karabasan çökmesi

alıştığım bir durum ama her seferinde daha ağırını yaşıyorum hadi hayırlısı diyip devam ediyorum

bilirim o duyguyu. korkunçtur.

diğer adıyla uyku felci uykuda uyanıklık durumudur. vücudunuz uykuda ve kaskatı iken beyniniz uyanık durumdadır.

(bkz: uyku felci)

(bkz: al basması)

iki gece önce ilk kez yaşadığımdır. bildiğiniz bilincim açık ama kolumu hiçbir yerimi hareket ettiremiyorum ve titriyorum. çok tuhaftı, kendimden korktum.

30 defa filan yaşamışımdır.

aytel kürsi okuyup durunca çabuk gidermiş derler.

aytel kürsi bilmeyince zor oluyor, diyorsun aytel kürsi neydi, allah'ım biraz aytel kürsi, aytel...

git başımdan ayten ben sana göre değilim... deyince de gidiyor. son çare böyle deyin. bu kadar imansıza çöktüğü için kendinden utanıyor, gidiyor...

uyku felci.

karabasan oturtma*

aslında uyku felci olarak da adlandırılan, halk arasındaki ismiyle karabasan, kişinin rüya gördüğü evre olan rem uykusu sırasında gerçekleşirmiş. bunu anlamlandıran ifadeler ise her yörenin halk kültürüne uyarlanmış haliyle söylenir.

bana genelde suyabasan çöker. herkese olabilir bu durum. çok çişiniz vardır. rüyada yana yakıla tuvalet ararsınız. az gidersiniz uz gidersiniz. sonunda bulursunuz o tuvaleti. donu çıkarıp tuvalete oturursunuz. eğer işemeye başlarsanız geçmiş olsun. yatak çöp. neyse ki suyabasan kovucu spreyimi sıkıp uyuduğum için tam zamanında uyanıp mirkelam gibi koşarak tuvalete yetişiyorum.

bundan kurtulmanın bir diğer yolu yatmadan önce mutlaka işemek, uykudan önce bardak bardak sıvı tüketmemektir.

geliyorlar diyorsunuz yani.

spreyin markası nedir ,net'ten alalım dursun gelirlerse sıkarız.

(bkz: zeus akıl ihsan eylesin.)

buna ingilizcede sleep paralysis deniliyor. nedeni bilinmiyor. farklı kültürlerdeki insanların paraliz sırasında neden benzer, bazen aynı "karanlık" figürleri gördüğü de bilinmiyor. insanların %30'u hayatları boyunca en az bir kere bununla müşerref oluyor.
konu hakkında güzel bir yazı:
www.sleep.com/sleep-health/....
ingilizce bilmeyenler google translate ile çevirip okuyabilirler. gayet güzel çeviriyor.

yağlı tarafı lezzetli olur ancak klostorofobiniz yüksekse dikkatli tüketilmelidir.

felak, nas yanına bir ayetel kürsi al sana +100 karabasan resistance.

göbek deliğine ağrılı bi' baskı
hareket edememe
kulakta çığlıklar

birkaç belirtisidir efenim...

saat gece dört - dört buçuk gibi yeni uykuya dalmışken bir anda gözümü açtım ve her zaman kapalı olan odamın kapısının sonuna kadar açık olduğunu gördüm. tam kalkmak istediğim anda enseme kuvvetli bir şeyin çöktüğünü hissettim. arkama dönmek istiyorum ve dönemiyorum. öyle de kuvvetli bir basınç. o esnada yatak ucumda duran hediye paketi naylonundan gelen sesleri işittim. o an önce karabasan çökenlerin hikayeleri geldi aklıma ve o gece bana da uğramıştı. hemen ayetül kürsi okuyarak uykuya dalmaya başladım ve sonra uzaklaştı.
iki gün kendimde değildim, ne olduğu ve nasıl olduğu konusu esrarını koruyor. araştırdım bu nasıl bir şey ? psikolojik yanılma mıydı yoksa cin musallatı mıydı? odamın kapısı niye açıktı? korkumu en çok katmerleyen buydu. hani bir ara fetö'nün samanyolu kanalında bir evin içinde geçen nurlu, sırlı, ruhlu olaylar yaşanır, evde oturunca hafif bir ürperti yaşardık. kendi mahremiyetimde bunu da yaşadım. bundan dolayı da evde karanlıkta yalnız kalmaktan korkarım.

ikinci uğrayışı tekrar enseme kuvvetli bastırmak suretiyle sabah 7: 00 'de oldu. pazar sabahı uyanıp tekrar uykuya dalmak suretiyle yaşadım. gece karanlığı vuku buluyor bilirdik ama güneş doğmuş hava aydınlanmış saatte de geldi, çöktü. tekrar ayetül kürsi okumak suretiyle def ettim.

bunun bir üst versiyonu için (bkz: gece yatakta kendini yatarken görmek)

sırt üstü yatmayı bırakarak çözebileceğiniz bir durum. başına gelen herkese de geçmiş olsun diyorum çok can sıkıcı.

siyasal islamcı mı? devletin kaynaklarına çöküp yandaşlarıyla beraber demek.

milletin rüyalarını bile hiç ediyor bunlar!

bilinç hali ile rüya hali arasında tutulup kalma sendromu. yani bazı tahminlere göre tabi. kişi uykuya dalarken ya da uyanırken beyin tutukluk yapıp arada kalıyor olabilir. belki de uyku haline geçildikten sonra yaşanan ve bilimmeyen bir durum sebebiyle uyanamayıp, sıkışıp kaldığınız yeri dış dünya yerine algılamaya çalışmak zorunda kalıyor olabilirsiniz.
ben de en az bir defa yaşadığımı hatırlıyorum. sadece karanlık var, ses ya da görüntü olmasa da karanlıkta odanızda olduğunuzu ya da gözlerinizi açamadığınıza yemin edebilecek derecede gerçekçi bir şekilde yaşamı hissedebiliyorsunuz. yani uyanık olduğunuzu düşünüyorsunuz, buna eminsiniz ancak bir güç sizi tutuyor ve kımıldayamıyorsunuz gözlerinizi açamıyor ve adeta düşünsel olarak çırpınıyorsunuz. tam olarak uyanıncaya kadar asla bedeninizi hareket ettiremiyorsunuz, göz kapaklarınız dahil.
sade ve korkunç bir durum. hiç unutamayacağınız deneyimlerden.