kanser tedavisi

bir gün vücudunuzda size zarar vermeye ant içmiş minicik ufacık hücrelerin baş kaldırması sonucu, ortada hiçbir geçerli sebep yokken karşılaşabileceğiniz bir teşhis ile başlayabileceğiniz süreç.

oldukça yorucudur.

zorlu ve acılı bir süreçtir. kendine acımazsan, gerçekçi ve pozitif olursan, hayallerin ve sevdiğin insanlar sayesinde kazanılabilir bir savaştır.
ayrıca hiçbir şey imkansız değilken kanser tedavisi neden başarılı olmasın ki.

(bkz: kemoterapi).

ışın tedavisi veya kemoterapi... onkoloji servisini avucunun içi gibi bilen biri olarak konuşuyorum. şu dünyada en son görmek istediğim yer bile olamazdı. siz zaten hastasınız. kemoterapi görüyorsanız eğer zaten vücudunuz bitap düşmüş durumda. çevrenizdeki yakınlarınıza ayrı üzülüyorsunuz. çünkü çok iyi biliyorsunuz ki yakınlarınız ellerinden hiçbir şey gelmediği için manevi olarak acı çekiyorlar. odalarda yatak sayısı en az iki. bazen yanınızdaki hasta ile öğlen yemeğini yerken akşam onsuz yemeğe çalışıyor olabiliyorsunuz. çünkü öğlen birlikte olduğunuz, hayatta olan, nefes alan o kişi akşam bu dünyadan çoktan göçmüş oluyor ve sizin yanınıza bir başka hasta geliyor. eğer ki hasta ile iyi anlaşabilirseniz sıkıntı yok lakin anlaşamazsanız, bir de kendisinden başkasını düşünmeyen biriyse geçmiş olsun. hiçbir derdiniz yokmuş gibi bir de onunla uğraşıyorsunuz. zaten açınızı hissetmemek için durmadan bir şeyler ile ilgilenmeye çalışıyorsunuz. iyice o hastayı kafaya takıyorsunuz. bir de hastayı para olarak gören doktorlar var. onlara değinirsem çıkamayız. bazı hemşireler var ki sağlıklı bir insan dahi olsanız sizi hayattan soğutur. bir de bunun kanser hastası bir kişide düşünün. velhasıl kelam kurtuluşu zor olan, kurtulmuş olanların da üstünde büyük tesirler bırakan bir illeti hastalık ve tedavisi. zorluğun derecesi olmadığını her geçen gün kanser vücudunuza yayıldıkça anlıyorsunuz. daha yazardım da neyse. kısa tutmaya çalıştım. okuyan herkesten özür dilerim. iyi geceler...