roman / edebiyat
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ilk kez 1992 yılında basılan ayfer tunç kitabıdır. yazar 2004 yılında aynı romanı yeniden yazarak türk edebiyatında pek sık rastlanmayan bir revizyon gerçekleştirmiştir.
bu kitabın hikayesini 2010 yılında yayınlanan yeşil peri gecesi kitabında da devam ettirmiştir yazar. ve 2020'de yayınlanan osman kitabı şu an için aynı hikayenin son romanı.

insani rahatsız eden bir peri masalı gibi bu kitap. iç içe geçen karakterlerin ve onların hayatlarının hikayeleri içinde her okuyan mutlaka kendi hayatında tanıdık bir karaktere rastlıyor.
yazar, karakterleri öyle güzel çiziyor ki az önce yolda giderken görmüşsünüz gibi hayalinizde canlandırabiliyorsunuz.


"karanlığa adım atmaktan, hayata kafa tutmaktan, fırtınalı ruhlardan, cesurlardan, ataklardan... hep korktum.
yanmaktan çok korktum. sonunda yanacağımı hissettiğim hiçbir aşkı göze alamadım. bu yüzden kuru kuruya yanıyorum şimdi."


"ama anladım artık, varmış gibi ya da yokmuş gibi yapmakta mahir bir ailenin çocuğuyum ben. ondan içime işlemiyor ilişkiler."
devamını gör...
konuyu okuduğumda işlenişinin böyle olacağını tahmin etmezdim. peyami safa'nın sözde kızlar ı gibi bir kitap bekliyordum. ama bu kitabın bir fikri savunma kaygısı yok. öyle psikolojik işlemiş ki yazar konuyu,hayranlıkla okudum. karakterlerin akrabalarına kadar o kadar titiz betimlemeler var ki kitapta,bir ara o aileye mensubum sandım. hele sonlarda selda karakterinin anektodları beni sarstı, kendime getirdi. lakin bünyamin karakterinin kitaptaki yerini anlamlandıramadım. şebnem'den etkilenmesi sebebiyle pek tabi yer verilmesi gereken bir kişiydi ama karısı cennetle arasındaki meseleler beni pek içine almadı. geneline baktığımda bir solukta okuduğum güzel bir kitaptı. yeşil peri gecesini de alacağım,hikayeyi şebnem'den dinlemek için sabırsızlanıyorum.
devamını gör...
yazarı övmeden kitabı anlatmaya geçemem. ilk dünya ağrısı kitabını okuyup hayran olduğum bu kadının sonra aşıklar delidir ya da yazı tura kitabını okumuştum. dünya ağrısı bir numara olsa da o da güzeldi. şimdi kapak kızı ile üçlemesini okumaya başladım. yine çok güzel. dünya ağrısı'nı geçer mi emin değilim ama ilk kitabı çok sevdim.

kitabın isminin konuyla uyumu harika. müstehcen bir dergide kapak kızı olan şebnem hayatları alt üst ediyor. üstelik çıplak olmasına rağmen onu görenler ilk olarak şehvet durmuyorlar. onda farklı bir yön var. gözleri insanı yakıyor. kitap şebnem'in üç insanın hayatını değiştirmesini, bazı şeyleri fark etmelerine nasıl sebep olduğunu bu üç kişinin ağzından anlatıyor. ersin, selda, bünyamin. bu üç insan da aynı trende ve hayatları bir şekilde kesişiyor. kitap büyük olaylar anlatmıyor ama ihmal edilmiş bir hayatı başkalarının gözünden içimiz ezile ezile öğreniyoruz. insanın en içini, gizli duygularını, umutlarını ve pişmanlıklarını en güzel şekilde anlatıyor yazar. en büyük başarısı da insanı böyle incelikle anlatabilmesi zaten. şebnem'i kendisinden dinlemek için sabırsızlanıyorum. umarım ciğerimi çok yakmaz.
devamını gör...
üçlemeyi okuduktan sonraki yorumum: net olarak şebnemciyim.

hele ki osman'ı okuduktan sonra şebnem gözünden kırgınlığım biraz daha arttı diyebilirim.

kitabın yazarı ayfer tunç'a gelecek olursam, kendisi yakın zaman türk edebiyatının beni en çok etkileyen yazarlarından. ne yazsa okutuyor. tarzı, anlatış biçimi, kurguya hakimiyeti ve kurgu içinde yarattığı dünya beni benden alıyor.
yazarı sevenlere tavsiyem, bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi adlı kitabını okuyup yazara aşık olmalarıdır.
devamını gör...
ayfer tunç'un okuduğum ilk romanı. roman, bir erkek dergisinde kapak kızı olan şebnem'in fotoğrafının, üç farklı insanın hayatına nasıl çarpıcı bir etki yaptığını anlatıyor. şebnem'in fotoğraflarını gören bu üç insanın kendi acı gerçekleriyle yüzleşmelerine şahit oluyoruz. aslında bütün fitili ateşleyen şebnem'in fotoğrafları olmasına rağmen romanda şebnem ile birebir hiç karşılaşmıyoruz. daha çok şebnem'in yarattığı etkiye odaklanılıyor kitapta. ilk başta okurken karakterler biraz karışıyor. kim kimin nesiydi anlamaya çalışıyorsunuz. sonra alışıyorsunuz. kurgusu da gayet güzeldi.
yalnız bu kitabın devamı olan yeşil peri gecesi ve osman'ı okur muyum bilmiyorum. kitaba başlamadan önce hem kitap hakkında hem de ayfer tunç hakkında bir sürü yorum okudum. o kadar çok öven yorum gördüm ki. bir iki kitap öne çıkıyordu ama kapak kızı üçlemesinden başlamak istedim. evet kitap güzeldi, sıkılmadan da okudum ama sanki bir şeyler eksikti. beklentimi mi çok yüksek tuttum bilmiyorum. "bu kadar övgüye gerek var mıydı?" oldum kitabın sonunda. belki de ayfer tunç'a başlamak için yanlış kitabı seçtim. olur da devam edersem bir girdi de ona atar iki kitabı karşılaştırırım. şimdilik arka arkaya başlayacak kadar sarmadı beni. araya başka bir kitap sıkıştıracağım dostlar. belki dönerim. belki dönmem.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kapak kızı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim