karakter analizi

günümüzde birçok etkene bakılarak yapılmaktadır. yüzde yüz doğru sonuç verilmese de insanlar ilk etapta "beni anlatmışlar," diyebilir. detaylı değildir, güvenilirlikleri yoktur. kişi hakkında yüzeysel bilgiler verirler.

örneğin birinin hangi uyku pozisyonunda uyuduğunu biliyorsanız hakkında yüzeysel birkaç bilgiye sahip olabilirsiniz. görüyor ve arttırıyorum efendim; el yapısından bile birkaç cümlecik çıkarabilirsiniz.

(bkz: uyku pozisyonuna göre karakter analizi)
(bkz: el yapısına göre karakter analizi)
(bkz: göz rengine göre karakter analizi)

sohbet esnasında yapıldığında sinir bozucu olandır. karşıma oturmuş iki dakikada fikir edinmiş bir de analize başlamışş babababa.

ağza sakız olmuş laflardan birisidir, kullanmayınız. bir şey anlatıyorum, karşımda kişisel gelişim kitaplarıyla kafasını bozmuş bi manyak konuya değil benim verdiğim tepkilere odaklanarak hemen freudvari tanılar koyuyor. yersen.

alfred adler' in insanı tanıma sanatı kitabında bu konuda ifade edilmiş.ayrıca halit ziya uşaklıgilin ruhun lisanı ilm-i sima (kitap) ) kitabında insanların yüzlerinde görebildiğimiz göz, ağız, burun, kulak, çene gibi uzuvlara bakarak karakteri hakkında çıkarımlarda bulunabileceğimizi anlatıyor. bu ilim ile ilgilenen birçok bilim insanı mevcut. erzurumlu ibrahım hakkı'nın marifetname (kitap) kitabında da bu konudan bahsedilmiş.

16 personalities ismiyle son yıllarda yapılan bir versiyonu olan analiz. antin kuntin tık almak için oluşturulmuş şeylerden ziyade bir tık daha sistematik duruyor.

www.16personalities.com/tr

karşınızdaki insanın duruşu, konuşurken seçtiği kelimeler, jest ve mimikleri, hareket hızı, algılayabilme kabiliyeti gözlemlenerek ufak tefek çıkarımlarla yapılabilecek şey. bir şeyleri yapmak ya da anlamak için illa profesyonel olmak gerekmiyor.

analize konu bir karakter tabii "varsa".. gerisi kolay zaten. tartışma, olmayan karakterin aranması, değerlendirilmesi istendiğinde ortaya çıkıyor daha çok..

bir logician (intp-a) olarak 16 personalities gibi sitelerde soru cevap şekilden yapılanlarına pek güvenilmemesi gerektiğini düşündüğüm analizdir. bir duygu ya da düşünceyi 1 ile 7 veya 10 arasında nasıl değerlendirebilirsiniz ki.

plancı, programcı, içten pazarlıklı ve hükmetme arzusu ile dolu lavukların yeni ilgi alanı. çünkü karakter analizi yapabileceklerini ve bu sayede de herkesi işlevsel, pragmatik bir şekilde kullanabileceklerini sanıyorlar. pragmatizm bir bataklık olduğu için ve bunlar da sürekli batmakta olan tipler oldukları için bir türlü alıkoyamıyorlar kendilerini. kişisel gelişimleri yetmiyor, karakter analizi, o yetmiyor, manipülasyon yöntemleri, o yetmiyor algı yönetimi, yetmiyor, çünkü bir türlü olmuyor. olmayacak duaya amin.

halbuki bir şeyi analiz etmeye gerek yok. kalbinin sesini dinlemek yeterli. ama bunlar kalbine değil, aklına yatırmak istiyorlar. bir insanı ilk gördüğünde sevdiysen, sevmişsindir, bir kere sarıldığında kalbin dolmuşsa dolmuştur, gerisi de akılcı, akla yatırmacı lakırdılar. böyle ilişki yaşadıklarını falan sanıyorlar. bu ne lan? hayatsızlar çünkü. her şeyi öğrenmeleri gerekiyor. çünkü doğuştan hiçbir şeyi bilmiyorlar. bu ne cehalet ya? anneliği öğreniyorlar, kocalığı öğreniyorlar, arkadaşlığı, sevgiyi, erkekliği, cinselliği, her şeyi öğreniyorlar. çünkü doğal bir şekilde bilmeleri gereken her şeyi öğrenmeleri gerektiğine ikna edilmişler. ikna edilmiş, benliği iğdiş edilmiş, benliksiz birer boşluklar halbuki. her şeyleri ellerinden alınmış ama kendilerini analiz etmekten acizler ve başkalarını analiz etmeye çalışıyorlar. çünkü bir tek kendileri yok, hiçbir şeyleri yok. hep başkaları var. daha çok başkaları ve sadece başkaları. çünkü benliklerini kuramamışlar, bu zahmete katlanmak yerine başkalarına bırakmışlar. kendileri hiçbir zaman yok. olmayacak. yazık sadece.