tacizi hiçbir şey ama hiçbir şey haklı çıkarmaz, taciz bir suçtur bu kadar basit. bu dilin, bu söylemin kime ve kimlere ait olduğunu da hepimiz biliyoruz. kadın cinayetlerinde mağduru suçlayan zihniyetin ta kendisi bu işte. ülkenin dört bir yanına, özellikle de devletin kurumlarına işlemiş durumda bu anlayış.

zaten üniversite öğrencileri, devlet yurtlarını çok sevdikleri için değil, mecburen maddi imkânsızlıklardan dolayı tercih etmek zorunda kalıyorlar. ama karşılaştıkları tablo bu. ailelerinde, memleketlerinde sıkıştırıldıkları gibi, üniversite için geldikleri büyük şehirlerde de aynı baskı ve tehlikeyle karşı karşıyalar. artık kadınlar için hiçbir yer güvenli değil; ne evler, ne yurtlar, ne de sokaklar.

şahsen istanbul’da ne kadar güvensiz hissettiğimi çok iyi biliyorum. antalya’ya dönme sebeplerimden biri de buydu. oysa eskiden istanbul da böyle değildi. giderek güvende hissedebildiğimiz o küçücük alanların bile daraldığını görmek insanı gerçekten umutsuzluğa sürüklüyor.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim